Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Müzik ve sahne emekçileri yaşam mücadelesi veriyor

Kültür-sanat emekçileri pandemi nedeniyle uzun süredir ayakta kalma mücadelesi veriyor. Devlet desteğinin yetersiz olduğunu belirten İzmirli kültür-sanat emekçileri örgütlenme çağrısı yapıyor.

Pandemi koşullarında kendi kaderine terk edilen kültür ve sanat dünyası, uzun bir süredir var olma ve ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu süreçte devletin özellikle kültür ve sanatı desteklemek gibi bir amacının ve bir politikasının olmadığı da ortada. Ekonomik zorluklar nedeniyle tek tek perdelerini kapatan özel tiyatroların, kirasını ödeyemeyen, çoğu güvencesiz çalışan ve intiharları ile gündeme gelen müzik ve sahne emekçilerinin sayısı günden güne artıyor. Pandemi süreci de dahil olmak üzere olağanüstü koşullar karşısında gözden çıkarılan alanlardan biri olarak kültür ve sanatın sorunlarını ve devletin bu konudaki tutumunu tiyatro ve müzik emekçileriyle konuştuk.

"GELİRİ MÜZİK OLANLAR İÇİN YIKICI BİR DÖNEM"

Evrensel'in haberine göreİ Agora Minör müzik grubu, özellikle hayatını müzikle kazananlar için çok zor bir dönem olduğunu belirtti. Pandeminin başında daha seyrek bir araya geldiklerini ifade eden grup, evlerinde kalarak kendi şarkılarına ve düzenlemelerine ağırlık verdiklerini söyledi. Konser ve etkinliklerin iptal olduğunu, sahne aldıkları mekanlardan uzak kaldıklarını dile getiren grup, “Hem seyirciyi hem de kendimizi ve bağlantıda olduğumuz, evimizi paylaştığımız insanları riske atmak istemiyoruz. Bunların hepsi müziği paylaşma şeklimizden ödün vermemize sebep oldu. Özellikle açık alanlarda bile konser veremiyor olmak gerçekten üzücü” şeklinde konuştu.

Agora Minör müzik grubu, “Bu problemin ekonomik boyutu ise herkes için yıkıcı. Yaşamak, müzik yapabilmek, buna zaman ayırabilmek, gerekli araç gereç ve teknik ve müzikal enstrümanlara sahip olmak için para kazanıyor olmak gerekiyor. Pandemi bunların hepsini olumsuz etkiledi. Özellikle tek gelir kaynağı müzik olan insanlar için yıkıcı bir dönem. Yeni uygulamalar müzisyenleri ve müzik sayesinde yaşayan insanları da gözetmeli” dedi.

"SOKAKLARI SAHNE OLARAK KULLANIYORUZ"

Zarfsız Kuşlar Kukla ve Mim Evi çatısı altında performanslar ve atölyeler gerçekleştiren Oyuncu İlker Kılıçer, pandemi döneminde sokakları sahne olarak kullandığını söyledi. Fiziksel mesafenin korunarak performansın izlenmesi için önlemler aldığını anlatan Kılıçer, “Sokak performansının elbette ekonomik olarak pek bir getirisi yok. Tüm faturalarımı ve kiramı yatırabilmem için haftanın 3-4 günü sokağa çıkmam gerekiyor. Fakat burada ortaya koyduğum öneri, sanatın sokakta da fiziksel mesafelerle yapılabileceği sonucuydu. Yerel yönetimlerin bu yapılabilirlik üzerinden bizlere finansal destek vermeleri açısından önemli bir adım bence. Sahne oyunlarını da sokağa uyarlayabiliriz aslında” diye konuştu.

"İNADINA TİYATRO DİYEREK YAŞAMAYA DEVAM"

“Pandemi tüm sanat disiplinlerinde kaos yarattığı gibi tiyatroyu da ‘Seyirciye ulaşmak’ babında çok olumsuz etkiledi” diyerek sözlerine başlayan Özgür Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Özgür Başkaya, “Oyuncular kendilerini seyircileriyle buluşarak ifade ederler. Ancak salonlar uzun süre kapalı kaldı. Sokak oyunlarına ve gösterilere izin verilmedi ve hâlâ verilmiyor. Seyircisine ulaşamayan tiyatronun eli ayağı kesilmiş oldu” dedi. Tiyatroda oyuncu, yönetmen, ışıkçı, dekoratör gibi görevlerde çalışanların ekonomik olarak zorluk yaşadığını ifade eden Başkaya, profesyonel tiyatroların batma noktasına geldiğini, salonların ise kapanma aşamasında olduğunu dile getirdi.

İşsiz kalan tiyatro çalışanlarının başka işler yapmaya çalıştığını anlatan Başkaya, salonlar açılmaya başlasa da insanların tedirgin olduğu için gelmediğini söyledi. Bu süreç tiyatronun ve tiyatrocuların desteklenmesini gerektiğini belirten Başkaya, “Virüs müzik yayınıyla bulaşıyor sanırım. Tiyatro salonlarına kota koydular ancak camilere, mitinglere, parti toplantılarına koymadılar. Muhtemelen oralardan bulaşmıyordu virüs. Sanatın bir virüs olduğu gerçeğiyle bu konuyu kapatıyorum” dedi.

Tiyatroların örgütlenme ihtiyacı olduğunu söyleyen Başkaya, “Her ne kadar talepler sadece ekonomik olarak görünse de örgütlenme iyidir. İzmir Tiyatroları Derneği bu konuda önemli açılımlar sağladı. Pandemiden ve ceberut kapitalist sistemden kurtulacağımız umuduyla ve inadına tiyatro diyerek yaşamaya devam” ifadelerini kullandı.

"MÜZİK VE SAHNE EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENMELİ"

İzmir Müzisyenler Derneği ise, sigortasız, güvencesiz, çalışma şartlarının kötülüğü, gece çalışmadan dolayı ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlarla uğraştıklarını söyleyerek, müzik ve sahne emekçilerinin örgütlenmesinin önemine vurgu yaptı. Pandemiden dolayı etkilenen emekçilerin ev eşyalarını, müzik aletlerini satıp erzak alan, kira ödeyen müzisyenlerin olduğunu belirten dernek, dernek olarak müzisyenlere ekonomik olarak destek olduklarını belirtti.

İş değiştiren, müziği geri dönmemek üzere bırakmak durumunda kalan birçok müzisyenin olduğunu ifade eden dernek, “Yaşamak, müzik yapabilmek, buna zaman ayırabilmek, gerekli araç gereç ve teknik ve müzikal enstrümanlara sahip olmak için para kazanıyor olmak gerekiyor. Pandemi bunların hepsini olumsuz etkiledi” diyerek sanatçılar için bir destek programının hazırlaması gerektiğini dikkat çekti.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER