Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

"Mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin" diyen Bakan Soylu: Bu devletin hiçbir kanunsuz işi olmaz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yüksek Seçim Kurulu’na veri aktarımına ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına Twitter hesabından yanıt verdi. Soylu videolu yanıtında, "Bu devletin hiçbir kanunsuz işi olmaz" derken akıllara metruk binaların 'uyuşturucu için kullanıldığını' söylerken sarf ettiği "Ya arkadaş sen gece yık, mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin" dediği sözler akıllara geldi. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kameraların karşısına geçerek “Doğrular, rakamlarıyla videoda” notuyla bir paylaşım yaptı.

“Birkaç zamandır Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcıları birtakım iddiaları dile getiriyorlar” diyen Soylu, “İddialarına göre İçişleri Bakanlığı bünyesinde sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin açıklarını aramak için özel bir birim kurulmuş. Güya bu sözde birime talimat verilmiş. Hatta açık bulamayanlar için ceza ile tehdit edilmiş” dedi.

"KARAR ARKAMIZDAN GELSİN" DEMİŞTİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bu sözleri akıllara geçtiğimiz yıl uyuşturucu ile mücadele ile ilgili yapmış olduğu konuşmada sarfettiği sözler geldi.

Soylu 2021 yılında metruk binalarda uyuşturucu kullanımı olduğunu söyleyerek, ""Muhtarlarımız diyor ki 'Efendim şurada metruk bina var burada metruk bina var. Ama mahkeme kararı var yıkamıyoruz.' Ya arkadaş sen gece yık, mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin" demişti.

Soylu'nun bu sözleri AKP içinde de çok kez tartışılırken dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de isim vermeden "Değerli arkadaşlar bizim rehberimiz hukuktur, bizim rotamız hukuktur, bizim kılavuzumuz hukuktur. 'Biz yapalım, hukuk arkadan gelsin' değil; 'hukuk önden yürüsün biz ona göre kendimizi ayarlayalım' anlayışıdır hukuk devleti'" diyerek Soylu'yu eleştirmişti.

“İçişleri Bakanlığı'nda rastgele kanunsuz mevzuatsız bir birim kurulamaz. Hiçbir devlet memuruna da kanunsuz gelişigüzel ceza verilemez” ifadelerini kullanan Soylu şunları kaydetti:

İddianın sahibi belki bilmez. Ama bu ülkede idari hukuku diye yani idari hukuku anlamında bir disiplin vardır. Buna ait mahkemeler ve bir hukuk vardır. Vatandaşlarımız bu tip kurumlarda veya belediyelerde, yerel yönetimlerde gördüğü birtakım kanun dışılıkları, hem valilikleri hem kaymakamlıklara, hem İçişleri Bakanlığına, örneğin CİMER'e her türlü noktaya ve Cumhuriyet Başsavcılıklarına şikayette bulunabilirler. Bu vatandaşımızın en tabii hakkıdır. Valilik ve Cumhuriyet Başsavcılığı ve ilgili kurumlar bu şikayetler doğrultusunda İçişleri Bakanlığından soruşturma onayı isterler. İçişleri Bakanı uygun görmesi halinde önce araştırma ve ön inceleme yapan sonrasında soruşturma izni verir ve dosya savcılığa intikal ettirilir. Peki iddia ve iftira edildiği gibi gerçekten CHP'ye herhangi bir partiye, özel bir ayrımcılık var mıdır? Bunu en iyi anlatacak olan herhalde verilen soruşturma izinlerinin ve araştırma ön inceleme onaylarının sayısıdır. Son yerel seçimlerden 31 Mart 2019 tarihinden 8 Ağustos 2022 tarihine kadar araştırma ve ön inceleme onay sayıları toplam iki bin dört yüz yirmi sekiz araştırma ve ön inceleme onayları içinde yüzde otuz dördü AK Partili belediyelere yüzde kırk biri CHP'li belediyelere yüzde onu MHP'li belediyelerin, yüzde beş nokta dokuzu da HDP'li belediyelere aittir. Bunun bir aşama sonrasında da verilen araştırma onayları çerçevesinde soruşturma izinlerinin sayısı ve dağılımı da toplam beş yüz seksen üç onay. Yüzde otuz üç nokta üç AK Parti. Yüzde otuz beşi CHP, yüzde on biri MHP, yüzde on dördü HDP şeklinde bir dağılımı söz konusudur. Soruşturma iznin verilmemesi kararlarını da paylaşmak isterim. Yüzde otuz altı nokta yedi AK Parti. Yüzde kırk üç nokta dört CHP. Yüzde dokuz nokta on beş MHP. Yüzde üç nokta dört İYİ Parti. Yüzde üç nokta dokuz.

