BIST 100 9.368 DOLAR 34,53 EURO 36,17 ALTIN 2.983,14
6° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Kuran kursunda 5 yaşındaki çocuğa cinsel istismar davasında karar açıklandı

Kuran kursunda 5 yaşındaki çocuğa cinsel istismar davasında karar açıklandı

Niğde’de bir Kuran kursunda 5 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan kurs görevlisi 25 yaşındaki sanık Ahmet Faruk Yörükoğlu’na indirim yapılmadan 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesi, ikinci duruşmada kararı açıkladı ve 4 aydır cezaevinde olan Yörükoğlu'nun tutukluğunun devamına da hükmetti. Duruşmaya katılan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Niğde İl Hukuk Koordinatörü avukat Orpen Nergiz, 'Diyanet'ten bir kişi beni arayarak ‘Burada din görevlisi olmadığını söyleyin’ diye telkinde bulundu' dedi.

Niğde’nin kırsal kesiminde bulunan bir köye bağlı Kuran kursunda geçen yaz aylarında, din görevlisi Ahmet Faruk Yörükoğlu beş yaşındaki bir çocuğu sistematik bir şekilde nitelikli cinsel istismara maruz bıraktı. Bir süre sonra çocuk yaşına uygun olmayan hareketler sergileyince ailesi şüphelenmeye başladı. Kendi yaşıtlarının kurmaması gereken söz ve cümleleri kuran çocuğa sorular soran aile, yaşananları öğrendi. Çocuk, gittiği Kuran kursundaki görevli ile ilgili bilgi vermeye başlayınca çocuğun ailesi görevliyi şikayet etti ve kamu davası açıldı. Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2 Aralık’ta ikinci duruşma yapıldı.

Mahkeme Başkanı Niğde İl Müftülüğü’nün halen idari incelemenin sürdüğüne ilişkin yazı gönderdiğini belirtti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı sanığın üst sınırdan ceza almasını talep etti.

'NEDEN YAZ KURSUNUN SON GÜNÜ YAPMIŞIM'

Mahkemenin karar verileceğini belirterek son sözünü sorduğu Yörükoğlu, “Ben mağdurenin kot şortu yüzünden 4 aydır cezaevindeyim, bunu 80 yaşına kadar unutmam mümkün değil. Madem ben ödül yöntemiyle mağduru kandırmak istemişim, tableti, laptopu, harçlıkları vesaire neden yaz kursunun son günü yapmışım, böyle bir amacım olsaydı bunu yaz kursunun devam ettiği süreçte yapardım” diyerek beraat istedi.

Mahkeme araştıracak başka bir unsur kalmadığını belirterek duruşmayı bitirdi ve oybirliğiyle aldığı kararını ikinci duruşmada açıkladı. ANKA Haber Ajansı'ndan Enes Can Özmen'in edindiği bilgiye göre; mahkeme sanık Ahmet Faruk Yörükoğlu’na; TCK’nın “12 yaşını tamamlamayan çocuğun cinsel istismarı” suçunu düzenleyen 103.maddesi uyarınca “kastın yoğunluğunu” da gözeterek 10 yıl hapis cezası verdi. Sanık Yörükoğlu’nun bu suçu eğitici yükümlülüğü çerçevesinde işlediği gerekçesiyle hapis cezasını yarı oranında artırarak 15 yıla çıkaran mahkeme, aynı suçu birden fazla zincirleme şekilde işlediği gerekçesiyle sonuç olarak 18 yıl 9 ay ağır hapis cezasına hükmetti. Sanığın mahkemede pişmanlığını gösteren davranışına rastlanılmadığını da karara geçiren mahkeme, bu nedenle cezada indirim yapmadı.

Hükümlü Ahmet Faruk Yörükoğlu Niğde Kapalı Ceza Evi’ne gönderildi.

'AİLE BU CEZAYA MUTLU OLDU'

Duruşmaya da katılmış olan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Niğde İl Hukuk Koordinatörü avukat Orpen Nergiz şunları söyledi:

Olayımız Niğde ilimize bağlı bir köyde bu yaz döneminde haziran ve ağustos ayları içerisinde bir Kuran kursunda maalesef gerçekleşiyor. Olayımızda küçük, 5 yaşındaki bir kız çocuğumuz Kuran kursuna giderken hocanın bir takım şeker, dondurma vermesi, onu övmesi beyanları olaya yönelik, cinsel istismara yönelik hiçbir bilgisi olmadığından hocanın yaptığı eylemleri kendini sevdiğine yönelik olduğunu düşünüyor. Daha sonra aile ortamındayken küçük çocuğumuz bir ifade kullanınca ailenin başından kaynar sular dökülüyor ve olay bu şekilde ortaya çıkıyor. Aile kızlarına güzel bir şekilde olayı sorarak daha sonra da adli mercilere başvurarak olayımız bu merhaleye geliyor. Davamız iki celsede bitmiştir. Davada neler oldu diyecek olursanız, tabii ki sanığın ifadesi alındı. Sanık ifadesinde inkarda bulundu. Onun dışında yapılan savunmalarda da bu inkara yönelik açıklamalar vardı. Fakat bizim kanaatimizce dosya içerisindeki raporlar, ifadeler, ÇİM raporu, Adli Tıp raporları hepsi değerlendirildiğinde suçun sabit olduğu bizim ve mahkeme heyetinin taktiriyle açıkça ortaya çıkmıştır. Aile çok sevindi mutlu oldular, babanın göz yaşlarına ben şahit oldum. Tabii ki cezanın düşüklüğü yüksekliğiyle ilgili akıllarda genel bir tartışma olmuş olabilir. Fakat aile bu cezaya mutlu oldu.

'DİYANET'TEN BİR KİŞİ BENİ ARAYARAK 'BURADA DİN GÖREVLİSİ OLMADIĞINI SÖYLEYİN' DİYE TELKİNDE BULUNDU'

Maalesef üzülerek belirtiyorum ki olayımız zaten çok üzücü ve vahim bir olay. Bir de bu olayların yanı sıra Diyanet'ten bir kişi beni arayarak ‘Burada din görevlisi olmadığını söyleyin’ diye telkinde bulundu. Ben de bunu söylemeyeceğimi bu olayın bir faili olduğunu sizin bu kişiyi görevinden aldığınızı belirtebileceğimi fakat bu kişinin üstelik bu işi yaparken ve üstüne üstlük bu işi yaptığı yaptığı için cezada artırım aldığı sebebiyle bu kişiyi söylememek yönünde bir tercihim olmayacağını belirttim bu iddialar doğrudur.