BIST 100 9.660 DOLAR 34,61 EURO 36,33 ALTIN 2.930,33
7° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Muhafazakar camia ayaklandı!

Muhafazakar camia ayaklandı!

Mütevelli heyetinde muhafazakar camianın önde gelen isimlerinin olduğu İstanbul Şehir Üniversitesi'na kayyum atanmasından sonra eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kurucuları arasında yer aldığı Bilim ve Sanat Vakfı'na da kayyum atandı. Muhafazakar camia AKP'ye karşı ayaklandı.

AKP’den istifa ederek Gelecek Partisi’ni kuran Ahmet Davutoğlu'na yakınlığı ile bilinen İstanbul Şehir Üniversitesi'nin kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı'na (BİSAV) kayyum atandı. Bilim ve Sanat Vakfı'nın kurucuları arasında Davutoğlu da bulunuyor.

Davutoğlu başta olmak üzere muhafazakar camianın önde gelen derneklerinden peş peşe açıklamalar geldi.

Davutoğlu yaptığı açıklamada 28 Şubat'ta bile böyle birşeyle karşılaşmadıklarını belirtti.

AKP'den istifa eden Bağımsız Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da Twitter hesabından, "Umarım adalet ve vicdan adına ve yarın daha fazla pişman olmamak için tüm STK'lar freni patlamış otoritarizme karşı ilkeli bir duruşla sivilliklerini vurgularlar. Bugün hukukun üstünlüğünü savunmayanlar, ileride kendilerini savunacak ne zaman ne de zemin bulabilecekler" dedi.

Yeneroğlu muhafazakar camianın önde gelen dernek, platform ve vakıflarından yapılan açıklamaları da paylaştı.

İşte Yeneroğlu'nun paylaştığı dernek, platform ve vakıfların açıklamaları:

Muhafazakar camia ayaklandı! - Resim : 1

Muhafazakar camia ayaklandı! - Resim : 2

Muhafazakar camia ayaklandı! - Resim : 3

Muhafazakar camia ayaklandı! - Resim : 4
DAVUTOĞLU'NUN AÇIKLAMASI

Davutoğlu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Bilim ve Sanat Vakfı belli hukuki şartlar yerine getirilerek kurulmuş herhangi bir kurum değildir. Kendi doğasından neşet etmiş, o doğayı tarihi akış ile buluşturmuş bir zihni yolculuğun eseridir. Onun içindir ki, kırk yıl içinde hasbi ve samimi bir ilmi iklim inşa etmiştir. Ne her yere yayılmaya ne de tek sesli bir bağlılar topluluğu inşa etmeye yönelmiştir. Bir kişiye ait olmadığı gibi bir gruba ya da iktidara da yaslanmamıştır.

Yetmişli yılların sonlarında ülke gerilim içindeyken bu ülkenin toprağına düşen zihni bir tohumun aşkla muhabbetle ve samimiyetle boy vermesinin ürünüdür. Bu tohum 12 Eylül’ün boğucu ortamında yeni bir ilim geleneği ve zihniyet inşa etmek üzere var olan eğitim paradigmasını aşmaya çalışan bir grup gencin sadece ellerindeki dar imkanları değil hayatlarını vakfetmeleri ile ete kemiğe bürünmüş ve bir geleneğe dönüşmeye başlamıştır. İlk dersler önce dönüşümlü olarak evlerde başlamış sonra yavaş yavaş emekle, fedakarlıkla büyüyerek onbinlerce öğrenciye ulaşmıştır.

Hayatlarımızı vakf ettiğimiz geleneğin hukuki kimlik kazanması ve hak ettiği bir mekâna kavuşması ile birlikte aramızda vakfımızın ilk temel ilkelerini de zımni bir ahitname olarak koymuştuk:

• Bu vakfın kapısından girene kimlik sorulmayacaktır.
• Hangi dini, mezhebi, etnik kökene ve siyasi, felsefi, ideolojik yaklaşıma sahip olursa olsun her dersin kapısı herkese açık olacaktır. Ders verilirken salonların kapısı kapanmayacaktır.
• Ders ve seminerlere gelenlerden hiçbir ücret alınmayacaktır. Gönüllü çalışanlar dışında kimseden hizmet talep edilmeyecektir
• Vakfın kurucuları ve öncüleri güçleri nispetinde katkıda bulunacak; meşruiyetinden emin olmadığımız hiçbir kaynak kabul edilmeyecektir.
• Bu vakıftan kimseye çıkar sağlanmayacak; vakıf hiçbir makama ve mevkiye geçiş için aracı kılınmayacaktır.
• Yaygınlaşmaya değil derinleşmeye, niceliğe değil niteliğe ağırlık verilecektir.

Ve nihayet 12 Eylül’ün sınamasından geçen bu zihni tohum gelenekleşirken 28 Şubat’ın sert soğuğu ile karşılaştığında olgunlaşma sınavına girdi. Başörtüsü sebebiyle ya da İmam hatip mezunu olmalarının getirdiği dezavantajla üniversitelere giremeyen gençler akın akın vakfa gelmeye alternatif bir eğitim paradigmasına sığınmaya başladılar. Birçok sivil toplum kuruluşunun faaliyetlerine ara verdiği ve bizim vakfın da baskına uğrayabileceği bilgisi geldiğinde hep beraber şu kararı almıştık: Bir vakıf kapısı herhangi bir baskı karşısında kurucuları tarafından kapatılamaz. Gelsinler ve bizi gerekirse dersten alıp götürsünler.

Kimse gelmedi, 28 Şubat’ta baskılar karşısında geri adım da atılmadı. Vakıftaki o gönüllüler de ilkelerinden taviz vermeden çaba göstermeye, bilim ve sanat çalışmalarına devam ettiler. 40 yıllık geleneği olan Vakıf’tan, akademiye, bürokrasiye, siyasete, iş dünyasına girenler, toplumun her alanında görev alan insanlar oldu. Ne kimse vakfı kendi gölgesine almaya çalıştı, ne de vakıf kimsenin gölgesine girmeye razı oldu.

Ta ki düne kadar Bilim ve Sanat Vakfı, kurulduğu ilkelere sadık kaldı ve ufkunu, kapısını, derslerini, imkanlarını herkese açtı. İstanbul Şehir Üniversitesi’ne uygulanan hukuksuz el koymanın üzerine Bilim ve Sanat Vakfı’nı hukuki kılıflar uydurarak “teslim almaya” çalışmak kesinlikle Türkiye’de bir grubun, bir kesimin, bir mahallenin, bir camianın sorunu değildir. Yaşanan, en az 9 aydır kamuoyu önünde dile getirdiğimiz gibi toplumun her kesimini esir almaya çalışan bir hukuksuzluğun, kural tanımazlığın, ben merkezciliğin geldiği noktadır. Vakıf geleneğine, örgütlenme özgürlüğüne, düşünce ve ifade hürriyetine, sivil topluma yapılan bu darbe kimsenin aklına bile getirmek istemediği bir pratiğin önünü açmaktadır.

Bilim ve Sanat Vakfı’na el konulması uygulamasından bir an önce vaz geçilmeli, benzer hukuksuzluklara kapı açan kanuni yanlışların düzeltilmesi için yasama süreçleri devreye girmeli, toplumun her kesiminden ortak bir vicdani ses yükselmelidir.

Bilim ve Sanat Vakfı’na reva görülen uygulama herkesi yaralamıştır ancak ilim aşkı, özgürlükler ve demokrasi için çabamız kesintisiz bir şekilde devam edecektir.