Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, Sedat Peker'in emniyet-mafya-siyaset üçgeni hakkında iddialarını bugünkü köşesine taşıdı.
Saymaz'ın yazısında Mansimov'un "Ağar'ın ricasıyla Pensilvanya'ya gittik. Cezaevinden çıktı. ‘Benimle gelir misin' dedi. ‘Gelirim' dedim. İkinci seferde de içkiliydim. Mehmet Bey (Gülen'e) ‘Devlet içinde devlet olmaz' demiş. Bunu bana Mehmet Bey söyledi.” cümlelerini ifadesinde kullandığını aktardı.
İsmail Saymaz'ın “Mehmet Ağar’ın ricasıyla Pensilvanya’ya gittik”başlıklı yazısı şöyle oldu:
Türkiye günlerdir soluğunu tutmuş bir şekilde Sedat Peker'in YouTube'daki açıklamalarını izliyor. Üçüncü bölüm bitti, dördüncüsünü bekliyoruz.
Peker'in, ‘bir tripod ve bir kamera' ile İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar ve oğlu Tolga Ağar ile Pelikan Grubu'na karşı açtığı savaşta iktidar ve çıkar odaklarına ilişkin ürkütücü iddialar ortalığa döküldü, dökülüyor.
Türkiye'ye gönderilmek üzere Kolombiya'da gemilere yüklenen 5 ton, Ekvator'da 615 kilo kokain…
Elazığ'da genç gazeteci Yeldana Kaharman'ın kuşkulu intiharı…
Azerbaycan kökenli Türk vatandaşı Mübariz Gurbanoğlu'nun FETÖ'cü diye tutuklanması ve Bodrum Yalıkavak'taki marinasına Mehmet Ağar'ın el koyduğu iddiası…
İçişleri Bakanlığı, “Anılan kişinin iftira ve ithamları yeni bir organize suç faaliyetidir” diyor.
Ağar konuşmuyor.
Gurbanoğlu da susuyor.
Sanki Narcos Türkiye'deyiz.
Man Adası'ndaki oligark
Gurbanoğlu, 1968'de doğdu. Kızılordu'da bir yüzbaşıyken, SSCB dağılınca oligarklar arasına katıldı.
1993'te Türkiye'ye yerleşti.
Gazeteci Bahadır Özgür'ün www.duvar.com.tr sitesindeki köşe yazısına göre 1998'de Palmali Şirketler Grubu'nu kurdu.
Küresel ölçekte deniz taşımacılığı yapan şirketin 270 gemisi vardı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı ‘Man Adası Belgeleri'ndeki asıl kahraman, Gurbanoğlu'ydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, amcası Mehmet Erdoğan ve enişteleri Ziya İlgen'in sahibi olduğu denizcilik şirketi BMZ'ye tanker kiralamıştı.
2017'de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu.
‘Mansimov' olan soyadını ‘Gurbanoğlu' diye değiştirdi.
Gurbanoğlu, Yalıkavak'taki marinayı 2011'de 42 milyon dolara satın aldı.
İşletmeci kuruluş, Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları Ticaret ve Anonim Şirketi'ydi.
Yönetim kurulu başkanı, Gurbanoğlu'ydu.
Palmali'nin CEO'su Alaattin Aykaç da yönetimdeydi.
Tolga Ağar, 2015 yılında şirketin yönetim kurulu başkanı oldu.
Ağar, 2018'de AK Parti'den milletvekili seçilirken, marinadaki görevini babasına bıraktı.
Mehmet Ağar, geçen yıl Alaattin Çakıcı, emekli albay Korkut Eken, emekli korgeneral Engin Alan ile marinada fotoğrafı çektirdi.
Susurluk hatırası gibiydi.
İlk ziyaret Erdoğan gezisinde
Gurbanoğlu hakkında 2017 yılında ihbar üzerine FETÖ soruşturması açıldı. Kapatılan Türk Rus Kültür Vakfı'nın kurucularındandı.
Kanıtlar yetersiz olduğu için kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Ne var ki başsavcılık, yeni kanıtlara ulaştığı gerekçesiyle 2020'de kararı kaldırdı.
Birden çok tanığın ifadesi alınmıştı.
Ancak bu tanıklar, Palmali'nin CEO'su Alaattin Aykaç ile eski çalışanlardı.
Ortak özellikleri, Gurbanoğlu ile mahkemelik olmalarıydı.
Aykaç, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde nitelikli dolandırıcılıktan yargılanıyor.
Hangi eylemden ötürü mü?
Marinanın satışı…
Gurbanoğlu, 16 Mart 2020'de tutuklandı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde FETÖ'ye yardımdan dava açıldı.
Gurbanoğlu'nun, FETÖ'nün Rusya imamı Ahmet Hamdi Vural ve iş adamı İhsan Kalkavan ile bağlantılı olduğu, örgütün Rusya'daki ‘Atlantik' okulunu finanse ettiği ve Gülen'i ziyarete gittiği belirtiliyor.
Gurbanoğlu, savunmasında, 2006'da tersane sahibi olduğu için armatör İhsan Kalkavan ile tanıştığını söylüyor. Erdoğan'la kendisini Kalkavan'ın tanıştırdığını anlatan Gurbanoğlu, “Ben nereden bileyim İhsan, FETÖ'dür” diyor.
Gülen'i iki kez ziyaret ettiğini kabul ediyor.
İlk ziyareti, 2007'de Erdoğan'ın New York temasları sırasında gerçekleşti. Erdoğan, o ziyarette FETÖ bağlantılı Türk Kültür Merkezi'nin yemeğine katıldı.
Gurbanoğlu, şöyle konuşuyor:
“Devlet tarafından davet edildiğim için (New York'a) hayır demedim. Uçağımda 13 kişi uçtuk. FETÖ'yü ilk orada duydum. ‘Herkes gidecek' dediler. ‘İçkiliyim, gelmeyeyim' dedim, bastırdılar. (Güleni'i ziyarette) 200'e yakın iş adamı vardı. Bakanlar vardı. Şu an politika ve iş dünyasındaki insanların hepsi orada…”
İkinci gidişi, iddiasına göre 2013 yılında cezaevinden tahliye olan Ağar'ın isteği üzerine gerçekleşti.
Gurbanoğlu: “Ağar'ın ricasıyla Pensilvanya'ya gittik. Cezaevinden çıktı. ‘Benimle gelir misin' dedi. ‘Gelirim' dedim. İkinci seferde de içkiliydim. Mehmet Bey (Gülen'e) ‘Devlet içinde devlet olmaz' demiş. Bunu bana Mehmet Bey söyledi.”
GURBANOĞLU EV HAPSİNDE
Gurbanoğlu, 5 Mart 2021'de evi hapsi tedbiri ile tahliye edildi. Altı gün sonra örgüte yardımdan beş yıl yedi.
Gerekçeli kararda, “FETÖ elebaşısı ile sempati nedeniyle görüşmüş olabileceği, özel ve sosyal hayatı değerlendirildiğinde irtibatının yardım düzeyinde kaldığı” belirtiliyor.
Gurbanoğlu, “Mehmet Ağar'ın ricasıyla Pensilvanya'ya gittik” dediği halde mahkeme bu iddiayı araştırma gereği hissetmiyor. Belki de bir tuğla çekerse duvarın çökeceğinden korkuyor.