Matematik sorusu çözmeden mühendis olunabiiyor: İş bulamayan kasiyerlik yapıyor

İnşaat mühendisliği bölümü sayısı 2009 yılında 49’ken 2019 yılında 133’e, bölüme ayrılan kontenjan sayısı 5 bin 582’yken 2019 yılında 12 bin 278’e çıktı. ÖSYM’nin son açıkladığı 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Kılavuzu’nda inşaat mühendisliği bölümüne yerleşmek için baraj 300 bin olarak belirlendi. Duruma karşı çıkan İnşaat Mühendisleri Ankara Şubesi barajın 50 bine çekilmesi için imza kampanyası başlattı ve kampanyaya 2 günde 20 bine yakın imza atıldı.

“Matematik, fizik, kimya sorucu çözmeden öğrenciler bölüme girebiliyor. Bu öğrencilerin değil ÖSYM’nin suçu” diyen İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu üyesi Özer Akkuş, Türkiye’deki deprem tehlikesine dikkat çekerek, “Bizim ülkemizde deprem tehlikesi var ve ülkedeki yapı stokunda karar verici kişileri ara eleman olarak değerlendirmek istiyorlar. Yapı güvenliğinin sağlanması yerine piyasa ilişkilerine terk ediliyor. Matematik, fizik sorusu çözmeden bölüme giren ve mezun olan kişilerin konutlarında oturabilirsiniz” uyarısında bulundu.

Akkuş mühendislerin ara eleman olarak kullanılmak istendiğini vurgulayarak, “Bizim ülkemizde deprem tehlikesi var ve ülkedeki yapı stokunda karar verici kişileri ara eleman olarak değerlendirmek istiyorlar. Yapı güvenliğinin sağlanması yerine piyasa ilişkilerine terk ediliyor” dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu üyesi Özer Akkaş

‘MAKAM ŞOFÖRLÜĞÜ YAPACAK İNŞAAT MÜHENDİSİ’

İnşaat mühendisleri arasında işsizlik oranının 2013 yılında yüzde 5.8’den 2019 yılında yüzde 18’e çıktığının altının çizen Akkuş, “İş bulamayan mühendislere ya kasiyerlik yapıyor. İnternet sitelerinde ‘İnşaat mühendisi arıyoruz, aynı zamanda makam şoförlüğü yapacak’ diye ilanlarla karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı ve koronavirüs pandemisi sonrası işsizlik oranının yüzde 20’lere vardığını ekledi.

300 bin barajı nedeniyle pozitif bilimlere yatkın olmayan birisinin de mühendis olabildiğini kaydeden Akkuş, “Özellikle son 15 yıldır açılan üniversitelerin fiziki olanakları ve akademik eğitimleri yetersiz. Yetersiz olanaklarla ciddi bir kitleyi mühendis olarak yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Ne üniversitelerin olanaklarının yeterli olması gibi bir çaba ne de eğitimin niteliğine dair bir tartışma var” diye konuştu.