Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

KRT'nin deneyimli ekibi tam kadro CHP kurultayını izliyor

CHP'nin 37. Kurultayına dair tüm detaylar KRT TV ekranlarında yer alıyor. KRT'nin deneyimli ekibi anbean kurultayı sizlere aktarıyor.

CHP'nin Bilkent Odeon'da toplanan 37. Olağan Kurultayı KRT TV ekranlarından sabah saatlerinden itibaren canlı olarak aktarılıyor.

25-26 Temmuz'da yapılacak olan CHP'nin 37. Olağan Kurultayında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun rakipleri İlhan Cihaner, Aytuğ Atıcı ve Tolga Yarman...

İki gün sürecek kurultayı KRT'nin deneyimli ekibi tam kadorı kurultayı izliyor.

Yorumlar analizler ikin gün sürecek.

25-26 Temmuz'da gerçekleşecek kurultayı usta gazeteciler; Adnan Bulut, Zafer Arapkirli, Fikret Bila, Elif Doğan Şentürk, Savaş Kerimoğlu, Ercan Dalgıç KRT ekranından size aktaracak.

GENEL BAŞKAN BUGÜN SEÇİLİYOR

CHP’nin 37. Olağan Kurultayı bugün ve yarın Ankara Bilkent Odeon Gösteri ve Kültür Merkezi'nde "İktidar kurultayı" başlığı altında gerçekleştirilecek.

CHP Genel Başkanlık seçiminin ise kurultayın ilk gününde yapılacağı açıklandı.

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZEL'DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Kurultay öncesi KRT TV ekranlarında önemli mesajlar veren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya odaklanmış, yepyeni bir sosyal devlet anlayışıyla yol yürüyeceğiz." diye konuştu.

Özgür Özel'in açıklamaları şu şekilde:

İktidar korkuyor, eriyor, yok oluyor. Artık iktidar değişiyor. Artık onların yaptıklarını ya da yapmadıklarını konuşmak yerine, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yapacaklarını konuşmanın zamanı geldi. Bunu bugünkü kurultayla başlatıyoruz, bundan sonra CHP, seçimlere kadar kendi yapcaklarını anlatacağı kendi manifestosunu anlatacağı süreci başlatıyor.

Manifestonun temeli; güçlü, sosyal devlet. CHP'nin altı okundan biri devletçilik. Şimdi, güçlü sosyal devlet vurgusu zamanı... Artık birilerinin yerine, fabrika kurulmayan yere fabrika kuran, yatırım yapılmayan yere yaıtırım yapan, istihdam yapan devletçilik anlayışı cumhuriyetin ilk dönemleri çok önemli bir işlev gördü.

AKP'nin sata sata bitiremediği 900 tane kiti yaptı bu cumhruiyet. Bugün yeni devletçilik anlayışı içinde, bir kez daha devletin alan sağ elindense, veren güçlü sol eline ihtiyaç olduğu, bunun bir sosyal devlet analyışıyla inşa edilmesi gerektiği, gelir adaletsizliklerini ortadan kaldırmaya odaklanmış, toplumdaki farklılıkları zenginlik olarak gören ama eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya odaklanmış, yepyeni bir sosyal devlet anlayışıyla yol yürüyeceğiz.

KILIÇDAROĞLU KURULTAYIN AÇILIŞINI YAPTI

Kurultayın açılışı için Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı. Kısa konuşmasını ardından Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitler için saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.

