Hürriyet'ten Dinçer Gökçe'nin haberine göre İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya göre olay geçen yıl ortasında ortaya çıktı. Olay, Ümraniye'de bir engelli eğitim merkezinde yaşandı.
Zihinsel engelli öğrencilere yönelik cinsel istismarı kameraya yansıyan müzik öğretmeni Ekinci ile ilgili ihbarda bulunuldu. İlk olarak Ekinci’nin görev yeri değiştirildi. Müfettişlerinin raporu sonrası Ekinci hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturma süreci devam ederken Ekinci geçen 28 Kasım’da tutuklanarak Maltepe Cezaevi’ne konuldu.
'İDDİALAR ASILSIZ'
Ekinci hakkında düzenlenen iddianame sonrası yargılamasına başlandı. Ekinci mahkemede yaptığı savunmada hakkındaki suçlamaların doğru olmadığını söyleyerek “Ben 11,5 yıldır bu kurumda çalışıyorum. Birçok ilçede çalıştım. Hakkımda hiçbir şikâyet yok. Hakkımdaki iddialar tamamen asılsız. Mağdurlara yönelik her hangi bir taciz veya istismarda bulunmadım. E. H. 9 yıldır benim öğrencim. Ben bu çocuklarla İstanbul’da çok sayıda yere gittim. Çocukları sabah aldım gece geç saatlerde getirdim. Şimdiye kadar hakkımda böyle bir suçlama olmadı” dedi.
Mağdur öğrencilerden E. H.'nin annesi ifadesinde, “Sanığın, kızıma olan ilgisi kamera kayıtlarında gördüm. Olayı öğrendikten sonra kızımla görüşerek, bunu neden bana anlatmadığını sordum. Kızım da ‘karısın sevmiyormuş, beni alacakmış’ dedi. Sanık ayrıca kızıma, ‘senin annen çok sinirli bunu söylersen seni evden atar’ şeklinde sözler de söylemiş” dedi.
E.H. ise ifadesinde, öğretmeni Ekinci’nin kendisine yönelik istismara ilişkin “Sanık bana dokunmaya çalıştı. ‘Hanımı boşayacağım seni alacağım’ şeklinde sözleri oldu. Göğüslerime dokunmaya başladı. Bunlar olurken sınıfta yalnızdık. Sanık benim pantolonumu çıkardı cinsel ilişkiye girdi. Bunları yaparken sınıfın kapısını kilitliyordu” şeklinde ifade verdi.
'ANNE BABASINA SÖYLEMEYİN'
Bir diğer mağdur G. Y. (23) ise ifadesinde “Sanık benim öğretmenim olurdu. Ben yalnızken bana dokunmaya çalışıyordu. Göğsüme dokunmaya beni öpmeye çalışıyordu. Bunlar sınıfın içinde teneffüs saatlerinde oluyordu. Ben istemediğimi söylüyordum. Bunları yaparken sınıfın kapısını kilitliyordu. Bu olayı her gün yapıyordu. Karımı boşayacağım, arkadaşlarımla birlikte sizi alacağım’ diyordu. Bize, anne babanıza söylemeyin. Eğer söylerseniz beni tutuklar hapse atarlar. Bir daha yüzümü göremezsiniz’ diyordu” dedi.
'OKULA GİTMEKTEN KORKUYORDU'
Bir diğer mağdur M. B. (23) ise ifadesinde, kendisine yönelik cinsel istismarı ayrıntılı bir biçimde anlattı. M. B. ifadesinin devamında şunları kaydetti: “Sanık bana, ablan gibi sen de tatlısın, ablanın güzel vücudu var’ dedi. Darbuka çalarken elimi tuttu” M. B.’nin annesi L. B. ise ifadesinde “ Olayın olduğu iddia edilen tarihlere yakın tarihlerde kızımın okula gitmek istemediğini hatırlıyorum. Kendisini servise dahi bindiremiyordum. Nedenini sorduğumda, burayı sevmediğini gitmek istemediğini korktuğunu söylüyordu. Bir keresinde okula, ablasıyla göndermiştim” dedi.
54 YIL 4 AY 15 GÜN HAPİS CEZASI
Öğrenciler ile ilgili, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin raporuna göre, üç öğrenci için de “Olayın anlam ve sonuçlarını kavrama yeteneğine sahip değil. Ruh ve bedensel olarak kendisini savunamaz” denildi. Mahkeme, yaptığı yargılama sonrası Ramis Ekinci’ye üç öğrenciye yönelik ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘Basit cinsel saldırı’ suçlarından toplam 54 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme Ekinci’nin tutukluluk halinin de devamına karar verdi. Ekinci’nin avukatları bu karara, istinaf mahkemesi nezdinde itiraz etti.
'UMARIM CEZA CAYDIRICI OLUR'
Bir kısım şikâyetçinin avukatı Sibel Tepret Ekşi, olaya ilişkin yaptığı değerlendirmede “Zihinsel ve bedensel ayrımı yapmadan tüm engelli bireylerin toplumdaki diğer bireylere göre korunmaya ve topluma kazandırılmaya daha çok ihtiyaçları vardır. Engelli bireylerin maruz kaldığı cinsel şiddet ve istismar eylemleri, yaşadıkları bu haksız ve kötü muamelelerin en ağırı. Cinsel şiddetin ve cinsel istismarın kendini savunamayacak durumda olan engelli bireylerimize yapılması ise toplumun en karanlık yüzü… Mahkemenin verdiği cezanın toplum açısından caydırıcı olmasını, hem bir avukat hem engelli bir bireyin ablası olarak temenni ediyorum. Toplumda adeta büyük bir kara leke oluşturan bu tür vahim olayların bir daha yaşanmaması temel beklentim” dedi.