İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı programda Millet İttifakı'nın oluşturulması sürecine dair dikkat çeken açıklamalar yaptı. Akşener, "Ben gecenin 12.00'sinde randevu aldım sayın Kılıçdaroğlu'na. 15 milletvekili istedim. Kendisi çok demokratik tavır ortaya koydu, kendisine teşekkür ederiz. Bağımsız girmeyi isterdim, arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırdım. Ama böyle bir süreç olunca bu yola gittik" dedi.
Akşener'in bu sözlerine MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın anında cevap verdi. Yalçın, "Habertürk’te Altaylının aklamaya ve cilalamaya çalıştığı Müdire, MHP’ye küçük ortak diyerek hâlâ pervasız, ölçüsüz, ayarsız, dengesiz ve çirkin ifadelerle saldırılarını sürdürmektedir. 15 milletvekilini kiraladığını utanmadan itiraf eden bu Divane Müdire; bize sardırmakta, bize kafayı takmaktadır. Durup dinlenmeden saldırmasına, çamur sıçratmasına rağmen; akla ziyan bir tavırla biteviye bizden yakınmakta, bizi suçlamaktadır. Zavallı Müdireceğiz; muhtemelen içinde habis bir ur gibi birikmiş kin, nefret, haset ve buğzun yol açtığı öğürme sendromundan vazgeçmelidir" ifadelerini kullandı.
"Ülkücülerin elleri; iki cihanda da bu Felaket Kadın’ın yakasındadır" diyen Yalçın, "Milliyetçi-Ülkücü camia; dünyada Ülkücü Harekete verdiği zararların, tefrikacılığının, saçtığı fitne tohumlarının hesabını demokrasi ve hukuk çerçevesinde bu kadından soracaktır" diye konuştu.
Semih Yalçın'ın açıklaması şöyle:
"İP’in Müdire Hanımı uyarılarımızı dinlememekte, her defasında başta Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere bütün yakın çalışma arkadaşlarını hedef tahtasına koymakta ve partimizi oy oranı üzerinden küçük düşürmekte ısrar etmektedir. Habertürk’te Altaylının aklamaya ve cilalamaya çalıştığı Müdire, MHP’ye küçük ortak diyerek hâlâ pervasız, ölçüsüz, ayarsız, dengesiz ve çirkin ifadelerle saldırılarını sürdürmektedir. 15 milletvekilini kiraladığını utanmadan itiraf eden bu Divane Müdire; bize sardırmakta, bize kafayı takmaktadır. Durup dinlenmeden saldırmasına, çamur sıçratmasına rağmen; akla ziyan bir tavırla biteviye bizden yakınmakta, bizi suçlamaktadır. Zavallı Müdireceğiz; muhtemelen içinde habis bir ur gibi birikmiş kin, nefret, haset ve buğzun yol açtığı öğürme sendromundan vazgeçmelidir.
İP Müdiresi, muhteris ama bir o kadar da kifayetsizdir. Hâl böyle olunca bizim de kendisine layık ve müstahak olduğu tarz ve tonda cevap vermemiz iktiza etmekte, başını Türkçenin gücüyle yarmamız kaçınılmaz olmaktadır. Bundan sonra her saldırısında Müdire Hanım’a “MHP kadar kafana taşlar düşsün e mi!” diyeceğiz. Hatta daha ileri giderse, bütün kötüler için Anadolu insanının kullandığı dille “Soyka” diyeceğiz. MHP düşmanlığından, MHP aleyhtarlığından ve tefrikadan beslenen deli divane İP Müdiresinin yüzüne; “Kan emercesine fitne ve fücurla beslenmek, siyaset vampirliği değil de nedir?” diye sormaktan imtina etmeyeceğiz.
Ülkücülerin elleri; iki cihanda da bu Felaket Kadın’ın yakasındadır. Milliyetçi-Ülkücü camia; dünyada Ülkücü Harekete verdiği zararların, tefrikacılığının, saçtığı fitne tohumlarının hesabını demokrasi ve hukuk çerçevesinde bu kadından soracaktır. Partisi ise nice muvazaa ve kurgu partilerinin gömülü olduğu siyaset mezarlığına er geç defnedilecektir. Ahrette de bütün Ülkücüler Divane İP Müdiresi’nden ve avanesinden davacı olacaktır. Hesabımız mahşerekalmadan önce, İPMüdiresini bir kez daha bütün iyi niyetimizle uyarıyoruz Bu tahrikkâr ve tahripkâr gidişin sonu yıkım, enkaz ve çukurdur. Kavga, kaos ve istenmedik olaylara yol açabilecek; masum insanların birbirine girmesine, kan akmasına yol açabilecek kışkırtmalar tehlikelidir, ateşle oynamaktır.
Bilsin ki İP Müdiresinin eline; bozgunculuktan, nefreti daha çok azdırmaktan, düşmanlıkları körüklemekten başka bir şey geçmeyecektir.En “iyi”si, Milliyetçi Harekete ettiği kötülükler, ektiği bozgunculuk tohumları kendisini daha çok yiyİP bitirmeden siyaseti ehline bırakmasıdır. En “iyi”si, bir türlü zarif, erdemli ve ahlaklı duruş sergilemeyi beceremediği politika kürsüsünden henüz vakit varken inmesi, haşre yürümeden önce ahir ömründe torunlarıyla haşırneşir olmak üzere köşesine çekilmesidir. Aksi takdirde düşeceği siyasi makberden onu ne Soros’un ve türevlerinin sermayesi, ne de FETÖ elebaşının ağlaya sızlaya ettiği sahtekârca beddualar kurtaracaktır. İP Müdiresi, eteğine sığındığı CHP’den de medet ummamalıdır.
Çünkü Kandil’in ışığında yalancı şafaklara birlikte uyandıkları CHP, küresel aktörlerin harekât karargâhı hâline gediği için ileride kendi başının derdine düşecektir. Kandil’in feri sönüp 4 yılı bulmadan küresel güçlerin zulmetiyle baş başa kalınca, CHP ondan kurtulmak isteyecek ve eteğinden bir böcek gibi kalleşçe silkelemekten çekinmeyecektir.
Son olarak İP müdiresine tavsiyemiz;
Himayesine girdiğin HDP ile arana mesafe koy,
Sırtını yasladığın Kandil ile arana mesafe koy,
Kucağına oturduğun CHP ile arana mesafe koy,
Talimat aldığın FETÖ ile arana mesafe koy."