ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün Bilim-2 araştırma gemisi, 2017’den bu yana yürütülen Marmara Denizi Bütünleşik Modelleme Sistemi (MARMOD) Projesi kapsamında Marmara’daki deniz salyası oluşumunu inceliyor. Gemi bu yılki incelemelerine ise 4 gün önce başladı.
İncelemeler kapsamında 100’ün üzerinde ölçüm noktasında derinlik boyunca ölçüm yapılarak, gelen veriler analiz edildi. Enstitü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yücel, her yıl Marmara Denizinde bir kez araştırma seferi yaptıklarını belirterek, yürütülen MARMOD Projesini anlattı.
Yücel, “Müsilajın yani salyanın ana nedeni olan oksijensizleşme gibi başka ekosistem sorunlarını doğuran fazla azot ve fosfor yükü var. Marmara’da olması gerektiğinden fazla bir besin tuzu var. Salya, buz dağının görünen yüzü gibi bir şey oldu. Sorun büyük, 2017 yılından beri çalışmalar sürüyor. Bu yılki seferimizi o çalışmalar çerçevesinde zaten planlamıştık; ama müsilaj olayı hızlanınca birkaç hafta erkene aldık. Çanakkale Boğazı’ndan başladık, batı kısmını tamamladık, devam ediyoruz” dedi.
“SUYU FİLTRELEYEMİYORSUNUZ”
Marmara’nın iki tabakalı bir deniz olduğunu söyleyen Yücel, şöyle konuştu:
Üstü Karadeniz kökenli ve 25-30 metrelik bir üst tabaka var. Marmara’nın en derin yeri 1200 metre, kalan bütün su kolonu Akdeniz kökenli su. Ama üstteki o kalın tabaka alt tarafla çok karışmadan üstten akıp gidiyor.
Bizim esas kirlettiğimiz yer bu üst tabaka. Işığın da etkisiyle son aylarda müthiş biyolojik patlama olmuş gibi görünüyor. Bizim verilerimizin toplandığı tarihten itibaren bugüne kadar görmediğimiz bir biyolojik yoğunluk var.
Müthiş bir doğa olayı yaşanıyor. Müsilaj bantlar halinde yer yer görünüyor; ama altında organik yoğunluk her yerde var. Suyu aldığınız zaman neredeyse filtreleyemiyorsunuz.
Şu ana kadar ölçmediğimiz yoğunlukta bir organik oluşumu Marmara’nın her bölgesinde arkadaşlarımızın istasyon yaptığı 100’ün üzerinde ölçüm noktası var. Bu noktaların 25-30 kadarını yaptık. Maalesef salya her yerde. Özellikle üstteki 30 metrenin içi salya ya da bunun türevleriyle dolu.
“5-6 YIL İÇİNDE KOMADAN ÇIKARABİLECEĞİMİZİ GÖSTERİYOR”
Yücel, Marmara’da artan bir oksijensizleşme bulduklarını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
Bu oksijensizleşmenin ana nedeni de aslında salyaya neden olan şeyle aynı; azot ve fosfor yükleri. Bizim yaptığımız model ve hesaplamalara göre bu oksijensizleşme sadece Türkiye kaynaklı karasal, son 20-30 yıldır denize girmiş yükler.
Azot ve fosfor arıtılmadan gelen havzalardan sızan yükler ve bu yükler sonucu aşırı biyolojik üretim. Çözüm önerilerimizin en başında da karasal kaynaklı bu atıkların kesilmesi gerekiyor.
Biz model simülasyonlarımızda 5-6 yıl içerisinde Marmara’yı bu kriz koma halinden çıkartabileceğimizi elimizde veriler ve modeller gösteriyor. Önlemler sürdürülebilirse denizin sağlıklı hale gelmesi 10-12 yılda olur.