Aile, mezarın açılmasını istemişti. Mahkemenin ret kararının ardından baba Süreyya Karabulut katilin intiharına inanmadıklarını söyledi ve "Benim tek dileğim var, mezarın açılması. Tek korkum da o mezar açıldığında orayı boş görmek! Ya da orada başkası var" ifadelerini kullandı.
Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'e konuşan Süreyya Karabulut, "Neden intihara inanmıyorsunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"O kadar çok sebep var ki; bunlardan biri de yavrumun parçalara ayrılarak katledildiği koltukta bu vicdansızlar gülümseyerek mutlu aile pozu verdi. Hayatlarında hiçbir değişim olmadı. Ne evlat acısı yaşadılar, ne de kızıma dair bir acı. Ayrıca katilin cezaevinde Çince, İngilizce öğrendiği bilgisi var. Kaç kez yurtdışında görüldüğü de dillendirildi. Ben bir babayım, kızım rüyalarıma giriyor ve o adamın ölmediğine yüzde yüz eminim."
Aileden para aldıkları iddialarına da cevap veren baba, şunları kaydetti:
"Bu aileden tek kuruş para almadık. Araya girmek isteyenler oldu ama onların kirli parasına tenezzül etmedim. Kızım öldürülmeden önce aşçıydım, şimdi mesleğimi yapamıyorum. Çünkü bıçağı her elime aldığımda kızım aklıma geliyor.
Sadece devlet, mahkeme sonucu 1 milyon 200 bin lira tazminata hükmetti. O parayı da 14 yıl sonra aileden icra yoluyla aldık. Oğluma laf söylüyorlar. Ablasının acısı yüzünden ABD'ye gitti, mühendis oldu. Kendi parasını kazanıyor.