Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Mehmet Şimşek'ten acı reçete: Ekonomistlerden tepki

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi politikalarının üç temel ayağını mali disiplin, enflasyonun tek haneye düşürülmesi ve yapısal reformlar olarak açıkladı. Şimşek’in politikası “ekonomiyi soğutma” anlamı taşıyor. Bu da sıkı para politikası, cari açığın azaltılması ve vergi artışı demek. Ekonomistler, “Şimşek’in söyledikleri sürpriz değil. Enflasyona karşı iki araç kullanacak. Daralma ve mali disiplin. Yerel seçimlerden sonra sert adımlar gelir" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi politikalarının üç temel ayağını mali disiplin, enflasyonun tek haneye düşürülmesi ve yapısal reformlar olarak açıklayarak kemer sıkma politikalarının ilk adımlarını attı. Ekonomistlere göre asıl sert adımlar yerel seçim sonrası gelecek. Kur korumalı mevduatın (KKM) Hazine’den Merkez Bankası’na geçirilmesi ise “Mali disiplin nerede?” sözleriyle eleştirildi.

EKONOMİ DARALACAK

Bakan Şimşek programın üç temel ayağını dün sosyal medya hesabından yaptığı, “Mali disiplinin yeniden tesis edilmesi; yani deprem etkisi hariç, bütçe açığının Maastricht kriterleri ile uyumlu bir seviyeye çekilmesi. Enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi için kademeli parasal sıkılaştırma ve enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası. Makro finansal istikrarı ve diğer tüm kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal reformlar” sözleriyle açıkladı.

Türkiye Ekonomi Modeli ile bozulan ekonomiyi ortodoks politikalarla rayına sokmak hedefiyle göreve gelen Bakan Mehmet Şimşek’in henüz detaylı açıklama yapmasa da yapısal reformdan kastı ekonomiyi soğutmak anlamına geliyor. Sıkı para politikası, cari açığın azaltılması, vergilerin artırılması gibi adımlar gündemde.

Cumhuriyet'ten Ali Can Polat'ın haberine göre, Prof. Dr. Korkut Boratav, Şimşek’in asıl sert önlemlere yerel seçimlerden sonra başlayacağını belirterek şunları söyledi:

Söyledikleri sürpriz değil. Enflasyona karşı iki araç kullanacak. Ekonomide daralma ve mali disiplin. Göreve gelirken kendisine yerel seçime kadar sert adımlar atılmaması uyarısında bulunulduğunu tahmin ediyorum. Bu, beklentinin altında kalan faiz artışlarından da belli.

Seçim sonrası daha sert adımlar gelecektir. Uluslararası Para Fonu (IMF) programlarında hep maaş zamlarının enflasyona endekslenmemesi talebi olur. Şimşek’in de seçim sonrası böyle bir adımı olabilir.
Bu arada KKM maliyetinin Merkez Bankası’na devredilmesini de değerlendiren Boratav, “Amerika’dan gelen bir Merkez Bankası başkanı bu kararı nasıl kabul etti? Burada büyük bir soru işareti var. Bütçenin yükü Merkeze aktarılamaz” dedi.

‘YABANCIYA GÖZ KIRPIYOR’

Şimşek’in “Maastricht kriterleri”ni dillendirmesini değerlendiren Prof. Dr. Evren Bolgün ise bunun yabancı yatırımcılara göz kırpmak olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Ancak bunun artık Avrupa’da da bir karşılığı yok 2008 ve 2010 krizlerinden sonra bu kriterler çoktan rafa kalktı. Enflasyon hedefine gelince ben iktidarın enflasyonla mücadele ettiğine zaten inanmıyorum, 2013’ten beri sürekli çift hanelerde geziyor. Yapısal reformlar söylemi ise bütçe yükü olan KKM Merkez Bankası’na yıkılıyorken 28 Mayıs’tan bu yana hâlâ ortada detaylı bir program açıklanmazken eylemlerle uyuşmayan bir söylem olarak kalıyor.”

Şimşek’in yapısal reform ve mali disiplin söylemlerini sosyal medya hesabından değerlendiren ekonomist Mahfi Eğilmez de KKM kararını hatırlatarak “KKM’nin Hazine yerine TCMB tarafından para basılıp ödenmesi ve o yolla bütçe açığının düşük gösterilmesi yapısal reform değil kendini kandırmaktır” paylaşımını yaptı.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER