Ankara'da, Prof. Dr. Hasan Bilgili ve yardımcısı Serkan Durmaz'ın, veteriner Ç.B'ye (23) cinsel istismarda bulundukları, jinekolog Hüseyin Şenyurt’un da delilleri yok ettiği suçlamasıyla tutuksuz yargılanmalarına devam edildi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamay Başağaç, "Hasan Bilgili ile ilgili 9 yıl içerisinde sözlü ve hareket olarak cinsel tacize uğradığını söyleyen birçok öğrenci geldi" dedi.
Veteriner Prof. Dr. Hasan Bilgili, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde öğretim üyesi olduğu 2019 yılı Nisan ayında, kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B.'ye cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklandı, daha sonra savcılık tarafından re'sen tahliye edildi. Olayla ilgili idari soruşturma kapsamında üniversitedeki görevinden çıkarılan Bilgili ile yardımcısı veteriner hekim Serkan Durmaz ve jinekolog Dr. Hüseyin Şenyurt'un, Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına devam edildi. Duruşmada 'nitelikli cinsel saldırı', 'cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma', 'tehdit' ve 'hakaret' suçlarından 27,5 yıla kadar hapis cezası talep edilen Hasan Bilgili ile diğer iki sanık ve mağdur Ç.B. hazır bulundu.
2010'DA TACİZ SORUŞTURMASI
Duruşmada tanık olarak dinlenen Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Yalçın Köksal, 2010 yılında Hasan Bilgili ile ilgili bir hasta yakınının taciz ve orijinal malzeme kullanmadığı gerekçesiyle şikayeti olduğunu öne sürerek, "Bu şikayet sonucu Bilgili hakkında soruşturma açıldı ve yaklaşık 1 ay sürdü. Soruşturma sonucunda Bilgili hakkında disiplin kurallarına aykırı hareketten meslekten ihracı ile ilgili Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası’na sundum. Şikayetçinin yazılı beyanını alamadığım için konuyu Cumhuriyet Savcılığına intikal ettiremedim" dedi.
"9 YILDA BİRÇOK ŞİKAYET GELDİ"
Tanık Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamay Başağaç ise 2011 yılında üniversitede kurulan cinsel saldırıya destek bölümünde çalıştığını belirterek, "Hasan Bilgili ile ilgili 9 yıl içerisinde gayri resmi birçok şikayet geldi. Bu şikayetleri resmiyete dökemedik; çünkü korkuyorlardı. Sözlü ve hareket olarak cinsel tacize uğradığını söyleyen birçok öğrenci geldi. Ancak ‘başımıza bir şey gelir’ korkusuyla öğrenciler şikayetlerini resmiyete dökmek istemediler" diye konuştu.
ÇALIŞANLAR, Ç.B.'NİN HATALARINI ANLATTI
Klinikte çalışan bir veteriner hekim, tıbbi sekreter, temizlik sorumlusu ve kliniğe köpeklerini getiren bazı kişiler tanık olarak dinlendi. Tıbbi sekreter, Ç.B. ile 2 ay çalıştığını, birkaç önemli hatasına şahitlik ettiğini, söylediğinin aksine alkol ve sigara kullandığını, nöbeti sırasında iki kez birlikte içki içtiklerini ileri sürdü. Diğer tanıklar da Ç.B'nin çalışırken hatalarına şahit olduklarını ileri sürdüler.
"HATA YAPMIŞSAM TECAVÜZ ETMELERİNİ Mİ GEREKTİRİR"
Ç.B. ise, "Bilirkişi raporunda olayın olduğu saat ve sabah 04.00'ten itibaren güvenlik kamera görüntüleri girmemiş. Bu görüntüleri sildiklerini düşünüyorum. İlk alınan raporda sperm izine rastlandığından bahsediyor; ancak son Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporda ‘sperm yok’ deniliyor. Ayrıca, yıllarca bu insanın ekmeğini yemiş insanların onun aleyhine tanıklık yapmayacağını biliyorum. Ben mesleki olarak dedikleri gibi büyük bir hata yapmadım; ancak hata yapmışsam bile bu tecavüz etmelerini mi gerektiriyor? Neden hep mesleki hata yaptığımı vurguluyorlar. İnsanlar yaşadığım bu olayı basitleştirmeye ve çarpıtmaya çalışıyorlar inanamıyorum" diyerek gözyaşı döktü.
"HERKESİN KORKTUĞU YERDE Ç.B. ŞİKAYETÇİ OLDU"
Ç.B.'nin avukatı Aslıhan Arıhan, bu aşamadan sonra müvekkili yerine kendisini konuşacağının belirterek, "Ç.B., çoğu kişinin yapamadığını yaptı. Çok sayıda kişi bize ulaştı ancak gelip burada tanıklık yapmak istemiyorlar. Herkesin korktuğu, çekindiği yerde Ç.B., şikayetçi oldu" dedi. Avukat Arıhan ayrıca, bu olay nedeniyle sanık Jinekolog Hüseyin Şenyurt’un, meslekten 6 ay men edildiğini, sanık Hasan Bilgili’ye de 3 ay meslekten men cezası verildiğini söyledi. Söz alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da sanıkların tutuklanması talebinde bulundu.
TUTUKLAMA TALEBİNE RET
Mahkeme heyeti, taraf avukatlarından taleplerini aldı. Mahkeme, kovuşturmanın genişletilmesi, görüntülerinin bilirkişiye gönderilerek, sanıkların vücut diliyle ilgili rapor alınması ve sanıkların tutuklanması yönündeki talepleri reddetti. Mahkeme ayrıca, tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bütün halinde Adli Tıp Kurumu Morgu’na gönderilerek rapor alınmasına karar vererek duruşmayı 10 Haziran 2020'ye erteledi.