Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki MGK toplantısı 2,5 saat sürdü. Toplantı sonrası yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada ''Zorbalığa karşı Libya halkının yanında olmayı sürdüreceğiz'' denilirken, "Azerbaycan topraklarındaki işgalini sürdüren Ermenistan'ın saldırganlığı kınanmıştır" ifadesi kullanıldı.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. MGK toplantısı sonrası yapılan açıklamada, "Azerbaycan topraklarındaki gayrimeşru işgalini yıllardır sürdüren Ermenistan’ın barışı bozan ve uluslararası hukuku hiçe sayan saldırganlığı şiddetle kınanmıştır" ifadesi kullanıldı.
MGK sonrası yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi;
Millî Güvenlik Kurulu, 22 Temmuz 2020 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanmıştır.
Toplantıda;
1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimiz ile millî bekamızı tehdit eden tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında başarıyla yürütülen operasyonlar hakkında Kurul’a bilgi sunulmuştur.
2. Türkiye’nin, sınır ötesindeki terörist unsurlara karşı mücadelesini, uluslararası hukuktan ve ikili antlaşmalardan doğan hakları çerçevesinde sürdüreceği ve komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygılı olduğu ifade edilmiştir. Ülkemizin güvenliği konusunda gösterdiği hassasiyete saygı duyup destek vermek yerine, terör örgütlerinin veya meşruiyetini yitirmiş rejimlerin yanında yer alanların, bu davranışlarıyla kendi geleceklerini nasıl bir ipotek altına soktuklarını en kısa sürede anlamalarının ümit edildiği belirtilmiştir.
3. Libya’da barış, istikrar ve huzurun tesisi yönünde gayret sarf eden meşru Libya hükûmetine sağladığımız desteğe mukabil bu ülkedeki kargaşadan istifade ederek darbecilerle birlikte mevzi kazanmayı hayal eden üçüncü tarafların akim kalmaya mahkûm girişimleri ele alınmış, ülkemizin her türlü zorbalığa karşı Libya halkının yanında yer almayı sürdüreceği ve gerekli adımları atmak hususunda tereddüt etmeyeceği bir kez daha teyit edilmiştir.
4. Kıbrıs’taki Türk toplumunun mevcudiyeti ile haklarını görmezden gelen ülkelerin ve aktörlerin, ada’da barış ve istikrar ortamına zarar verebilecek girişimlerine hiçbir suretle müsaade edilmeyeceğinin altı çizilmiş, Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuktan kaynaklanan hak, alaka ve menfaatlerimizin korunması konusundaki kati kararlılığımız vurgulanmıştır.
5. Azerbaycan topraklarındaki gayrimeşru işgalini yıllardır sürdüren Ermenistan’ın barışı bozan ve uluslararası hukuku hiçe sayan saldırganlığı şiddetle kınanmıştır. Ermenistan’ın mütecaviz tutumunu sonlandırması ve işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarını terk etmesi gerektiği; Türk milletinin, kardeş Azerbaycan’ın haklı davasında alacağı her türlü karara sahip çıkacağı hatırlatılmıştır.
6. Dünyadaki siyasi ve ekonomik güç düzeninin yeniden yapılanma sürecine girdiğinin altı çizilerek, bu çerçevede Türkiye’nin her alanda güçlü bir hazırlık yapmak için gereken mekanizmaları oluşturmasının önemi üzerinde durulmuştur.