Nâzım Hikmet’in ‘Taranta Babu’ oyununa Amasya ve Erzincan’da gelen yasaklara da atıf yapılan “Keşke mizah olsa” başlıklı açıklamada, “Aziz Nesin’in bir hikâyesi olsun isterdik, mizah olsun isterdik bu yaşananlar. Ama değil. Kara mizah da değil. Ülkemizin içine düşürüldüğü acı gerçeğimiz. Şimdi yüzünde donan gülüşünü bir kenara bırakıp söylüyoruz: Mesele tiyatro ve yasak olunca son gülen iyi güler! Şimdilik Aziz Nesin zekâsıyla gülümsüyoruz,” ifadelerine yer verildi.
Açıklama şöyle devam etti:
“Giresun’a bağlı Keşap ilçesinin Halkalı köyünde, gencecik bir üniversite öğrencisi fındık toplamaya başlanmadan önce, daha önce hiç tiyatro seyretmemiş olanlarının da olduğu köylüleri tiyatro ile buluşturmaya karar vermiş. Oyunun yazarı Aziz Nesin, oyunun ismi Toros Canavarı. Daha önce Devlet Tiyatrosu dahil pek çok ekip tarafından defalarca sahneye konmuş, memleketin her yerinde oynamış olan bir oyun. Oyun alanı caminin hemen yanındaki okulun bahçesi. Köyden bir tane inşaat ustası sahneyle, elektrikçi ışıkla ilgilenmeye başlamış. Giresun Halkevi üstlenmiş organizasyonu. Kaymakamlıktan izin alınmış. Duyuruları yapılmaya başlanmış.
Sonra kaymakam gelmiş bir gün köye, oyun, demiş, yasak, demiş. Vali, demiş, istemiyor. Köylüler Vali’ye gitmiş. Vali, yasak, demiş. Yasak, gerekçesizmiş. Aziz Nesin’in bir hikâyesi olsun isterdik, mizah olsun isterdik bu yaşananlar. Ama değil. Kara mizah da değil. Ülkemizin içine düşürüldüğü acı gerçeğimiz.
Belki vali gülüyordur makamında. Aziz Nesin’i yasaklamak hiçbir valinin haddi değil. Şimdi yüzünde donan gülüşünü bir kenara bırakıp söylüyoruz: Mesele tiyatro ve yasak olunca son gülen iyi güler! Şimdilik Aziz Nesin zekâsıyla gülümsüyoruz.”