Eski Başbakanlardan ve eski ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın sağlık durumunun gittikçe kötüleştiği öğrenildi. Yılmaz, geçtiğimiz yıl Ocak ayında da, akciğerinde tespit edilen kanserli tümör nedeniyle ameliyat geçirdiğini, kanserli tümörün temizlendiğini açıklamıştı. Yılmaz Mayıs ayında da Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde beyin sapında tespit edilen bir tümör nedeniyle ameliyeta girmişti.
8 Mayıs'ta hastaneden yapılan açıklamada, “Mesut Yılmaz, 5 Mayıs 2020 tarihinde Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesinde başarılı bir beyin ameliyatı geçirmiştir. Şu an itibariyle tedavisine serviste devam edilmekte ve sağlık durumu hızla iyileşmektedir” denilmişti.
Yılmaz'ın Başbakan Yardımcılığı döneminde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görev yapan Yaşar Okuyan, Yılmaz'ın sağlık durumu hakkında açıklama yaptı.
Yılmaz'ın durumunun gittikçe kötüye gittiğini belirten Okuyan sosyal medya hesabından Yılmaz ile birlikte çekildiği bir fotoğrafı paylaştı.
O fotoğraf:
Okuyan Yılmaz'ın sağlık durumu ile ilgili şunları söyledi:
Başbakan ve ANAP Genel Başkanımız sayın Mesut Yılmaz'ın hastanede tedavisi devam etmekle birlikte giderek ağırlaştığını öğrendim. Allah Yardımcısı olsun. Dualarımız onunla...
İşte o paylaşım:
Gazeteci İsmet Orhan da, "Her şeye rağmen,
Medeni duruşu vardı...
Cumhuriyet değerlerine saygılıydı...
Eski Başbakan, Mesut Yılmaz’ın sağlığından umut kesildiğini öğrendim doktorlarından..." paylaşımında bulundu.
OĞLU İNTİHAR ETMİŞTİ
16 Aralık 2017'de Yılmaz'ın 38 yaşındaki işadamı oğlu Mehmet Yavuz Yılmaz, Beykoz Konakları'ndaki evinde intihar etmişti. Yılmaz'ın 'Temporal Lob Epilepsi' tedavisi gördüğünü ve komplikasyonlar nedeniyle ağır stres altında olduğu bu nedenle canına kıydığı belirtilmişti.
1991'DE BAŞBAKAN OLMUŞTU
72 yaşındaki Mesut Yılmaz Anavatan Partisi kurucu üyeleri arasında yer almıştı. İlk defa 1983 Türkiye genel seçimleri’nde ANAP Rize milletvekili olarak meclise girdi. 1986 ve 1990 yılları arasında Turgut Özal tarafından kurulan hükümetlerde Dışişleri Bakanı ve Kültür ve Turizm Bakanı olarak görevlendirildi.
ANAP Genel Başkanı Yıldırım Akbulut’un istifasının ardından 1991 yılında yapılan kongrede yeni genel başkan seçilerek başbakan oldu. 1995 Türkiye genel seçimleri’nin ardından kurulan koalisyon hükûmetinde tekrar başbakan olarak görevlendirildi.
1997-1999 yılları arasında da başbakan olarak görev yaptı. 2000-2002 arasında DSP-MHP-ANAP koalisyonunda devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak yer aldı. Partisi 2002 seçimlerinde meclise giremeyince istifa etti. 2007 genel seçimlerinde Rize’den bağımsız milletvekili olarak meclise girdi.
15 Ocak 2009-2011 yılları arasında ANAP ve Doğru Yol Partisi’nin birleşmesi sonucu kurulan Demokrat Parti’de siyasi yaşamına devam etti. 2004 yılında Yüce Divan’da yargılandı. Cumhuriyet tarihinde Yüce Divan’da yargılanan ilk başbakan oldu.