Hüsnü Mahalli'nin "BOP meselesi" başlıklı köşe yazısı şöyle:
"Belki de dünya tarihinde benzeri olmayan bir saldırıyla ABD İran’ın en önemli komutanı Kasım Süleymani ile Irak Halk Milisleri Komutanı Abu Ali Elmühendis’i bir İHA saldırısıyla Bağdat yakınında öldürdü.
İHA ve SİHA icat oldu mertlik bozuldu.
Bu saldırı araçlarına sahip olan ülkeler ve örgütler biraz da istihbarat bilgisiyle istedikleri kişi ve kişileri kolaylıkla ortadan kaldırabilir.
ABD; IŞİD lideri Bağdadi’yi böyle öldürmüştü.
Son örnek Süleymani ve El-Mühendis…
Süleymani; Suriye ordusunun direnmesinde ve Lübnan Hizbullah’ın önemli bir güç haline gelmesinde büyük rol oynadı.
Yani ABD, İsrail ve bölgesel işbirlikçilerinin planlarını boşa çıkarttı.
El-Mühendis ise Süleymani’nin yardımıyla Irak’ta Şiilerden oluşan bir milis gücü kurdu ve Dini lider Sistani’nin çağrısı üzerine her yaştan yüz binlerce Irak’lı bu güce katıldı ve IŞİD ortadan kaldırıldı.
Son saldırısıyla ABD kendi yarattığı IŞİD yenilgisinin intikamını aldı ve İsrail adına Süleymani’yi ortadan kaldırdı.
Çok büyük bir saldırı.
İran mutlaka intikam alacaktır.
Bu intikam nasıl olur ve bölgede nelere yol açar bilinmez ama artık bu coğrafyada her an her şey beklenir.
ABD’de Trump gibi bir başkan, İsrail’de katil bir iktidar ve bölgede işbirlikçi liderler olduğu sürece bu coğrafyada sorun bitmez.
Mustafa Kemal’in deyimiyle “İktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler”.
Çok gerilere gitmeden her şey 2004’te BOP ile başladı.
BOP’un bir üst aşaması Arap Baharı’dır.
BOP ve Arap Baharı olmasaydı bugün biz Süleymani ve El-Mühendis’in öldürülmesini konuşmuyor olacaktık.
Belki de hiç kimse adamların adlarını bilmeyecekti.
Arap Baharı’nda yüz ülke Suriye’nin üzerine çullanmamış olsaydı İran bu ülkenin yardımına koşmayacaktı.
1980’de Körfez’in kral, emir ve şeyhlerinin yardımı ve ABD’nin provakasyonu ile Saddam İran’a saldırınca Suriye tek Arap ülkesi olarak Tahran’a destek vermişti.
Yüz ülke Suriye’ye çullanmamış olsaydı IŞİD, NUSRA, ÖSO ve benzeri yüzlerce örgüt ortaya çıkmayacak ve bu ülkeyle Irak perişan olmayacak ve yüz binlerce insan ölmeyecekti.
ABD, İsrail ve işbirlikçi bölgesel iktidarların dolaylı-dolaysız desteğiyle IŞİD Suriye ve Irak’ın yarısını ele geçirmişti.
Süleymani, El-Mühendis ve arkadaşları olmasaydı şimdi bu coğrafya çok farklı bir konumda olacaktı.
Ruh hastası tipler Şam, Bağdat, Beyrut, Kahire ve bu coğrafyanın birçok başkentinde iktidar olacaktı.
Hepsi ABD ve İsrail hizmetinde olurdu.
Adamların bir tek derdi var Şiilik ve Alevilik.
Bitmeyen bir kin ve nefret.
Tam da ABD, İsrail ve Batı’ya göre.
Harika bir malzeme.
Çıkar fetvayı, ver gazı sal bataklığa.
Sünni-Şii kırımı yetmezse bonus olarak al sana Türk-Kürt ya da Kürt-Arap ve Kürt-Acem kavgası.
Son moda Türk-Arap provakasyonu da işe yarar.
Libya’dan dolayı Katar hariç tüm Arap ülkelerinde Erdoğan’a ve dolayısıyla Osmanlı ve Türkiye’ye düşmanlık rüzgarları esiyor.
Ankara’nın Libya’ya asker göndermesiyle bu rüzgar çok daha sertleşecek.
İran’ın Amerikan saldırısına tepkisiyle bölgede ilginç gelişmeler yaşanacak.
Aklı selim galip gelmezse herkes kendine göre karanlıklardan bir karanlık seçsin.
Hiç kimse ‘bana ne’ diyemeyecektir.
Türkiye fazlasıyla bu bataklığın içinde ve çıkması hiç kolay olmayacaktır.
Belki de çıkmak istemez.
İdeoloji bunu gerektiriyor ve bu coğrafyada herkes ‘Benim ideolojim daha afilli’ modunda.
Son sözü de Trump söylüyor çünkü BOP’un patenti onda.