Eski Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı ve eski bakanlardan CHP'li Murat Karayalçın CHP'nin kurultay kararı hakkında sosyal medya sitesi Twitter üzerinden açıklama yaptı.
Murat Karayalçın, kararı olumlu bulduğunu belirttiği açıklamasında CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yüzde 47,82 olan oy oranını ciddi bir kazanım olarak gördüğünü ifade etti. Karayalçın, CHP'nin listesinde seçime giren diğer 4 parti ile oy oranının yüzde 25'te sınırlı kalmasını başarısızlık olarak değerlendirdi.
Karayalçın; "Meclis seçimindeki başarısızlığın nedeni CHP örgütünde, uzunca bir süreden bu yana, yaşanan düşük siyaset kapasitesidir. Örgütümüz yıllardır; broşür-afiş-pankart işleri ile seçim güvenliği ile sınırlı olan bir çalışma içine kapatılmıştır. Kuşkusuz bunlar da parti görevleridir. Ancak örgütün birincil görevi siyaset üretmek ve bir ölçüde bununla da bağlantılı olarak partinin adaylarını belirlemek olmalıdır" dedi.
Karayalçın, "Oysa bana göre, asıl tartışılması gereken konu, Cumhuriyet Halk Partisi'nde düşük kapasiteye yol açan yapısal sorunlardır" diye yazdı.
Murat Karayalçın'ın açıklaması şöyle oldu:
Partimizin, Kurultay sürecini başlatma kararını son derecede olumlu karşılıyorum. Örgütümüz bu süreçte seçimleri değerlendirebilecek, geleceğe yönelik öneriler geliştirebilecektir.
Sayın Kılıçdaroğlu seçim sürecinde yüksek bir performans ortaya koymuştur. Adil olmayan bir seçimde alınan yüzde 48’lik oy ciddi bir kazanım olarak görülmelidir. Ancak Partimizin TBMM seçiminde, hem de 4 parti ile birlikte, yüzde 25 dolayında oy alabilmiş olması ise ciddi bir başarısızlık olarak görülmelidir. Eğer parlamenter sistemde olsaydı, bu oy oranı, başarısızlığın ötesinde bir hezimet olarak değerlendirilecekti.
Meclis seçimindeki başarısızlığın nedeni CHP örgütünde, uzunca bir süreden bu yana, yaşanan düşük siyaset kapasitesidir. Örgütümüz yıllardır; broşür-afiş-pankart işleri ile seçim güvenliği ile sınırlı olan bir çalışma içine kapatılmıştır. Kuşkusuz bunlar da parti görevleridir. Ancak örgütün birincil görevi siyaset üretmek ve bir ölçüde bununla da bağlantılı olarak partinin adaylarını belirlemek olmalıdır. Örgüt kapasitesinde düşüklük bunların tümünün eşzamanlı olarak yerine getirilememesi durumunda ortaya çıkar.
Önümüzdeki Kurultay sürecinde, seçimlerde yaşanan taktik ve stratejik yanlışlıkların tartışılacağını biliyorum, buna genel başkanlık konusu da eklenebilir. Oysa bana göre, asıl tartışılması gereken konu, Cumhuriyet Halk Partisi'nde düşük kapasiteye yol açan yapısal sorunlardır. Bu sorunlar CHP’nin merkez ve taşra örgütlerinin yeniden yapılandırılması ile aşılabilir.