Kardeşinin ölümünün üzerinden yaklaşık sekiz ay geçtiğini hatırlatan ağabey Kadirova, BirGün’e yaptığı açıklamada, “Üzülmekten ve ağlamaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. 23 yaşında hayatını kaybeden kardeşimin hâlâ öldürüldüğünü düşünüyorum. Sorularımız yanıtlanmadı. Olay günü ve sonrasında yaşanan birçok şüphe araştırılmadı ve buna rağmen dosya kapatıldı. Dosyanın kapatılması beni ve annemi çok yaraladı” diye konuştu.
Ünal’ın evinde bir başka Özbek çalışan daha bulunduğunu belirten Kadirova, “Kardeşim Nadira’nın hayatını kaybettiği tarihten bu yana evin Özbekistan vatandaşı diğer çalışan H.’nin sesi çıkmıyor. Yapılan haberlerde de polisin yakaladığını ve izni olmadığı için sınırdışı edileceğini okuduk. Ama ben akrabalarıyla konuştuğumda hâlâ Ünal’ın evinde çalıştığını söylediler. H.’yi aradım ‘Bana o akşam olanları anlat’ dediğimde ağlamaya başladı” dedi.
Kadirova Şirin Ünal’ın hiçbir şey olmamış gibi villada yaşamını sürdürdüğünü ifadede ederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Evimde bir çalışan intihar etse sonuna kadar ailesinin yanında olurum ve derim ki ‘Bu ölümle benim bir alakam yok, çok üzgünüm ve işte buradayım.’ Şirin Ünal, bizi bir defa bile arayıp sormadı. Kardeşimin şüpheli ölümü, soruşturma dosyasında ortaya çıkan ihmaller yazıldı ancak Şirin Ünal konuşmadı. Ne milletten korkuyor ne de vicdan azabı çekiyor.”