İstanbul'da seçimin yenilenmesi hakkında "maliyet korkunç olacak" değerlendirmesinde bulunan Akşener, "Partili cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında dolar 4.24'tü. Bugün 6.24. Geçen sene o Mayıs'ta ekonomi uçacak kaçacak diye partili cumhurbaşkanlığı seçimi yaptık. Sayın Erdoğan'a da millete de büyük zararı olacak dedik. Damat bey ekonominin içine reel anlamda üreten ekonomiye yönlendirme anlamında hiçbir şey yapamıyor." dedi.
Akşener'in konuşmasından öne çıkan kısımlar şu şekilde:
"ANNEMİZİN AK SÜTÜ KADAR HELAL BİR SEÇİMDİ"
Annemizin ak sütü gibi helal bir seçimdi.28 Şubat muktedirlerinin muhtar bile olamaz diyerek manşet attırdığı bir süreçte bu millet Erdoğan'ın arkasında durdu. Başbakan yaptı, Cumhurbaşkanı yaptı. Ama bugün karşı durması gerek muktedir anlayış içinde kaldı.
"ERDOĞAN SARAY'IN ŞAŞASINA TESLİM OLDU"
"1946 seçimlerini herkes bilir. Açık oy gizli tasnif kanunun çıkarıldığı bir seçim. Demokrat Parti o seçimde 40-50 milletvekili çıkarmıştır o seçimde. Demokrat Parti o seçimden sonra bir kongre yaptı. Sine-i millete dönme kararı aldı. İnönü Celal Bayar’a tamam bunu halledelim diyor. Seçim yasası değişiyor.""1946-47 dönemindeki gibi davran Erdoğan’ın bu tavrının arkasında Saray mantığını görüyorum. Sayın Erdoğan kendini milletin adamı diye tanımlar ve inanırdı. İnanırsanız duruş gösterirsiniz. Sayın Erdoğan zihniyet değiştirdi. Saray denilen kavram başlı başına bir zihniyettir. Yani bir bürokrasi oluşturur. Bütün saraylar aynıdır. İster monarşi olsun ister mutlakıyet olsun ister de bugünkü gibi tırnak içinde bir sistem olsun. Çünkü tam olarak ne olduğumuzu tanımlayamıyorum ben. Saray’a geçtiniz binlerce kadronuz oluştu. Binlerce insanla, yüzlerce arala geziyorsunuz. Bu şaşanın psikolojik olarak yarattığı bir dönüşüm olur. O fakir sofrasına oturduğunuzda yadırgarsınız onlar da sizi yadırgar. Saray’a girdiğiniz zaman aynı zamanda korkarsınız biliyor musunuz? Etrafınızdaki bürokratik alan size öyle şeyler söyler ki her dakika birisi size kötülük yapacakmış gibi o mantıkla hareket edersiniz. Herkes sizin düşmanızmış gibi görmeye başlarsınız. Erdoğan’ın temel sorunu o Saray’ın şaşasına teslim olması.”
“31 Mart’ta Sayın İmamoğlu kazandı. Şimdi esas mesele şu. Refah Partisi’nden bu yana AKP’nin de devamını getirdiği bir teşkilat sistemi söz konusudur. Ama ne 31 Mart'ta ne de 24 Haziran'da evimin kapısını çalmadılar"