İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Hülya Avşar ve Zehra Çilingiroğlu "müşteki", PTT'ye bağlı taşeron firmada kurye olarak çalışan İbrahim K. ise "sanık" olarak yer aldı. İddianamede Avşar hakkındaki icra dosyasının ödeme emrini içeren tebligatın İbrahim K. tarafından dağıtıma çıkarıldığı, Avşar'ın ise 6 Temmuz 2023'te banka hesaplarına haciz konulmasıyla söz konusu icrayı öğrendiği anlatıldı.
İddianamede, tebligatı alan kişi olarak her ne kadar Zehra Çilingiroğlu'nun isim ve imzası olsa da tebligatın kurye tarafından doldurulduğunun anlaşıldığı kaydedildi. Kurye hakkında "Resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya İbrahim K. katılırken, Hülya Avşar ve kızı Zehra Çilingiroğlu'nu avukatı temsil etti.
Hülya Avşar ve Zehra Çilingiroğlu'nun avukatı kuryeden şikayetçi olduklarını ifade ederek, “Sanığın eyleminden dolayı müvekkillerim 600 bin TL'lik teminat senedi vermişlerdir. Mallarına haciz gelmiş maddi ve manevi olarak zor günler geçirmişlerdir" diyerek sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Tebligatın üzerinde teslim alan olarak yer alan Zehra Çilingiroğlu isimli ile imzanın incelenmesi için alınan bilirkişi raporu da dosyaya eklendi. Raporda isim ve imzanın Zehra Çilingiroğlu'na ait olmadığı tamamıyla İbrahim K.'nin elinden olduğu tespit edildi. Esas hakkında mütalaasını sunan savcı, sanığın üzerine atılı suçu işlediği gerekçesiyle cezalandırılmasını talep etti.
HÜKMÜN AÇIKLANMASI GERİ BIRAKILDI
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, İbrahim K. hakkında “Resmi belgede sahtecilik" suçundan önce 2 yıl hapis cezası verdi. Kuryenin duruşmalardaki davranışlarını dikkate alan heyet, cezayı 1 yıl 8 ay hapis cezasına indirdi. Mahkeme, sanığın daha öncesinden hakkında herhangi bir mahkûmiyet kararı bulunmaması sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Kurye 5 yıl içinde herhangi kasıtlı bir suç işlemezse hakkındaki dava düşecek.