HDP şeklinde bir dağılım mevcuttur. Resmi verilerden de açıkça görüldüğü gibi kimseye bir ayrımcılık yapılması söz konusu değildir. Vatandaş şikayet etmiş, müracaatını ortaya koymuş ve devlet de gereğini hiç kimseyi ayırt etmeden yerine getirmiş. Madem biz ayrımcılık yaptık. Madem bu soruşturmalar CHP'li belediyelere kasten yapılıyor. Bilecik Belediye Başkanlığı soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırmamızın hemen peşinden neden CHP'den ihraç ettiler? Keza Çanakkale Çan ilçe belediye başkanı hakkında soruşturma onayı verdim. Yapılan incelemeler sonucunda Cumhuriyet Başsavcısı gözaltı kararı verdi. Peki resen mi soruşturma açtık? Hayır. Bizzat belediye başkanının teyzesinin oğlunun yolsuzluk ihbarı vardı da ondan. Bir başka örnek. Balıkesir Gömeç Belediye Başkan Yardımcısı. Bir diğeri İzmir Konak Belediyesi şikayet üzerine yapılan soruşturmada bir memur rüşvet alırken suçüstü yakalandı. Peki bu ihbarları görmezden mi gelseydik? Gözümüzü mü kapatsaydık? Yine İzmir Menderes Belediye Başkanı, Yalova'da belediye başkanı ve başkan yardımcısı haklarından Cumhuriyet Başsavcılıklarında yürütülen ciddi delillere dayanan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları nedeniyle bakanlığımızca görevden uzaklaştırılmışlardır. Madem biz taraflı davrandık hakkında yolsuzluk soruşturması yürüyen CHP'li Menemen Belediye Başkanı neden ihraç istemiyle CHP disiplin kuruluna sevk ettiniz? Neden bunun üzerine kendisini partiden istifa ettirdiniz? Urla Belediye Başkanı FETÖ iltisakı sebebiyle görevden uzaklaştırıldı. CHP Adana Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı ve CHP'li belediye meclis üyesi PKK'nın sözde Çukurova bölge sorumlusuyla görüşüyorlar, irtibat halindeler. Belediyenin bir ek hizmet binasında PKK propagandası amaçlı toplantı yapan bir derneğe tahsis etmişler tespitlerimizi araştırmasa mıydık? Müdahale etmese miydik? Göz mü yumsaydık? Dağda operasyon yaptığımız PKK'lı CHP'li belediyede çalışınca sırtımızı mı dönseydik? Kamunun bunları bilmeye ihtiyacı var. Devleti itibarsız hale getirmek, yaptığımız iş ve işlemleri istismar etmeye çalışmak elbette ki kimsenin hakkı değildir. Ve bir şeyi daha ifade edeyim. Yaptığımız bütün işlemler yargıya açık işlemlerdir. Ve bu devletin hiçbir kanunsuz işi olmaz. Esasen devlet olmanın da demokrasinin de hukukun da temeli budur. Bu itibarla paylaştığımız bu gerçekler ışığında iftira sahiplerine özür dilemeye, dürüstlüğe, samimiyete ve devleti itibarsız hale getirmek için iftira atmamaya ve devlete saygı duymaya davet ediyor özellikle kamuoyuna bu bilgileri vermeyi bir sorumluluk olarak addediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER