İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, bütçe görüşmelerinin ilk gününde yaptığı konuşmada AKP iktidarının ekonomi politikalarına sert tepki gösterdi. İktidarın her fırsatta Suriyeli sığınmacılar için 40 milyar dolar harcamakla övündüğüne dikkat çeken Türkkan, “Kaynakları yandaşlarına kullanıyorsunuz. EYT’liye yok, 3600 ek gösterge bekleyene yok, emekliye yok ama özel sağlık kuruluşları için şehir hastanelerine var, müteahhide var” şeklinde konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Önümüzdeki yıl, 2019 yılındaki tablonun daha da ağırlaşacağı, ithalata dayalı üretimimizde daralmaya gidileceği, sanayide çarkların durmasıyla iflasların ve işsizliğin daha da artacağı, artan yokluk ve fukaralıkla beraber alım gücünün ve tüketimin düşeceği, dolayısıyla vergi gelirlerindeki artışın yakalanamayacağı gerçeği karşımıza çıkıyor.
Hala şu gerçeği kabullenmediniz: Getirdiğiniz vergiler ekonomik sıkıntılara çözüm olmaz, olamaz. Çünkü gelirinizden daha fazlasını harcıyorsunuz.
“VATANDAŞ AKBİLİ DOLDURACAK PARA BULAMIYOR”
Belki bazen küçük harcamalar gibi geliyor size ama; Amerikalı devlet adamı Benjamin Franklin’in dediği gibi: “Küçük harcamaları gözden kaçırmayın, bazen küçük bir delik koca bir gemiyi batırır.
”Siz ne yapıyorsunuz, harcamaları kısmak yerine vatandaşı vergi yükü altında daha da boğuyor, yeni vergiler icat ediyorsunuz. Getirdiğiniz bazı vergiler, başka ülkelerde de var. Ancak o ülkelerin alım güçleri yüksek, insanları rahatça harcayabiliyor. İnsanımız yazın artık köyüne bile gidemiyor. 4 kişilik bir ailenin köyüne gidip gelmesi en az 3 bin lira. Peki vatandaş ne yapsın?
Kredi kartına mı yüklensin, bankaların allı pullu yaz kredilerini kullanıp daha da mı borca batsın, var ise hanımının bileziklerini mi bozdursun? Ben ülkem adına utanıyorum. Dünün demir perde ülkesi Bulgaristan’da sıradan bir işçi Antalya’da beş yıldızlı otelde 1 hafta tatil yapıyor, benim vatandaşım akbili dolduracak para bulamıyor. Türk Milleti’ne bunu mu reva görüyorsunuz?
Turizm Kalkınma Ajansı diye bir ajans kurdunuz. Bu ajans ne yapar arkadaşlar? Bu ajans kimlerden kurulu? Fettah Tamince var mesela. Bu ajansa bulduğunuz adam bu mu?
Bizden önce buzdolabı yoktu gibi bir yalanı siyaset dilinde kullanabiliyorsunuz. Bununla da ilgili iki cümle lafınız olsun. Zengine vergi getirdik dediniz. Böylece aslında beyaz yakalıları da vurdunuz. Vergi oranını yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkardınız.
“YENİ VERGİLER BÜTÇE AÇIĞINI KAPATMAK İÇİN GELDİ”
“Kim bu insanlar?
Yok ettiğiniz orta direkten geriye kalan, asıl harcamayı yapan, asıl KDV topladığınız insanlar.
3-5 kuruş fazla vergi almak için bu insanların tüketimine balta vurdunuz. Aslında dolaylı olarak esnafı da vurdunuz.
Eğer zenginden vergi almak isteseydiniz şirketinden belli bir miktarın üzerinden kar payı alanın stopaj vergisini artırırdınız.
O zaman şöyle derdiniz: Zengine vergi getirdik. Eğer zenginden daha çok, fakirden daha az almak istiyorsanız asgari ücretten kesilen vergiyi kaldırın. Suriyelilere 40 milyar Dolar harcamakla övünen bir devletin açlık sınırının altındaki bir maaştan gelecek vergiye ihtiyacı olmaması gerekiyor.
Ama insanlardan sakladığınız gerçek şu;
Siz bu vergileri zenginden daha çok, fakirden daha az almak için değil, bütçe açığını gidermek, olmayan yolcunun, olmayan hastanın, geçmeyen aracın taahhüdünü bütçedeki delikleri kapatmak için getirdiniz.
Keşke sadece bütçe açığını gidermek olsa yine iyi. Benim anlamadığım ülkeyi neredeyse üzerinize geçirdiniz.
Siz ne zaman doyacaksınız ve şu masadan elhamdülillah diyerek ne zaman kalkacaksınız? Yani siz iktidara gelirken yandaşlarınızla beraber masaya oturup Türkiye’yi kendinize pay mı ettiniz? Ya da iktidarda kalmak için kendi sermayenizi yaratırken nasıl olsa kadı bizim kadı diyerek ipin ucunu mu kaçırdınız? Tek derdiniz yandaşlarınızı doyurmak, tek çareniz de dışarıdan borç almak.