Menzil cemaatinin 'şeyh'i Abdulbaki Erol’un ölmesinin ardından cemaat içinde başlayan taht kavgası büyüyor.
Erol'un büyük oğlu Muhammed Saki Erol'un Semerkand Vakfı’ndan ayrıldığı, yeni vakıf ve yayınevi kurduğu iddia edildi.
"AYRILIK RÜZGÂRI HIZLA SERTLEŞİYOR"
Gazeteci Timur Soykan, cemaat içinde Muhammed Sâqî Elhuse olarak bilinen Muhammed Saki Erol’un ilk ayrılık kararı alan isim olduğunu belirterek, şu bilgileri paylaştı:
“Kardeşlerin geriliminde temel mesele; cemaatin milyarlarca liralık servetinin nasıl paylaşılacağı. Sonuçta onlarca şirket ve devasa mal varlığı ortada duruyor. Müritlerin ise güçlü olana yaklaşacağına şüphe yok.
Ayrılık rüzgârı bu nedenle hızla sertleşiyor. İddiaya göre Muhammed Saki Erol yeni yolunu çizdi. Cemaatin Semerkand Vakfı’ndan ayrıldığı söyleniyor. Serhendi isimli bir vakıf kuruyor. Semerkand Yayınevi ve medya organlarına karşı da yeni yayınevi ve televizyon kanalı kuracağı öne sürülüyor. Pahalı kıyafetlere düşkünlüğüyle bilinen oğlu Yakup’u da yeni yayınevinin başına getirdiği konuşuluyor.
Şeyhin ölümünün üzerinden birkaç gün geçmeden başlayan bu güç savaşının şiddetleneceği ortada. Maddi ve manevi istismar edilen, şeyhlerinin lüks hayatını seyreden müritler ise hangi tarafta yer alacaklarını şaşırmış durumda.”
NE OLMUŞTU?
Menzil’deki cenaze töreninin ardından köy merkezinde açıklama yapan Erol’un büyük oğlu Muhammed Mübarek, cemaatin 3’e bölündüğüne işaret etmiş ve yaptığı konuşmada, “tövbe yetkisi”nin üç oğluna verildiğini, üç ismin köydeki üç ayrı camide “irşat” faaliyetlerini sürdüreceğini söylemişti.
Bu açıklamasıyla cemaatin üçe bölündüğüne işaret eden Muhammed Mübarek, bugüne kadar “verilen tövbelerin ve zikirlerin iptal edildiğini ve tümünün yenilenmesi gerektiğini” dile getirmiş, isteyen cemaat üyesinin istediği camiye bağlanacağını belirtmişti.
Mübarak ayrıca, cemaate “Üç ismin arkasından konuşmayın, fitneye alet olmayın” uyarısında da bulunmuştu.
Konuşmanın ardından Erol’un oğulları Muhammed Fettah, Muhammed Saki ve Muhammed Mübarek, camilerine gelen binlerce kişiye uzattıkları ipleri tutturarak “tövbe ettirme” seansı gerçekleştirmişti.