Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre Karadeniz’in bir ilçesinde yaşayan G.D. 2011’de 13 yaşındayken tecavüze uğradı. Dört sanık hakkında ‘çocuğun cinsel istismarı, kişi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ağır ceza mahkemesinde dava açıldı. Yaklaşık beş yıl süren davada, yerel mahkeme sanıklara 13’er yıl hapis cezası verdi.
Ceza dosyası 2016 yılında Yargıtay’a geldi. Karar beklenirken G.D., kendisine tecavüz edenlerden birinin oğluyla zorla evlendirildi. Genç kadın ailesinden gördüğü baskıya rağmen şikayetçi oldu.
Kasım 2018’deki başvurusunu üzürine mahkeme G.D.’nin adres ve kimlik bilgilerinin saklı tutulmasına ve işyerinin değiştirilmesine karar verdi.
Ancak ailesi G.D.’nin Ankara’da yaşadığını tespit edip tehdide devam etti. Bunun üzerine G.D, 28 Mart tarihinde mahkemeye başvurarak, annesi, eşi, ağabeyi ve iki ablası hakkında uzaklaştırma kararı talep etti.
Mahkeme 29 Mart’ta verdiği kararında genç kadının talebini kabul etti. Anne, eş, ağabe ve iki ablanın, ‘altı ay süreyle şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, aşağılama veya küçük düşürme içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına, genç kadının bulunduğu konuta, okula, işyerinin bulunduğu herhangi bir mahale 500 metre mesafesinde yaklaşmamasına, iletişim aracıyla rahatsız edilmemesine’ karar verildi.