Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin ardından kentlerde yapı stoklarına ilişkin çalışmalar sürerken, Trabzon’da 1955 yılında kurulan Karadeniz Teknik Üniversitesi bünyesinde, aralarında 12 fakülte, 1 yüksekokul, 8 meslek yüksekokulu, 6 enstitü ile Farabi Hastanesinin bulunduğu 150ye yakın bina, olası depreme hazırlık kapsamında üniversitede görevli bilim insanları ve uzmanlarca mercek altına alındı.
Deprem performans analizinin başlangıç adımı kimliklendirme çalışmasına başlanan binalarda; korozyon, çatlakların yanı sıra dökülme gibi hasarlar tespit ediliyor. Sürdürülen çalışmalarda, mevcut tahribata göre belirlenecek acil dönüşüm ve güçlendirme ihtiyacı olan binalar, projeyle yenilenmesi amaçlanıyor.
"ÇEVREMİZDE OLABİLECEK DEPREMDEN ETKİLENEBİLİRİZ"
KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Farabi Hastanesine öncelik verdiklerini belirterek, “Trabzon her ne kadar deprem bölgesi olmasa bile, çevremizde olabilecek özellikle Bayburt-Erzurum tarafındaki depremden etkilenebileceğiz. Bu manada bizler de hocalarımızın önderliğinde kendi binalarımızın depreme dayanıklı olup olmadığı veya güçlendirilmesi gerekiyorsa güçlendirilme projelerini yapacağız. Şu an mesela Farabi hastanemize, özellikle A blok eski bir yapı olduğu için oraya öncelik veriyoruz.
Orada 800 yatağımız var. Refakatçisi ve çalışanlarıyla beraber orası 2 bine yakın kişi için yaşam alanı. Öncelik orası ama onun dışında Of, Sürmene ve Araklıda binalarımız var, lojmanları da katmamız lazım. Bunları hızlı bir şekilde yapacağız. Güçlendirme çıkarsa ödenek gerekecek. Tabi bunları da Cumhurbaşkanlığı’ndan isteyeceğiz” diye konuştu.
"DEĞERLENDİRMEYE BAŞLADIK"
KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık da ‘Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli Bilim Kurulunda yer alan ve tüm ülkedeki binaları değerlendirdiklerini anlatarak;
“Terzi önce kendi söküğünü dikmeli dedik ve KTÜ bünyesinde 150’ye yakın binanın değerlendirmesine başladık. Önceliklendirme dediğimiz, piramidin ilk halkasını önce bitireceğiz. Yazın başına kadar ikinci halkayı, 2023 yılının sonuna kadar da üçüncü halkayı tamamlayıp, yapılarımızın durumunu ortaya koyacağız. Bunun da ilimiz için bir örnek olmasını istiyoruz. Umuyorum inşaat mühendisleri odası, belediyemiz, STK’lar, üniversitemiz bir araya geliriz ve bu iş gücünü, bu bilimi ön plana alarak ilimiz için güzel işlere imza atarız” ifadelerini kullandı.
"YÜZDE 20 ACİL DÖNÜŞÜM"
Üniversiteye ait binaların yaklaşık yüzde 20’sinin acil dönüşüm kapsamına alınabileceğini de belirten Altunışık, şöyle konuştu:
Deprem performans analizi gözle yapılabilecek bir çalışma değil, fakat piramidin üstüne gitmenin birinci halkası olan kimliklendirme gözle yapılabilir. Burada binanın dış görüntüsüne, yaşına, binada korozyon, dökülmeler, çatlaklar olup olmadığına bakıyoruz. Üniversitemiz de çok eski bir üniversite olduğu için 60 yıllık binalarımız var. Bizim de hızlı şekilde dönüşüme girmesi gereken en az yüzde 20 seviyelerinde acil dönüşüme girmesi gereken binalarımız var. Bunu hiçbir analiz yapmadan gözle karar verebiliyoruz.
Zaten birinci aşamanın sonunda binamız belirli bir puanın altında bir puan alıyorsa onu ikinci aşamaya geçirmiyoruz, hemen hızlı şekilde kırmızı etiketini yapıştırıp, acil şekilde dönüşüme girmesi gereken bina olarak belirliyoruz. Bu rakam da her üniversitede ve kamu binalarında olduğu gibi üniversitemizde de yüzde 10 ile 20 seviyelerinde.