Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mülakatla atamalar konusunda yaptığı açıklamada, “Mülakat kanunda var. Bu bakanlığın tercihi değil. Kaldırılabilir ancak bunu kaldırmak meclisin iradesinde. Bizim kanun teklifi verme yetkimiz yok biliyorsunuz” dedi. Mülakatlarda bazı tarikat ve cemaatlerin öncelendiği, sonuçlara müdahale edildiği iddialarını da, “Bunlar asla doğru değil. Dışarıdan hiçbir müdahale yok. Bu ülkede tek bir Milli Eğitim Bakanlığı var ve orayı da ben yönetiyorum” diye yanıtladı.
Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı'ya konuşan Özer, KPSS’de birinci olup mülakatta elenen adayla ilgili de, “Süreç işliyor, itiraz eder, mahkemeye gider… İtiraz süreci bitti, ayın 14’üne kadar incelenip cevap verilecek” dedi.
MÜLAKATI BÖYLE SAVUNDU: KEKEME İSENİZ NASIL ÖĞRETMENLİK YAPACAKSINIZ?
KPSS ve mülakatların yüzde 97 oranında örtüştüğünü savunan Özer, şunları kaydetti:
Öğretmenlik özel nitelikler gerektiren bir meslek. Size John Nash örneği vereyim. Çok büyük bir dehaydı ama iyi bir öğretmen olabilir miydi? Yani bazen donanımlı, bilgili de olsanız anlatma kabiliyeti gibi temel bir alanda eksikseniz nasıl öğretmenlik yapacaksınız? Ya da kekeme iseniz mesela… Örnek veriyorum, somut bir olay üzerine konuşmuyorum. Öğretmenlikte işin pedagojik, psikolojik boyutu da var, bunu unutmayalım. Kısacası eğitim üzerinden, gençler üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Bakın Kılıçdaroğlu sizin kanalda çıktığı yayında ‘Ben zaten Milli Eğitim Bakanı ile görüşmeye gitmedim’ dedi. Nagehan Hanım ben herkesle görüşürüm. Amaç görüşmek olsaydı, doğru bir dille randevu istenseydi neden görüşmeyeyim? Kaldı ki Kemal Bey ben bakan olduğumda bir 'hayırlı olsun’a geldi mi? CHP’den grup başkanvekili ve başka vekiller daha önce geldiler, görüştük. Bizim herkese kapımız açık. MEB çok şeffaftır. Bizim gizli saklı işimiz yok.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun KPSS’de yüksek puan alıp mülakatta elenenlerle ilgili Danıştay kararına işaret ettiği açıklamalarına da yanıt veren Özer, “Açıkça yanlış bilgi vermiş. En azından böyle bir karar olmadığı netleşmişken çıkıp düzeltmesini beklerdik. Yaptı mı CHP Genel Başkanı bunu? Hayır. İşte böyle temelsiz iddialarla MEB’i yıpratmaya çalışmak bütün ülkeye zarar veriyor” diye konuştu.
ENES KARA İÇİN YORUM YOK
Bakan Özer, cemaat yurdunda intihar eden Enes Kara için, "üniversite öğrencisi olduğu ve yetki kapsamına girmediği için yorum yapmak istemediğini" söyledi.
'SINIF KAPATMAYI EN AZA İNDİRECEĞİZ'
Milli Eğitim Bakanı okullardaki vaka sayıları ve kapanan sınıflarla ilgili de şunları söyledi:
Bugün itibarı ile kapalı sınıf sayısı 3986. Bu da 850 bin sınıf içinde yüzde 0,5’ten az bir oran demek. Ekimde 8000-9000 sınıfın kapandığı olmuştu. Dolayısıyla şu an alarm verilmesi gereken bir durum söz konusu değil. Zaten sistem çok iyi oturdu ve verileri tamamen şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz.
Öğretmenlerde aşılama oranının Avrupa ülkelerindeki oranın üzerinde olduğunu söyleyen Bakan Özer, Bursa’da iki meslek lisesinin işbirliği ile imal edilen antijen test kitinin de onay için Sağlık Bakanlığı’nda olduğunu belirtti. Özer, “İkinci döneme yetiştirmeye çalışıyoruz. Onay çıkarsa 7 Şubat'a hazır olacak. Böylece sık vaka görülen yerler başta olmak üzere sınıflarda test yaparak sınıf kapanmasının önüne geçmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Alçı söz konusu kitler için de “İlk etapta 10 milyon kit üretilecekmiş. Bu kitler birden fazla kez kapanmış sınıflar başta olmak üzere yoğunluk gösteren yerlerde kullanılacak. Yurt dışından gelen kitlerin maliyeti parça başı 3 dolar iken bu kitler 1 dolara mal ediliyor” bilgisini verdi.
John Nash kimdir?
ABD'li matematikçi John Nash (1928–2015) oyunlar teorisinde ve diferansiyel geometri alanında köklü değişiklikler yapmış bir bilim insanıydı. 1959'da, ruhsal bozukluk belirtilerini açıkça göstermeye başladı ve birkaç yılını 'paranoid şizofreni' teşhisiyle akıl hastanelerinde geçirdi. 1970'ten sonra, durumu iyiye gitmeye başladı ve 1980'lerin ortasında akademik kariyerine geri döndü. Nash'in Sylvia Nasar'ın 'Akıl Oyunları' adlı kitabı ve aynı isimle çevrilip Russell Crowe'un başrolde oynadığı filmle dünya çapında tanındı. Nash ve eşi Alicia Nash 23 Mayıs 2015'te taksiyle yolculuk ederken bir paralı otoyolda meydana gelen trafik kazasında öldü.
