BIST 100 9.452 DOLAR 34,57 EURO 35,96 ALTIN 3.004,80
13° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz sessizliğini bozdu

Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz sessizliğini bozdu

“Üç Maymun" filminin senaryosunu Zeki Demirkubuz'dan aldığı iddia edilen ve bu sebeple 17 yıldır kendisiyle konuşmayan Nuri Bilge Ceylan, 17 yıllık sessizliğini bozdu.

Türk sinemasının iki önde gelen yönetmeninden biri olan Nuri Bilge Ceylan, meslektaşı Zeki Demirkubuz hakkındaki sessizliğini bozdu.

Ceylan ve Demirkubuz'un, Ceylan’ın “Üç Maymun’u Demirkubuz’un senaryosundan çektiği iddiası” nedeniyle görüşmediği belirtiliyor.

2006 yılından beri Zeki ile konuşmayan Nuri Bilge, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazandığı ‘Kış Uykusu’ filminin kitabında yayınlanan günlüklerinde yazdığı bir bölümle bu konuya değindi.

10haber.net'ten Olkan Özyurt'un aktardığına göre, Nuri Bilge Ceylan, şunları aktardı:

“Bugün sosyal medyada yine, Zeki Demirkubuz’un ‘Yeraltı’ filminde yer alan imalardan ve göndermelerden hareketle, ‘Üç Maymun’ filmini Zeki’nin senaryosundan yola çıkarak, daha net bir ifadeyle söylersek ondan çalarak yaptığımı iddia eden bir tartışmayla karşılaştım. Her zamanki gibi yine canım sıkıldı… Bugüne kadar bu konu hakkında hiç konuşmadım. Konuşmadım, çünkü hem genelde sessizliği her zaman daha inandırıcı bulmuşumdur hem de Ebru her zaman olduğu gibi bu olayda da konuşmamam yönünde telkin verdiği için susmayı tercih ettim. Ama öte yandan ‘Sükût ikrardan gelir’ diye de bir söz var bu kültürde. O nedenle belli bir duruma düştüğünde nasıl davranması gerektiğine gerçekten kolay karar veremiyor insan. Bu konuda bugüne dek bana, herhangi bir söyleşide veya başka bir sosyal ortamda da herhangi bir soru sorulmadığı için, herhangi bir açıklamada bulunmak durumunda da kalmadım. Sadece yakın arkadaşlarımla konuştuğum bir konu olarak kaldı ve hiçbir zaman toplumsallaşmadı. Şimdi burası bunun için doğru bir yer mi emin değilim ama yine de merak edenler için konuya kısa bir açıklama getirmek adına söylemek isterim: Tabii ki yok böyle bir şey.

'EVET, AŞAĞILANAN BEN OLDUM BELKİ BURADA SONUÇTA AMA AŞAĞILIK OLAN KESİNLİKLE BEN DEĞİLİM'

Aslında bunu Zeki de çok iyi biliyor ama nedense öyle bir şey varmış gibi bir izlenim yaratmayı da tercih ediyor. Yani açıkça söylemiyor, onun yerine icabında kolaylıkla inkâr edebileceği güvenli bir mesafeden yapıyor bunu. Bence çok ayıp ediyor. Bunca yıl arkadaşlık ettik, birbirimize ne yardımlar ettik sonuçta. Yarışma duygusunu anlarım ama hiç değilse sportmence yapılabilmesini beklerdim. Böyle bel altından vurarak değil. Yıllar sonra yaptığı bir söyleşide ‘Üç Maymun’ filmini seyretmediğini de söylemiş üstelik. İnsan izlemediğini iddia ettiği bir film için nasıl böyle şeyler ima eder? Bilmiyorum. Belki de 2006 yılında (yani Üç Maymun’dan iki yıl önce) çok da önemli olmayan bazı şeyler yüzünden kendisine birden soğuk davranmaya ve ardından -biraz üzülerek de olsa- görüşmemeye başladığım için intikam alıyordur kendince. Filmine itinayla hesaplanmış detaylar yerleştirmek suretiyle çamur at izi kalsın şeklinde incelikli bir strateji yürütmüş. Piyasada yarattığı izlenime bakılacak olursa, isteğine ulaşmakta başarılı olmadığı da söylenemez. Evet, aşağılanan ben oldum belki burada sonuçta ama aşağılık olan kesinlikle ben değilim.”