Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Kıyıkışlacık köyünde ve Güllük körfezi içerisinde 2. maden yükleme limanı projesi için Ayıldız Madencilik ve Yükleme A.Ş. tarafından 135.000 DWT'luk gemilerin yanaşabileceği “Yük Tahmil ve Tahliye İskelesi ve Dip Tarama Projesi”yle ilgili ÇED raporu toplantısı bugün köyün açık pazar yerinde düzenlenmek istendi.
43 derece sıcaklıkta açık pazar yerinin ortasına kurulan 20 sandalyeli yanları açık çadırda düzenlenmek istenen toplantı öncesinde meydanda ellerinde “Liman İstemiyoruz” pankartı ve onlarca döviz ile toplanan yaklaşık bin kişi protesto gösterisinde bulundu.
TOPLANTI ALANINDA İKİ SAAT PROTESTO GÖSTERİSİ YAPTILAR
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Güllük Körfezi Koruma Platformu, CHP İlçe Örgütü ve bölgedeki çevre örgütlerinin destek verdiği eyleme ellerinde Şirket Körfez Dışına, 3 bin Yıllık Tarih Rant İçin Yok Edilemez,Liman İstemiyoruz, Maden Limanına Hayır, Dur Doğama Dokunma İasos Tarihtir Yok Edilemez, Doğaya Dokunma Çarpar, Balıklar Körfezde Rantçılar Limanda yazılı dövizleri taşıyanlara Muğla'nın Bodrum, Milas, Yatağan ve Marmaris ilçelerinden gelenler de destek verdi. Protesto gösterisinde yüzlerce kişi ellerinde tava, tencere, çatal, kaşık, davullar ve düdüklerle toplantıyı protesto etti.
“GÜLLÜK KÖRFEZİNDE 2. LİMAN YAŞAMIN SONA ERMESİ DEMEKTİR, İZİN VERMEYECEĞİZ”
ÇED Toplantısı öncesi basın açıklaması yapan MUÇEP Sözcüsü Neşe Tuncer, “Burada limanı yapmak demek sadece insanın değil, doğal ortamın ekolojinin, hayvanların kuşların hepsinin yok edilmesi yaşamlarının sona ermesi demektir. Güllük körfezinde bir liman baş belası iken ikinci bir liman ile burada yaşamı kabusa çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Bu çevre, karada ve denizaltındaki tarihi eserleri ile bir koruma alanı niteliğindedir. Bu çevrenin bağlı olduğu Güllük Körfezi'nde tüm geçimini balıkçılıkla sağlayan yüzlerce insanın ekmeği ile oynanmaktadır. Bu çevre, doğal ve tarihi varlıklarının yanı sıra, eşsiz bir turizm alanıdır.Liman olarak planlanan alanda, deniz dibi taraması yapılacak, denizdeki doğal varlıklar ve tarihi eserler yok olacaktır” diye konuştu.
“KÖYE VE KÖRFEZE GERİ DÖNÜLEMEYECEK ZARARLAR VERİLECEKTİR”
Tuncer açıklamasının devamında ise, “Bu maden ihracat limanının yanı sıra, halihazırda ÇED süreci devam eden çekek yeri projesi bölgeye artık geri döndürülemez zararlar verecektir. Marmara'yı saran derin kirlilik bu güzelim alana da bir hançer gibi saplanacaktır. Ülkenin tüm dağlarını ve ormanlarını her türlü doğa dengesini yok sayarak maden ocaklarına açan siyasi irade, ülkenin bütünsel doğal dengesini, orman ve su kaynaklarını insafsızca tüketmektedir. Son 15 yıl içinde Orman Kanunu 21 kez değiştirilmiş, yerli ve yabancı şirketlerin insaf ve insanlık dışı talanına yol açılmıştır. Yalnızca Muğla'da 1449 maden ruhsatı verilmiş, daha şimdiden Muğla'nın dağları ve ormanları yok edilmektedir. Bu madenlerin nakli için kullanılacak bu liman tasarımının ÇED Raporu'na göre yıllık 10 milyon ton maden sevkiyatı yapılacaktır. Bu, binlerce TIR'ın bu bakir ve doğa-tarih-turizm beldesine getireceği toz, kirlilik ve gürültü demektir. Ezcümle; bu liman projesinin, savunulabilecek hiçbir bilimsel, teknik, insani ve vicdani yanı yoktur. Biz, insan yaşamının doğayı yaşatmakla sağlanabileceğine inanan insanlar olarak, bu akıl ve vicdan dışı projeye HAYIR diyoruz” sözleri ile konuşmasını tamamladı.
GERGİNLİK BÜYÜYÜNCE TOPLANTI JANDARMA VE ÇEVİK KUVVET ÖNLEM ALDI
ÇED toplantısının başlayacağı sırada toplantının yapılacağı alana yürüyerek gidenlere jandarma güçleri engel oldu. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri ile ÇED sunumunu yapacak özel şirketin bulunduğu üstü kapalı yanları açık salona giden eylemcilere jandarma engel oldu. Çevreciler ve köylülerin toplantıyı düzenlemek isteyenlere yönelik “Vatanı satıyorsunuz, yaşamı yok ediyorsunuz, defolun gidin buradan, toplantı yapılmasını istemiyoruz, bizi rant emellerinize alet edemeyeceksiniz“ sözleri üzerine ortam gerildi. Toplantının yapılacağı alan jandarma çevik kuvveti tarafından abluka altına alındı.
AŞIRI SICAKTAN BAYILANLAR OLDU
Toplantıyı düzenlemek isteyen memur ve özel şirket temsilcisine yaklaşık iki saat süre durmadan sloganlarla tepki gösteren eylemciler arasında aşırı sıcaktın bayılanlar oldu, bayılan eylemciler ambulanslarda tedavi edildi.
“BU SON DEĞİL BAŞLANGIÇ, TEPKİMİZ GİDEREK ARTACAK”
MUÇEP ve Güllük Körfezi Dayanışma Platformu adına açıklama yapan Avukat Bora Sarıca, “Bu son değil başlangıç olacak. Tarihi İasos ve Kıyıkışlacık ile Güllük körfezini yağmalatmayacağız. Bugünkü tepkimiz daha çok artarak devam edecek. Bizler rantçılara karşı mücadelemizi hukuk ortamında ve bulunduğumuz yaşadığımız ortamlarda sürdürmeye devam edeceğiz. Her ÇED toplantısını düzenlemek istediklerinde halkın gücünü görüp böyle kaçarcasına buradan ayrılmak zorunda kalacaktır. Çünkü bu topraklar, bu doğa buradaki yaşam rantçıların değil burada yaşayın halkındır, korumaya devam edeceğiz” dedi.
Yaklaşık üç saat süren gerginlik sonunda eylemciler açık pazar yerinden İzmir Marşı'nı söyleyerek ayrıldılar.
