Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Meclis'te 'paralel bakanlık' kavgası

CHP, İYİ Parti ve HDP; Türkiye Çevre Ajansı kurulmasına ilişkin TBMM Çevre Komisyonu'nda kabul edilen torba yasa teklifine muhalefet şerhi koydu. Muhalefetin gerekçesi; ajansın, 'paralel bir Çevre Bakanlığına' dönüştürülebileceği gerçeği...

Muhalefet partileri temsilcileri söz konusu yasa teklifine, 'büyükşehir belediyelerinin bazı yetkilerinin elinden alındığı, ÇED süreçlerini tamamen devre dışı bırakma riski olduğu,
faaliyet görme biçimiyle şirket görüntüsünde ve muafiyetleriyle bir rant paylaşım sistemi olduğu, ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na paralel bakanlık' gibi eleştiriler yöneltti.

"PARALEL BAKANLIK"

CHP'li üyeler şerhlerinde, teklifle kurulması öngörülen Türkiye Çevre Ajansı'nın statüsüyle ilgili "Genel olarak, sorumluluk almadan fazlaca yetki, kadro ve bütçe alan, mali muafiyetleri olan, denetim yetkisi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na rakip hatta paralel bir bakanlık olan, ama kendisi iç ve dış denetimden muaf olan yeni bir kamu kurumu kurulmaktadır" eleştirisine yer verildi.

"BELİRSİZLİKLER VAR... ÇEVRE BAKANLIĞINA RAKİP OLACAK"

Türkiye Çevre Ajansı'nın birimlerinin "siyasi saiklerle belirleneceği" iddiasında bulunulan şerhte; ajansın organ ve birimlerinin nasıl denetleneceği sorusunun yanıtsız olduğu, kendi bütçesi muafiyetleri ve denetim yetkisiyle Çevre Bakanlığı'na rakip olacağı vurgulandı.

İŞTE CHP'NİN ELEŞTİRİLERİ

CHP'nin muhalefet şerhi notunda şu ifadelere yer verildi:

-Türkiye Çevre Ajansı'nın yapacağı faaliyetlerle depozito yönetim sistemini kuran, işleten, işlettiren, izleyen ve denetleyen yapı olacaktır.
-Kamu İhale Kanunu'ndan bağışık tutulan Ajans'ın işletme faaliyetlerini özel sektöre ihalesiz bir şekilde verdiği sürecin önünü açacaktır.
-Yasa ile kurulması itibarıyla kamu tüzel kişisi olarak karşımıza çıkan Ajans, faaliyet görme biçimiyle şirket görüntüsünde ve muafiyetleriyle bir rant paylaşım sistemi olacaktır.
-Türkiye Çevre Ajansı, adına uygun düşen görev ve yetkilerle donatılmış olmanın ötesinde, uzman ve özerk nitelikte bir bağımsız idari otorite statüsünde kurulmalı idi.
Bu bakımdan, Avrupa Çevre Ajansı'na yapılan gönderme pek biçimsel kalmaktadır.

-Belediye Kanunu'nda bağış toplamalarının önünde hiçbir engel olmayan Belediyelerin, Covid-19 salgınında zorluk yaşayan yurttaşlar için topladığı bağışlara el konulurken, burada Ajansa bağış yetkisi verilmesi ise işin siyasi boyutunu göstermektedir.
-Atık yönetimi konusunda da yürütülen faaliyetlerin yerel yönetimler uhdesinde olan kısmının Bakanlık tarafından çıkarılan yönetmeliğe bırakılması ve yerel yönetimlerinin bu alanda da etkisizleştirilmesi gündeme gelecektir.
-Büyükşehir yasasında Büyükşehir belediyelerinin yetkisinde olan bölge otoparkı, kapalı ve açık otopark yapmak, yaptırmak, işletmek, işlettirmek ve ruhsat vermek yetkisi ilçe belediyelerine aktarılıyor. Ayrıca buradan gelen gelirler de ilçe belediyelerine yönlendiriliyor.
-Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) ile ilgili değişiklik ve yönetmeliğe bırakılan alanın ÇED toplantıları ve diğer süreçleri ortadan tamamen kaldırma riski taşıdığı açıktır. Bu durum ise, çevre hukukunun genel ilkesi olan geriye götürülemezlik yönünden tartışmalıdır.

SCOOTER DA VAR

AKP "sıfır atık projesi" kapsamında atık kaynaklı çevre kirliliğini önlemek için gerekli denetim ve önlemleri almak, "depozito yönetim sistemi" kurmak, işletmekle görevli Türkiye Çevre Ajansı kurulmasına ilişkin yasa teklifini 12 Ekim'de TBMM Başkanlığı'na sunmuştu.

37 maddelik yasa teklifi ile ücretsiz naylon poşet verenler dahil çevreyi kirletenlere yönelik cezalar yeniden düzenlenirken, özellikle koronavirüs salgınından sonra yaygın olarak kullanılmaya başlanan "elektrikli scooter"larla ilgili yasal düzenleme öngörülüyor. ü

Teklifle "zorunlu depozito" sistemine geçilmesi ise koronavirüs salgını gerekçesiyle 2022'ye erteleniyor.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER