Ziya Selçuk’un yerine Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Mahmut Özer, göreve hızlı başladı. Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar’ı görevden alan Özer, yerine Nevşehir eski Milli Eğitim Müdürü Harun Fatsa’yı atadı. Özer’in bir diğer icraatı ise İzmir Bergama İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yönelik oldu. Lozan Antlaşmasını hedef alan sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelen ve görevinden alınan Nuri Kiraz, tekrar göreve getirildi.
BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre; görev değişimiyle beraber gelen görevden almaların, yeni eğitim öğretim yılının başlangıcına kadar devam edeceği öğrenildi. İl milli eğitim müdürlerindeki görev değişimlerinin ilçe milli eğitim müdürlüklerine uzanacağı, yönetici atama sisteminin yeniden ele alınacağı bildirildi.
Özer’in birbiri ardında yaptığı atamalar eğitim camiasında, “Devamı gelecek mi?” sorusuna yol açarken MEB kaynakları, değişimin süreceğini bildirdi. Ziya Selçuk’un, “Görevden af” talebinin ardından MEB’de başlayan yeni sürecin sancılı olması bekleniyor.
CEMAATLERE ALAN AÇILACAK
Selçuk’un, kararlarını hayata geçirememekten duyduğu rahatsızlığın yanı sıra cemaatlerin giderek artan talepleri nedeniyle de görevinden ayrıldığı kaydedildi. Selçuk’un yerine getirilen Özer’in ise cemaatlere bakanlık içinde alan açacağı öne sürüldü.
MERKEZ KADROLAR DEĞİŞTİ
MEB’de henüz bir ayını doldurmayan Özer döneminde hayata geçirilen değişikliklerden bazıları şunlar oldu:
• Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Yusuf Büyük, Ortaöğretim Genel Müdürü Cengiz Mete, Destek Hizmetleri Genel Müdürü İsmail Çolak ve İnşaat Emlak Genel Müdürü Hakan Göçer görevden alındı.
• Kocaeli İl Müdürü Fehmi Rasim Çelik, MEB Personel Genel Müdürlüğü koltuğuna oturdu.
• MEB Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Ahmet Emre Bilgili Bakan Yardımcısı görevine getirilirken yerine Berlin Eğitim Müşaviri Cemal Yıldız atandı.
• Kabataş Erkek Lisesi Müdürü Selman Küçük, İstanbul Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne getirildi.
"ADAMCILIK" BENİMSENMİŞ
Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Özer döneminde gerçekleştirilen atamaları BirGün’e değerlendirdi. AKP iktidarları döneminde MEB’in başına getirilen isimlerin, “Kişisel yönetme gücü üzerinden” idare sistemi kurmaya çalıştığını söyleyen Yıldırım, “Oturmuş bir sistemi olan ülkelerde bakan değişse bile il ve ilçe milli eğitim müdürleri aynı kalır. Ancak görünen o ki AKP’nin yönetme biçiminde tamamıyla ‘Adamcılık’ benimsenmiş durumda” diye konuştu.
BAŞIBOŞ EĞİTİM YILI
2021-2022 eğitim öğretim yılının 6 Eylül’de başlayacağınA dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:
“MEB’deki atama yoğunluğu, süreci sekteye uğratmış durumda. Şu anda üst düzey şube müdürleri ve okul müdürleri, ‘Okulları nasıl hazır hale getiririz?’ sorusundan çok, ‘Acaba biz de görevden alınır mıyız?’ sorusuna yanıt arıyor.
Hepsi ya telefona sarılıyor ya da AKP il ve ilçe başkanlıklarına giderek kendi yerlerini sağlama almaya çalışıyor. Korkarız ki okulların açılmasıyla birlikte atama furyası, okullara kadar uzanmış olacak. Bu süreçte bizler, başıboş bir eğitim sürecine başlamış olacağız. AKP iktidarları döneminde eğitimin gerilemesinin sorumlarından biri de görev değişimleri ile kendisini olumsuzluklardan uzak tutmaya çalışan Sayın Cumhurbaşkanıdır. Bu yanlışa müdahale etmek zorundadır.”
DEPREM YAŞANIYOR
CHP Grubu Eğitim Danışmanı Ali Taştan ise AKP iktidarları döneminde atama ve görevden alma sistemini süreklilik arz ettiğini ifade etti. Her yeni gelenin, kendisinden önce görev yapan bürokratları görevden aldığının altını çizen Taştan, şunları söyledi:
“MEB de son 10 gündür deprem yaşanıyor. Son yıllarda görülmeyen seri halde görevden almalar oluyor. Yeni atananlar hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmasak da liyakate dayalı bir atama sistemi olmadığı görülüyor. Memur Sen’in eski genel başkanı bile Ankara il milli eğitim müdürünün atamasına karışabiliyor. Eğitim, AKP’nin en başarısız olduğu alan. Burada başarı sağlanacak ise liyakate dayalı atamalar yapılmalı.”
