Barış Pınarı Harekâtı’nda üçüncü gün yaşanırken, İstanbul’a gelen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu basının karşısına çıkarak açıklamalarda bulundu. Bugün öğleden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelecek Stoltenberg, “Türkiye ittifakımızın çok önemli bir üyesi” dedi.
Çavuşoğlu, “Müttefiklerimizin dayanışmasını görmek isteriz” ifadesini kullandı.
Stoltenberg, “NATO, Türkiye ile savunma sistemleri ile Türkiye’nin güney sınırlarını korumaktadır. NATO, Türkiye’deki askeri sistemlere 5 milyon dolardan fazla yatırım yaptı dolayısıyla bu NATO’nun Türkiye’yle dayanışma gösterdiğinin bir göstergesi” dedi.
Açıklamalarına devam eden Stoltenberg, “Türkiye çok zor bir bölgenin tam sınırında Bizim burada ortak düşmanımız var, IŞİD. Uluslararası toplum mutlaka koordineli bir şekilde IŞİD’lilerin orada nasıl tutulacağını bulmak zorunda. Teröristlerin kaçmasına müsaade edilmemeli. Türkiye’nin güvenliğini sağlamak görevimiz. Kazanımlar tehlikeye atılmamalı” dedi.
“NATO’NUN TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTESİ YOK”
Stoltenberg, bir dönem ciddi bir gerilime sebep olan S-400 krizi ile ilgili olarak da, “Türkiye Rusya’dan S-400 almış durumda. Türkiye’nin bu konuyla ilgili bazı nedenleri olabilir ancak koordinasyon ve müttefik uçakları açısından sorun teşkil edebilecek bir uyumsuzluk ortaya çıkabilir” dedi.
Basın toplantısı sırasında, NATO’nun terör örgütü PYD’ye yaklaşımı ve bakışı üzerine gelen bir soruya Stoltenberg, “NATO’nun kamuya açık bir terör örgütü listesi yok. PYD koalisyon güçleri üyesidir ve ortak düşmanımıza karşı savaşmaya devam ediyor. Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye geldiğimizde ise müttefiklerimiz konusunda bir fikir birliği yoktur, Koalisyon’un bir parçasıdır, terörle mücadele edeceğiz ama Suriye’nin kuzeyinde biz yer almıyoruz. NATO güçleri bulunmuyor” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları;
Stoltenberg'e Barış Pınarı Harekatı hakkında bilgi verdim. Söz konusu harekat NATO'nun güneydoğu sınırlarını teşkil eden terör tehdidine son verilmesi amacını taşıyor. İttifakımızın ve müttefiklerimizin ülkemizle güçlü dayanışma sergilemesi beklentilerimiz bir kez daha vurguladık. Türkiye kritik roller üstlenmiştir. Türkiye'nin meşru endişelerini anlıyoruz demek yetmez bu dayanışmayı açık ve net şekilde görmek istiyoruz.
Bugün sayın Cumhurbaşkanımız da genel sekreteri kabul edecek.
SOSYAL MEDYADA KARA PROPAGANDA
Biz daha önce Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlarında gördük. Türkiye'ye kimse ders veremez, Türkiye'nin sivil hassasiyeti biliniyor. Lastik yakıp Türkiye bombalıyor diyorlar. Kara propagandalar bizim kararlılığımızı engelleyemez.
HAREKATA DÜNYADAN GELEN TEPKİLER
Bazı NATO üyesi ülkelerden buna benzer açıklamalar geldi. Hepsi PKK ve YPG'nin aynı olduğunu biliyor. Türkiye'nin ulusal güvenlik endişesinin haklı ve meşru olduğunu söylüyorlar. Eğer Türkiye'nin buradaki endişesi meşruysa terör örgütüyle mücadele etmek de meşrudur. NATO dahil tüm uluslararası camiaya bildirimde bulunduk. Bildirimde uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımız olduğunu da ifade ettik. Hem meşru diyeceksiniz hem de yapılan harekata karşı geleceksiniz. Terör örgütünün sahada angajmanın olabilir benim problemim değil bu senin ikiyüzlülüğündür. Türkiye'yi tehdide karşı koruma planı NATO'da onaylandı. YPG, PYD ve PKK'nın hiçbir farkı olmadığını hepimiz biliyoruz. Hedefimiz teröristler bu teröristleri temizlemek için ne gerekiyorsa yapacağız.
DEAŞ'lı teröristler bizim operasyon gerçekleştirdiğimiz bölgedeyse bunları serbest bırakmak mümkün değil. DEAŞ en çok Türkiye'yi hedef almıştır. Bağdadi açıklamalarında da hep Cumhurbaşkanımızı hedef alıyor.
İSPANYA'NIN PATRIOT KARARI
Bugüne kadar Türkiye'nin kendi hava savunma sistemi yoktu. NATO'nun bu konuda esteği vardı. 2015'te ABD sınır hattındaki Patriotlarını geri çekti. İspanya bugüne kadar sınırda tuttu, İtalya'da SAMP-T'yi Kasım'de çekeceğini söyledi. Her seferinde müttefiklere yalvaracak değiliz. Türkiye kendi hava savunma sistemini almak zorundadır.Keşke NATO müttefiklerimizden hava savunma sistemini de alabilseydik.
