Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Kuvayı Milliyeci Emin Değer'in ismi memleketinde yaşatılsın

Uğur Mumcu'nun, Aziz Nesin'in, Cumhuriyet Gazetesi'nin yıllar boyunca avukatlığını yapan, İstanbul'da yaşayan Kastamonuluların Ankara’da kurduğu “Kastamonulular” derneği ile gurbetteki Kastamonululara kol kanat geren askeri hakim, insan hakları savunucusu Emin Değer 2 sene önce hayata veda etti. Kastamonulular Emin Değer'in ismini memleketinde yaşatmak istiyor. 

Uğur Mumcu'nun, Aziz Nesin'in, Cumhuriyet Gazetesi'nin yıllar boyunca avukatlığını yapan askeri hakim, insan hakları savunucusu, Kuvayi Milliyeci Emin Değer 2 sene önce hayata veda etti.

Kastamonuluların Ankara’da kurduğu “Kastamonulular” derneği ile gurbetteki Kastamonululara kol kanat geren Emin Değer'in adını hemşehrileri memleketinde yaşatmak istiyor.

Emin Değer için Kastamonu Gazetesi'nden Mustafa Afacan “Cübbesini giydiğinde göklerde uçan kartaldı” başlığı ile dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Afacan yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Asker, hakim, avukat, mahpus, gazeteci, yazar” kimlikleriyle taksim olan hayatının özeti için “kuvayimilliyeci” dense kâfi, 91 yıllık yaşamında asla “emekli” olmayan bir vatansever ve ulusal bağımsızlık neferiydi…
Dünyalara “Değer” hemşerimizin anısı aklımızda, fikrimizde, kalbimizde.

(M. Emin Değer 1927 yılında Kastamonu’da doğdu, Kastamonu Lisesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, Milli Savunma Bakanlığı’nın sağladığı bursla okudu, çeşitli illerde askeri hakimlik yaptı,12 Mart 1971 askeri darbesinin ardından ordudan istifa ederek avukatlığa başladı, Uğur Mumcu’dan Aziz Nesin’e dünya demokrasi tarihinin birçok önemli isminin savunmasını üstlendi, Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladı, ne 12 Mart ne de 12 Eylül karşısında eğildi, diğer bir onur kaynağı Kastamonulu Rıfat Ilgaz’ın kadim dostuydu…
14 Haziran 2018’de Ankara’da ebediyete göçtü.)

Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan yürüdü…
Bağımsız, demokratik, laik, sosyal Türkiye Cumhuriyeti’nin gönüllü “askeri” oldu.

“İs” kaplayan Türkiye’nin aydınlığa kavuşması için çırpındı…
“İz” bıraktı ardında.

Mahkeme salonunun her 3 sandalyesinde de oturdu…
Şerefle üniformasını giydiği Türk Silahlı Kuvvetleri’nde “askeri yargıç”, nice yurtsever devrimci aydının savunmasında “avukat”, ulusal bağımsızlık mücadelesinde “sanık”.

Cezaevinde demir parmaklığın iki tarafında da durdu…
Kâh “görüşmeci”, kâh “mahpus”.

Cesur kitaplar yazdı…
“Oltadaki Balık Türkiye”, “CIA, Kontrgerilla ve Türkiye”, “Uğur Mumcu ve 12 Mart”, “Düşünce Özgürlüğü Çıkmazı”, “Bir Bilim Adamının Savunması”, “Bir Cumhuriyet Düşmanının Portresi Fethullah Gülen’in Derin Misyonu”.

Gazeteciydi…
“Cumhuriyet” yazarıydı.

Sivil toplum örgütü kurucusu, üyesi, çalışanıydı…
1970’li yıllarda aydın fikirli hemşerilerimizle birlikte Ankara’da kurduğu “Kastamonulular” derneği ile gurbetteki Kastamonululara kol kanat germeye gayret etti ve “İnebolu’dan Ankara’ya İstiklal Yolu” fikrini ilk ortaya atan isim oldu.

Başı her sıkışanın çaldığı “kapı” idi…
“İnsan hakları” savunucuydu.

Dünyalara “Değer” hemşerimizdi…
Unutulmayacak fikir izi.

(Not: Yazının başlığında kullandığım cümle bir dönem avukatlığını üstlendiği Gazeteci-Yazar Faruk Bildirici’ye ait…

Bildirici, Değer’in vefatının ardından sosyal medyada “12 Eylül’ün o zorlu günlerinde bile dimdik durmuş, insan haklarını savunmaktan taviz vermemiş, mesleğinin hakkını vermiş bir hukuk insanını kaybettik. Cübbesini giydiğinde göklerde uçan kartaldı… Avukatımdı ve benim için her zaman saygınlık abidesiydi Emin Değer’’ mesajını paylaşmıştı.

İSMİ YAŞATILSIN

Eğitimci Mehmet Saydur da Facebook hesabından Emin Değer'in ölüm yıldönümünde flaş bir öneride bulundu. Saydur, "Öner: Rıfat Ilgaz, O.Şaik Gökyay, Oğuz Atay, Behçet Necatigil, Erol Sayan, İhsan Ozanoğlu gibi değerlerine sahip çıkıp adlarını bir kuruma, caddeye, sokağa vererek yaşatmakta Türkiye’ye örnek oluşturan Kastamonu, Mehmet Emin Değer’in adını da bir kurum ya da caddeye vermelidir" ifadelerini kullandı.

Saydur Facebook mesajında şu ifadelere yer verdi:

EMİN ABİ…
Mehmet Emin Değer, kısa adıyla Emin Abi… Asker, hukuk, yargı, siyaset ve yazın çevrelerinin unutulmaz bir değeriydi. Emekli hakim albaydı. Mamak davalarının yılmaz avukatı olarak tanındı. Savunmaları sırasında (yanılmıyorsam) iki kez tutuklanmıştı. Server Tanilli, Uğur Mumcu, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’ın da avukatı olduğunu belirtmeliyim. Yanında pek çok avukat yetiştirmiş, onların “Hocam” dedikleri bir uzmandı. Ecevit’in Uğur Mumcu’ya Ankara’dan milletvekilliği önerisine Mumcu, “Beni değil Emin Değer’i yapın!” demiş, bunu mutfaktan duyan Rahşan Hanım “Olmaz, o solcu!” diyerek karşı çıkmıştı. Yine de pek çok milletvekili onun bürosunda soluk alır, izlenecek politikalar üzerine tartışır, ona danışırlardı.

Emin Abi komşu köylümdü (İhsangazi Hocahacip). 1983’te tanıştık ve ilişkilerimiz alabildiğine sıklaşıverdi. Gün oldu savunmanlığımı üstlendi, gün oldu İstanbul’da ve köyümde konuğum oldu. Birlikte Rıfat Ilgaz’ı karşıladık, İstanbul’da Ilgaz’a gittik. Ilgaz’ın adının Kastamonu’da bir sokağa verilmesi için en çok çırpınanlardan biri de Emin Abi oldu. Geçen ay Dr.Atıf Uğurlu Abi’mle sohbet ederken “Bak” dedi; “’Cephane yolu’ adını ve önerisini ilk kez ortaya atan Emin Abi’dir.” Yeni öğrendim ama şaşırmadım. Çünkü Emin Emin Abi’de derin bir tam bağımsızlık ve o oranda Kastamonululuk duygusu olduğunu biliyorum.

Emin Abi aynı zamanda iyi bir araştırmacı ve yazardı. Neredeyse kimsenin üzerine gidemediği konularda kitaplar yazdı: Tanilli Dosyası, CİA Kontr Gerilla ve Türkiye, Oltadaki Balık Türkiye bu kitaplardan bazılarıdır.
٭٭٭
Yıl 2000, yeni kitabının adı: Bir Cumhuriyet Düşmanının Portresi, Fethullah Gülen’in Derin Misyonu (Cumhuriyet Yayınları)… Adı açık ve net, içeriğine değinmeye gerek var mı? Yalnız arka kapakta kitabı tanıtan sevgili İlhan Selçuk’un yazısından alınan üç tümceyi anımsatalım yeter:

“F.Gülen’in örgütü, devleti, içinden ele geçirmek planlamasını, uzun yıllardan beri sinsi sinsi yürüttüğü için tehlikelidir. Sırtını, dünyanın egemen gücü Amerika’ya dayanmak stratejisini ustalıkla uyguladığı için tehlikelidir.” “Elinizdeki kitap, Fethullah Hoca’nın kimlik cüzdanı gibidir.”

Yıl 2000… Her şey açık ve net değil mi?
٭٭٭
Fethullah, Emin Abi’yi mahkemeye verdi. İki kez konuğum oldu ve Sultanahmet Adliyesine birlikte gittik. Kendisi avukat olmasına karşın Emin Abi’yi üç avukat savundu. Atılı suç, yanlış anımsamıyorsam “nakil yoluyla Cumhuriyet’e karşı gelmek” gibi bir şeydi. Yani Feto’nun yazıları suç değil, oradan alıntı yapılınca suç oluşuyormuş… Emin Abi ömrü boyunca yargı kurallarıyla yaşadığı için ayakta, ciddi, “oturun” demeyince oturmuyordu. “Aydın olmanın toplumu uyarma, sarsma görevi vardır. Ben bu görevim gereği bu kitabı yazdım. Gülen, ‘Hakim kiralayacaksınız, savcı kiralayacaksınız’ diyor.” diyerek savcıyı ve yargıcı da uyarmıştı. Avukatlarından Cezaevleri Genel Müdürlüğü yapmış olanı, savunmasında “Sayın yargıç, sayın savcı; müvekkilim, görevi gereği, oturduğunuz makamlarda meslek yaşamını sürdürüp sonlandırmış bir yazardır. Kendini Cumhuriyet’e adamış bir kişidir.”deyince başlar Emin Abi’ye bu kez daha özenle çevrilmişti.

Davayı Emin Abi kazanmıştı.

Yıl 2000’di… Emin Abi, Feto’nun kitabını yazmıştı ve Gülhane Parkı’nın 300 metre yukarısında yargılanıyordu.
Nazım Usta’nın dediği gibi ne polis farkındaydı bunun ne de diğer görevliler…
٭٭٭
Emin Abi, yalnız Kastamonu’nun değil tüm Türkiye’nin önemli bir değeriydi.

Onu 14 Haziran 2018 tarihinde yitirdik. Trakya’da görev yaptığım için son yıllarında yanında olamadım. Bana kırgın gittiğini düşünüyor ve çok üzülüyorum.
Bağışla beni Emin Abi.

Önemli günlerde de olsa seni bol bol anıyoruz ama her zaman arıyoruz.

Rahat uyu Abi. Anın önünde saygıyla…

(ÖNERİ: Rıfat Ilgaz, O.Şaik Gökyay, Oğuz Atay, Behçet Necatigil, Erol Sayan, İhsan Ozanoğlu gibi değerlerine sahip çıkıp adlarını bir kuruma, caddeye, sokağa vererek yaşatmakta Türkiye’ye örnek oluşturan Kastamonu, Mehmet Emin Değer’in adını da bir kurum ya da caddeye vermelidir.)

Soldan: Mehmet Yıldırım, Günal Genç, Fazıl Oğuz, Rıfat Ilgaz, Emin Değer, Dr.Atıf Uğurlu, Mehmet Saydur. — 2 Mayıs 1991 Kastamonu Kırçeşme Mh.'de "Rıfat Ilgaz Sokak" levhasının asılması töreni..

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER