CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, bugün yaptığı yazılı açıklamada LGS sonuçlarını değerlendirdi. Karabıyık, açıklamasında şunları kaydetti:
“2022 merkezi sınavına otomatik olarak başvuran 1 milyon 236 bin 308 öğrenciden 1 milyon 31 bin 799’u sınava katılmıştır. Katılım oranı yüzde 83,46 olarak gerçekleşmiştir. LGS sözel bölümde öğrencilere Türkçe, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve Yabancı Dil alt testlerinde toplam 50 soru, sayısal bölümde yer alan Matematik ve Fen Bilimleri alt testlerinde toplam 40 soru sorulmaktadır. LGS 2022’de öğrencilerin doğru cevap ortalaması Türkçede 20 soruda 9,22, matematikte 20 soruda 4,74, fen bilimleri testinde ise 20 soruda 9,50 olarak gerçekleşmiştir.
“BU SINAV KARNE OLSAYDI ÖĞRENCİLERİN PUAN ORTAMALARI 47,1 OLACAKTI”
Testlerde sıfır çekenlerin sayısı da bu noktada ayrıca dikkat çekmektedir. Örneğin sadece matematik testinde 84 bin 710 öğrenci, bir soruya bile doğru yanıt verememiştir. Diğer derslerde de bir soruya bile doğru yanıt veremeyen çok sayıda öğrenci vardır. Yine matematik testinde 143 bin 523 öğrenci ise sadece bir soruya doğru yanıt verebilmiştir. Öğrencilerin tüm derslerdeki başarılarının ortalamaları dikkate alındığında, şayet bu sınav bir karne olsaydı, öğrencilerimizin puan ortalaması 47,1, not ortalaması ise 2 olacaktı.
“TEMEL SORUN OKULLARIMIZDAKİ EĞİTİMİN NİTELİĞİDİR”
Sorulara doğru yanıt verme oranı 2021’e göre biraz artmış olsa da 2019’dan itibaren sürekli düştüğü net olarak görülmektedir. Bu da eğitim sisteminin her geçen gün öğrencinin başarısı üzerine nasıl olumsuz etki yaptığının göstergesidir. Bu sonuçlar, çocuklarımızın iyi eğitimli azınlık ve nitelikli eğitime ulaşamayan çoğunluk olarak ayrıştığını ortaya koymaktadır. Temel sorun, okullarımızdaki eğitimin niteliğidir. Tüm öğrencilerin sadece yüzde 14’ünün başarılı sayıldığı bir sistem, sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. LGS sonuçları, bizlere eğitimdeki eşitsizliği bir kez daha göstermiştir. Sınava giren öğrencilerin yüzde 64,07'si 300'ün altında puan almıştır, 400'ü geçen öğrenci oranı sadece yüzde 9,93’tür. İyi bir üniversitenin iyi bir bölümüne gitmek için yüzde 1-2’lik dilime girmek gerekmektedir. Bunu da liselerimizin çok azı karşılamaktadır.
“EĞİTMEMENİN MALİYETİ, EĞİTİMİN MALİYETİNDEN DAİMA YÜKSEKTİR”
20 yıldır eğitim sisteminde yapılan yanlışlar, çocukları öncelemeyen, sadece gençleri ideolojik olarak şekillendirmeyi amaç edinen yanlış hedefle geldiği noktada, fırsat eşitsizliğinin de ezici etkisiyle öğrencilerin sınavlara hazırlanmasındaki farklılıklar, yoksulluk ve yoksunluk, eğitim araçlarına yeterli düzeyde erişememek, kalabalık sınıflar, müfredat hataları, yüzbinlerce ataması yapılmayan öğretmen beklerken boş geçen dersler ve okullardaki öğretmen yetersizlikleri ve sayabileceğimiz çok daha fazla neden ile öğrencilerimiz daha başarılı olabilecekken bu fırsatı onlara sunamamak, aslında bir ekonomik yetersizlik değil siyasi bir tercihtir. Eğitime ayıracağımız kaynakları yönlendirirken, bütçeyi yaparken ve planlarken eğitimin maliyetinden önce eğitime yeterli kaynak ayırmamanın maliyetini de çocuklar, gençler ve ülke kalkınması açısından da doğru hesaplamak gerekir. Unutmayalım ki eğitmemenin maliyeti, eğitimin maliyetinden daima yüksektir.”