Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi üzerine Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş hakkında avukatlık yaptığı döneme ilişkin senetle mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığı iddiasıyla "görevi kötüye kullanmak" suçundan, senedi veren kişiye tahsilat amacıyla çok sayıda mesaj göndererek "kişilerin huzur ve sükununu bozmak" suçundan son soruşturma açılmasına karar verdi.
Mahkeme, kararı Yavaş'ı yargılaması için suçun işlendiği yerde görevli Ankara Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Necmettin Kesgin adlı kişi Yavaş hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuş, suçlamalar Yavaş'ın avukatlık dönemine ilişkin olduğundan Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden kovuşturma izni istenmişti.
Mansur Yavaş'tan açılan davaya ilişkin açıklama geldi. Yavaş tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde de benzer bir sürecin yaşandığına dikkat çekildi.
Yavaş "Savcılığın “soruşturma açılmasına gerek yoktur” dediği bir hukuki süreç ile ilgili, Adalet Bakanlığı’nın yaptığı görev değişiklikleri sonrası konunun seçim sonrası da yeniden gündeme gelmesi oldukça üzücüdür." dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından yapılan açıklama şöyle;
Benzer süreci 31 Mart yerel seçimleri öncesinde de yaşamıştık. Olayın asıl mağduru şahsım olmasına rağmen, seçimi kaybedeceğini anlayan rakibimin ve bazı çevrelerin tamamen algı oluşturma adına yürüttükleri bu çirkin kampanyanın kalıntılarını yaşıyoruz.
Savcılığın “soruşturma açılmasına gerek yoktur” dediği bir hukuki süreç ile ilgili, Adalet Bakanlığı’nın yaptığı görev değişiklikleri sonrası konunun seçim sonrası da yeniden gündeme gelmesi oldukça üzücüdür.
Hukuki açıdan yaptığı sahtekarlıklar kanıtlanmış, hakkında yüz kızartıcı suçlar dahil olmak üzere birçok konuda dava açılmış olan bu şahsa yapılan her desteğin, toplum vicdanında büyük yaralar açtığı ortadadır. Nitekim, bu mesnetsiz iddialara en büyük cevabı 31 Mart günü aziz milletimiz vermiş ve tüm bu karalama kampanyalarına karşı şahsımı Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine getirmiştir.
Ben iki dönem Belediye Başkanlığı yaptım. Üç dönem ise T.C. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday oldum. Türkiye’de şeffaflık bildirgesini imzalayan ilk aday olarak, şahsımın ve ailemin mal varlığını da kamuoyuyla paylaştım. Bu anlayışım ömrüm vefa ettiği sürece değişmeden devam edecektir.
Adalet toplumun vicdanıdır. Hem hukuki açıdan, hem toplumsal açıdan defalarca yargılanan bu şahsın şu anda olması gereken yer bellidir. Aksine, yine hukuki ve toplumsal açıdan şahsımla ilgili ise olumsuz tek bir hüküm bulunmamaktadır. T.C. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine başlamamın üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen, yaptığımız çalışmaların kamuoyunda büyük bir takdir gördüğü bu dönemde yaşanan bu gelişmeyi, oldukça manidar olarak değerlendiriyorum.
Göreve gelir gelmez, söz verdiğimiz üzere, sergilediğimiz şeffaf, denetlenebilir, israftan uzak, adil ve halktan yana belediyeciliğin birilerini rahatsız ettiği muhakkaktır. Bu komplo sürecinin devam etmesi için, dayanaksız iddialara çeşitli düzenlemelerle kılıflar uydurulacağı ve yargısal süreçlere müdahale edildiği/edileceği hususları kamuoyunda yaygın bir şekilde muarızlarımızca konuşulmaktadır.
BU SÜRECİ YAKINDAN TAKİP ETTİĞİMİZİN VE GELİŞMELER HAKKINDA YAKINDA KAMUOYUNA DETAYLI BİLGİ VERECEĞİMİZİN ALTINI ÇİZİYORUM
Tutturduğumuz helal yoldan asla ayrılmayacağız. Halkımızın dünle bugün arasında karşılaştırma yapma imkanına kavuşmuş olması günah sahiplerini ürkütse de, onları seçim öncesi metotlara başvurmaya itse de, biz hukuktan ve doğru yoldan ayrılmayacağız. Artık onlar da halkımızın takdirine saygı duymalı ve Ankara’yı bundan böyle hazımsızlığın, komploculuğun, adaletsizliğin değil; dürüstlüğün, şeffaflığın, adaletin ve kardeşliğin yöneteceğini bilmelidir.