Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Meclis'te 'İmamoğlu' tartışması: Milli irade hırsızlığına teşebbüs

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararına yönelik eleştirilere ilişkin, “Mahkeme kararlarının arkasında siyasi akıl aramak, siyasal akılsızlığın ta kendisidir. Bugüne kadarki safahatı ve bundan sonraki süreci açıkça ortada olan bir konuyu mitinglerle, ateşli beyanatlarla, asıl bağlamından kopartılmış çıkarsamalarla gündeme getirmek, niyetin başka olduğunun ifadesidir” dedi. Oktay'a cevap veren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Sizin arzunuz. Ortada milli irade hırsızlığına teşebbüs var. Ama ortada bir altılı masa sendromu, altılı masa paranoyası bütün AK Parti’de var gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulu’nda bugün 2023 yılı bütçesinin tümü üzerine parti grupları ve yürütme adına konuşmalar yapıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, kendisine yönelik “atanmış” eleştirilerine yanıt vererek, “Karşısında emir eri görmek isteyenlere bir kez daha hatırlatmak isterim ki yürütmenin temsilcileri olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bakanlar, muhalefetin emir eri değildir. Anlamak istemediğiniz için size değil, yüce milletimize bir kez daha hatırlatmak isterim; 657’ye tabi bürokratlar da değildirler, siyasidirler. Siyasi parti üyesi, kurucusu, yöneticisi olabilir, siyasi açıklama yapabilirler. Meclis’te ant içerler, Anayasa’ya göre dokunulmazlığı vardır. Suç işlemeleri halinde de Yüce Divan’da yargılanırlar. Yani özetle; Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve şahsıma yönelik eleştirilere aynı rahatlıkla cevabımızı alacaksınız. Sistem tabii ki geliştirilebilir. Biz, hiçbir zaman statükocu olmadık ve hep ileriye baktık” diye konuştu.

Oktay, Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yargılandığı bir davada aldığı ceza üzerinden gerek kamuoyunda gerekse Meclis’te konunun kendisiyle ilgisi olmayan bir gündem inşa edilmeye çalışıldığını gördük… Yargısal süreçler devam etmektedir. Yani karar henüz kesinleşmemiştir. Bu kararın daha istinaf ve Yargıtay aşamaları bulunmaktadır.

MAHKEME KARARLARININ ARKASINDA SİYASİ AKIL ARAMAK, SİYASAL AKILSIZLIĞIN TA KENDİSİDİR”

Kararı verecek olan ne yürütme ne TBMM ne de karalama siyasetiyle muhalefettir. Şayet verilen kararda herhangi bir eksik veya yanlış varsa bunun düzeltileceği yer, yine yargı kademeleridir. Mahkeme kararlarının arkasında siyasi akıl aramak, siyasal akılsızlığın ta kendisidir. Bugüne kadarki safahatı ve bundan sonraki süreci açıkça ortada olan bir konuyu mitinglerle, ateşli beyanatlarla, asıl bağlamından kopartılmış çıkarsamalarla gündeme getirmek, niyetin başka olduğunun ifadesidir. Bu konuda mağduriyet edebiyatı yapanları, yine bu kürsüde ‘Biz mağduriyet edebiyatı yapmayız’ diye haykıran muhalefet milletvekillerine havale ediyorum.

“SİYASİ OYUN ARIYORSANIZ KENDİ İÇİNİZDEKİ HİZİPLEŞMEYE BAKIN”

Siyasette söz millete karşı söylenir, milletin iradesi muhatap alınır. Muhalefetin kendi içindeki cumhurbaşkanı adaylığı kavgasına bu mahkeme kararının alet edilmesi, trajikomik bir görüntüdür. Mağduriyet ve siyasi oyun arıyorsanız kendi içinizdeki hizipleşmelere bakın, sorumluları bulmak için.

“KENDİNE GÜVENENLERİ, ADAYLIĞINI İLAN EDİP MEYDANA ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Hele hele adaylık kavgasının Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize yönelik kirli bir kampanya üzerinden yürütülmeye kalkılması, en hafif ifadesiyle bunu yapanların kendi kifayetsizliklerinin ikrarıdır. Cumhurbaşkanımızın, bugüne kadar ki tüm seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de siyasi rakiplerini yenmek için mahkeme kararına ihtiyacı yoktur. Cumhurbaşkanımız, mücadelesini siyaset meydanında verir, desteği milletten ister, neticeyi sandıktan alır. Kendine güvenenleri, herhangi bir bahaneye sarılmadan, delikanlıca adaylığını ilan edip meydana çıkmaya çağırıyoruz.

'ALTILI MASA PARANOYASI'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın konuşmasının ardından şahsı adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Diyarbakır’daki terör saldırısında yaralanan polislere geçmiş olsun dileklerini iletti. Altay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezaya dair Oktay’ın yorumuna ilişkin “Mahkeme kararlarına uymak zorunluluğundan bahsetti Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ama Sayın Cumhurbaşkanı da ‘Ben bu mahkeme kararını tanımıyorum’ diyebildi” dedi.

Altay, TOGG arabası için emeği geçen herkese teşekkür ettiklerini de hatırlatarak, “TOGG istemediniz, yok işte. Buradan ekmek çıkmaz. TOGG, Türkiye için güzel, olumlu bir şeydir, emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Hani demiştiniz ya, muhalefet bizi desteklemiyor diye, İsmet Paşa’dan örnek verdi Sayın Yılmaz. İnönü, ‘Hükümetlere yardım etmek lazım’ demiş. E etmedik mi? Terörle mücadelede 6 maddelik kanun teklifi getirdiniz, ancak böyle çözülür dediniz, evet demedik mi? Ticaret Kanunu, 1572 madde. 3 günde çıkmadı mı? Allah’tan korkun, iyiye iyi, kötüye kötü. Savunma sanayi ile ilgili gelişmeleri de dikkatle ve olumlu şekilde gözlediğimizi ve izlediğimizi 100 kere söyledik. O konuda da emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, oldu mu?” diye konuştu.

Altay, Millet İttifakı’nda Cumhurbaşkanı adayı kavgasının olmadığını vurgulayarak, “Sizin arzunuz. Ortada milli irade hırsızlığına teşebbüs var. (İmamoğlu’na çıkan ceza). Ama ortada bir altılı masa sendromu, altılı masa paranoyası bütün AK Parti’de var gibi görünüyor” dedi.

Altay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilmesini hatırlatarak, “Cumhurbaşkanı siyaseti meydanda yapar, desteği alır, millet ister, neticeyi sadıkta alır’ dediniz. İstanbul seçimlerinde neticeyi sandıkta alamayınca, yargıya tasallut ederek, almaya çalıştığını ve seçimi iptal ettirdiğini de bilmeyen yok” diye vurguladı.

(ANKA)

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER