TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin bugün 450 milyar dolar’a yakın dış borcu bulunduğunu hatırlatan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Dolar’ın 1 yıl içerisinde 3 TL artması dış borcu 1.3 milyar TL artırmıştır. KÖİ’den kaynaklanan yükümlülükler de 160 milyar dolar civarındadır. Dolar’ın 3 TL artması, KÖİ’deki garanti ödemelerini de 500 milyar TL artırmıştır. Böylelikle yükümlülükler toplamı 1 milyar 800 milyon TL artmıştır. Şu anda Plan-Bütçe Komisyonunda görüşülen 2022 yılı bütçesi ise sadece1 milyar 750 milyon TL’dir.” diye konuştu. Bekaroğlu, 2022 bütçesinin kur farkından dolayı ortadan kalktığını söyledi.
'BORÇLANMA GEREĞİ BÜTÇE KABUL EDİLMEDEN 3 KATINA ULAŞTI'
Ödenmesi gereken kısa vadeli dış borçların 169 milyar dolar olduğunu hatırlatan Bekaroğlu, “Kur farkı kısa vadeli dış borcu da 500 milyar TL artırmıştır. 2022 bütçesinde 270.8 milyar TL borçlanma öngörülmektedir. Buna kur farkından dolayı 500 milyar TL. daha eklenmiştir. Daha bütçe kabul edilmeden kur farkından dolayı 500 milyar TL. daha borçlanma ihtiyacı ortaya çıkmıştır.” dedi.
'SPEKÜLASYON YOKSA DELİLİK VAR'
Bütün bunların Türkiye’nin ciddi bir döviz krizine, bankacılık krizine, kamu mali krizine, dolayısıyla topyekûn bir ekonomik krize doğru gidildiğini gösterdiğini söyleyen Bekaroğlu, şöyle devam etti:
Ve tam da bu noktada hükümet ne yapıyor diye baktığınız zaman, Merkez Bankasının Perşembe günü (yarın) yapacağı faiz indirimini konuşuyor. Eğer Hükümet üyeleri, en sorumluları dahil birtakım spekülatörlerle çalışmıyorsa, birtakım işlemlerle birileri para kazanmıyorsa, bu işlere karar veren Türkiye’nin sorumluları da bu işin içinde değilse; bu deliliktir!
'PARALARI BİR YERDEN BİR YERE AKTARMAYI SEÇTİNİZ'
Bu yapılanlar, Türkiye’nin şu an yaşadığı şey deliliktir. Türkiye çıldırmış, ne yaptığı belli değil. Bunun sorumluları 20 senedir ülkeyi yönetenlerdir. Dış güçler bize saldırdılar, kesiyorlar yolumuzu, Hayır, bunu siz yaptınız. Neden yaptınız? Ülkeyi bir yerden bir yere taşımayı değil de paraları bir yerden bir yere nasıl aktarırız, kaynak nasıl aktarırız, kendi zenginlerimizi nasıl oluştururuz, biz nasıl zengin oluruz? Buradan keşfedilen şey inşaat; inşaata, betona, altyapıya paralar gömüldü.
'YENİ GELECEK İKTİDARA ENKAZ BIRAKMAK İSTİYOR'
Bana öyle geliyor ki, Erdoğan Hükümeti ya da şahsım Hükümeti her ne ise Sayın Cumhurbaşkanı artık herhangi bir seçimi kazanma ümidini kaybetmiştir. Ve Türkiye’yi bütünüyle bir enkaz haline getirip, muhalefete öyle teslim etmek istiyor. Bu gidiş, -geçmişe bakıldığında- IMF ile anlaşmaya götürür, başka bir yolu da yoktur. Ciddi bir krize doğru gidiyoruz. 2001 krizini hatırlayın; bankacılık kriziydi, 40-45 milyar doları Hazine üstlenmişti. Ama neye karşılık; IMF ile anlaşmıştı, IMF’nin acı reçetesini millete tattırarak bu krizden çıkmaya çalışmıştı. Şimdi böyle bir şeye doğru gidiyoruz. Ya kendisi böyle bir anlaşma yapacak ya da gelecek iktidarlara bir enkaz bırakmak istiyor.