BIST 100 9.419 DOLAR 34,56 EURO 36,23 ALTIN 2.997,90
12° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Maraş Katliamı’nın tanığı doktor gördüğü ve yaşadığı vahşeti anlattı

Maraş Katliamı’nın tanığı doktor gördüğü ve yaşadığı vahşeti anlattı

Maraş Katliamı’nda kentin devlet hastanesinde görev yapan Dr. Alaittin Gültekin Yazıcıoğlu “Ey insanlık neredesin, seni arıyorum” diyerek yaşadığı o günleri KRT’den Hilal Solmaz’a anlattı… 

Hilal SOLMAZ / KRT

1978 Aralık Maraş Katliamı’nda, devlet hastanesinin ameliyathanesinde bir fotoğraf çekildi. Günaydın’da manşet olan bu fotoğraf, Kahramanmaraş’taki katliamın Türk kamuoyu tarafından daha çarpıcı bir şekilde anlaşılmasını sağladı. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit Meclis kürsüsünden yaşanan vahşeti anlatmak için bu fotoğrafı gösterdi. O fotoğrafta karnı tekmelenen ve kurşunlanan 8 aylık hamile Esma Suna ve bebeği vardı. Öldü sanılıp bırakılan Esma’yı bir komşusu sırtlayarak Devlet Hastanesi’ne getirmişti. Bundan sonrasını ameliyatı gerçekleştiren Dr. Alaittin Gültekin Yazıcıoğlu anlatıyor:

"Esma Suna hastaneye geldiğinde yaralıydı. Hamileydi... Ailesini tanıyordum. Elbistan’dan gelip Maraş’a yerleşmiş Alevi bir çiftçi ailesindendi. Vücudunda üç kurşun vardı. Gelişigüzel ateş etmişlerdi. İlk tetkikte bebeğin ölmüş olduğunu anladım. Biz anneyi kurtarmaya çalıştık. Çocuğu aldık. Bir kurşun bebeğin omuriliğinden vurup çıkmıştı. Çok uğraştım ama anneyi kurtaramadım."

Maraş Katliamı’nın tanığı doktor gördüğü ve yaşadığı vahşeti anlattı - Resim : 1

Maraş Katliamında yaşadıklarını ‘Çıplak ve Ölüydüler’ kitabında anlatan Dr. Alaittin Gültenkin Yazıcıoğlu kitabında da belirttiği gibi kimseye röportaj vermiyordu. İlk kez KRT Programlar Müdürü Hilal Solmaz’ın konu hakkındaki sorularını yanıtladı.

Maraş Katliamı’nın tanığı doktor gördüğü ve yaşadığı vahşeti anlattı - Resim : 2

Dr. Alaittin Gültenkin Yazıcıoğlu

İşte Hilal Solmaz’ın soruları ve Yazıcıoğlu’nun verdiği yanıtlar:

* Hastaneye gelen yaralılar hangi kesimdendi?

Başlangıçta hastaneye gelen yaralıların tamamı Alevi kesimdendi, sanırım iki gün sonra Kayseri’den hava indirme birliği geldi. Bu arada hükümet binası önüne gelen kalabalığı dağıtmak için asker silah kullanmış. O gün ayaklarından bacaklarından vurularak gelen yaralıların tamamı ise sünni kesimdendi. Onlarca yaralı vardı. Daha çok ölüler getiriliyordu. Görevli sürekli deftere not düşüyordu: Mevten Duhul (ölü olarak getirildi)

“HASTANENİN BODRUM KATI ÖLÜM TARLASINA DÖNMÜŞTÜ”

*Kaleme aldığınız Çıplak ve Ölüydüler kitabınızda yaşananları tüm gerçekliliğiyle anlatıyorsunuz. Nasıl bir ortamda görevinizi yapıyordunuz?

Tam üç gün üç gece ameliyathanede bütün gücümüzle arkadaşlarımızla beraber çalıştık. Hastanenin bodrum katı ölüm tarlasına dönmüştü. Kurtarabildiğim yaralılar da oldu, kurtaramadıklarım da. Bu olayların acısı yıllarca bir zift gibi beynimden çıkmadı, çıkmıyor. Bazıları kurşun yarasıyla gelmişti, bazıları ise keserle, baltayla yaralanmış halde. Gördüğüm vahşet bugün de içimi acıtıyor.

Maraş Katliamı’nın tanığı doktor gördüğü ve yaşadığı vahşeti anlattı - Resim : 3

Dr. Alaittin Gültenkin Yazıcıoğlu'nun gençliği

* 8 aylık hamile Esma Suna hastaneye geldiğinde ne haldeydi? İlk müdahaleyi nasıl yaptınız?

Esma geldiğinde gözlerime bakıyor gibiydi. Kendinde değildi. Şokta idi. Damar açarak serum taktık. Kan hazırladıktan sonra süratle ameliyata aldık. Üç kurşun vardı vücudunda, karnına tekmeyle vurmuşlardı. Çocuk anne karnında ölmüştü. Anneyi kurtarmaya çalışıyorduk. Bu arada ameliyathanenin önü gazetecilerle doluydu. Maalesef kurtaramadık. ‘Dışardan bir gazeteci çağırın şu vahşeti, dünyaya haykırsın’ dedim.

“BUNU İNSAN YAPMAZDI, YAPMAMALIYDI”

*“Ey insanlık neredesin, seni arıyorum” sözleriyle duygularınızı dile getiriyorsunuz kitapta. Neler yaşanıyordu?

O an hırs, acı, isyan duyguları yüreğimde kavga ediyordu. İçimde köz yanıyordu. O köz hala sönmedi, çok duygusal oldum. En ufak bir olayda gözlerim yaşarıyor. Hırsımla, acımla yüreğimdeki vicdanla cebelleşiyorum. Bunu insan yapmazdı. Yapmamalıydı. Gözyaşlarımın yarısı içime yarısı yanaklarımdan aşağıya yuvarlanıyordu.

Maraş Katliamı’nın tanığı doktor gördüğü ve yaşadığı vahşeti anlattı - Resim : 4

* Günaydın Gazetesi tam sayfa fotoğrafınıza yer veriyor. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit de Meclis kürsüsünden yaşanan vahşeti anlatmak için bu fotoğrafı göstermişti milletvekillerine. Haberleri okuduğunuzda neler hissettiniz?

Ben o gazeteyi çok sonra gördüm. O vahşeti topluma göstermenin gururunu yaşadım. O yaranın kapanmasını istemiyordum! Çünkü suçlular cezalarını çekmeliydiler.

FOTOĞRAF SONRASI SÜRGÜN…

* Uşak’a tayininiz çıkmış. Sizce neden bu kararı aldılar?

O fotoğrafa çok kızmışlardı. Zaten beni sevmiyorlardı. Baş hekim Demirel’in partisindendi. Bakan Münif İslamoğlu idi. Çok partizan bir adamdı. Bir süre sonra Ecevit istifa etti. Demirel geldi. Bütün arkadaşlara teşekkür belgesinin geldiğini duydum, daha hükümet güvenoyu bile almadan beni Uşak’a tayin ettiler. Gitmedim. Bir süre boşta gezdim. Bir genel cerrahın hastane ortamı dışında çalışma olanağı yok. Sokaktaki durumu kitabın sonunda düşüncelerim kısmında yazdım.

“GENİŞ HALK KİTLESİNE ULAŞAMADI”

* Hürriyet yazarı Sedat Ergin’in fotoğrafa dair bir eleştirisi olmuştu. O yazıyı okuduğunuzda neler hissettiniz?

Tesadüfen Sedat Ergin’in yazısı gözüme çarptı. Onu çok okuyan biri değildim. Hemen O doktor benim diye yazıp telefonumu verdim. Beni aradı, konuştuk benim hademe olmadığımı anladı. Ergin’in yazısı beni çok üzmüştü. Tahrik edici olmadan olayı halka anlatmak lazım. O kitabı yazarak ben kısmen de olsa görevimi yapmış birisiyim. Ne yazık ki Çıplak ve Ölüydüler kitabım geniş halk kitlesine ulaşmadı. Belki sizin desteğinizle birçok kişiye daha ulaşabilir. Maddi bir talebim yok. Ben bu ülkenin okullarında parasız okudum, doktor oldum. Benim bu vatana borcum var. Borcumu ödeyebilmek için de 4 vatan çocuğumuza burs veriyorum onu da belirtmek isterim

“BU OLAYI TASARLAYANLAR 4 KİŞİYDİ”

* Maraş Katliamı üzerinden 44 yıl geçti. 44 yıl sonra bugün katliamı nasıl konuşmak lazım? Siz kitapta katliamı ‘Sol Kırım’ olarak değerlendiriyorsunuz. Biraz açar mısınız?

Bu olay sadece Alevilere yapılmış bir olay değildi. Solculara yapılmış bir olaydı. Soldan birçok kişinin evini, dükkanını yaktılar, yıktılar. Şehirdeki Sünni kesim kendilerini koruyabildi. Çünkü çoğunluktaydılar. Örneğin CHP İl Başkanı Sünni bir vatandaşımızdı, benim yakın dostumdur. Kitapta okumuşsunuzdur. Bana göre bu olay SOY KIRIM değil SOL KIRIM’dı. Bu olayı tasarlayanlar 4 kişi idi. İspatlayamayacağım ve de öldükleri için isimlerini yazamayacağım.

Maraş Katliamı’nın tanığı doktor gördüğü ve yaşadığı vahşeti anlattı - Resim : 5

Maraş Katliamı'nın yıl dönümü: Failler 44 yıldır yargılanmadı

19 Aralık 1978’de başlayıp, bir hafta süren olayda, 111 kişi Alevi oldukları için öldürüldü. 100’ün üzerinde kişinin yaralandığı katliamda, 200’ün üzerinde ev, 70’e yakın iş yeri yakıldı. Katliam öncesi 1 kent nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan Alevilerin bugün şehir merkezinin yüzde 1'ini oluşturuyor. Katliamın üzerinden 44 yıl geçmesine rağmen failler hâlâ ortaya çıkarılıp yargılanmadı.