DİVAN BAŞKANI ÖZLEM ÇERÇİOĞLU SEÇİLDİ

39 delegenin imzasıyla Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu Divan Başkanlığı’na önerildi. Yapılan oylamada Çerçioğlu oy çokluğu ile Divan Başkanı seçildi. Divan Başkanı Çerçioğlu, Başkanlık Divanı üyelerini oylamaya sundu. Delgelerin ‘kabul’ oylarının ardından Çerçioğlu üyeleri masaya davet etti.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ” ÇIKIŞI

Çerçioğlu, bir kadın olarak kurultay divan başkanı olması nedeniyle Atatürk'e kürsüden şükranlarını ifade ederek, “Siyasette eşit haklara sahip olmamızı sağlayan Gazi Mustafa Kemal'e şükranlarımı sunarım. Cumhuriyetin tüm kadınları adına önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum” dedi. Son dönemde Türkiye kamuoyu gündemine giren kadına şiddete karşı İstanbul sözleşmesinden çekilme tartışmalarına da değinen Çerçioğlu, “İstanbul sözleşmesini feshetmek, kadına şiddete ve cinayetlerinden yana olmak anlamına gelmektedir. yanındayız ve her zaman da yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU TEKRAR KÜRSÜDE

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasını yapmak için yeniden kürsüye çıktı.

Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasından satır başları:

Gençlerimiz, kadınlarımız, işçilerimiz, esnafımız, çiftçilerimiz, şehit yakınlarımız, gazilerimiz, engellilerimiz, emeklilerimiz, apartman görevlilerimiz, kuryelerimiz, güvenlik güçlerimiz, tüm sağlık çalışanları 800 haftadır evlatlarını arayan Cumartesi Anneleri, 37. Kurultayımızından hepinize en içten selamlarımı gönderiyorum. Hepsinin sorunlarına çözüm üreteceğimizi buradan dünyaya ilan ediyorum.

Bu kurultay TBMM'nin 100. yılında yaptığımız bir kurultaydır, tarihi bir kurultaydır. Bu kurultay bizi 2023'e taşıyacak kurultaydır, cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırma kararlılığımızı gösterecek olan kurultaydır.

"BU KURULTAY ADALETİSZLİĞİ VE LİYAKATSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRACAĞIMIZ BİR KURULTAYDIR"

Yürekten inanıyorum, on binlerin, yüz binlerin, milyonların gözü kulağı, aklı ve yüreği bu kurultaydadır. Bu kurultay Orta Doğu'dan Avrupa'ya, Afrika'ya, Amerika'ya tüm dünyanın gözünün kulağının olduğu bir kurultaydır. 100 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk bütün mazlum ülkelere örnek olduysa bizim de böyle bir süreci hayata geçirerek dünyaya örnek olması gerekiyor.

Bu kurultay alçak gönüllü bir uygarlığın inşasına çağrı kurultayıdır. tarihin bize yüklediği sorumluluk budur. Bu kurultay adaletsizliği, liyakatsizliği, kayırmacılığı, umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayan bir kurultaydır.

Türkiye, cumhuriyet tarihinin en ağır buhranını yaşıyor. Bu buhran yönetim, demokrasi, ekonomi buhranıdır. Bu buhran toplumsal ve kişisel sağlığımızı derinden dinamitleyen bir buhrandır. Hiçbir vatanseverin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur.

"O DUVARI YIKACAĞIZ"

Biz birlikte, inanç, kararlılık ve azimle Türkiye'yi bu buhrandan çekip çıkaracağız. Adalet Yürüyüşü'nü kimse unutmasın. Adalet Yürüyüşü'nün son gününde bu bir son değil, yeni başlangıçtır demiştim. Duvarı yıkacağız demiştim. 31 Mart yerel seçimlerinde duvarın arkasına geçtik. O duvarı şimdi dostlarımızla birlikte parça parça yıkacağız.

2. yüzyıla hazırlanmak zorundayız. Millet olarak hazırlanmak zorundayız. 2. yüzyıla çağrı beyannamesi adı verdiğimiz çözüm önerilerimizi sunmadan önce Türkiye'nin 5 temel sorunundan söz edeceğim. Neden çözüm beyannamesi? Neden buhran? Neden 2. yüzyıla hazırlık? Birinci sorunumuz demokrasi sorunu. 21. yüzyılın Türkiye'sinde yasama yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır. Öyle bir noktadayız ki Saray ne diyorsa yargı onu yapıyor. Egemen güçler ne diyorsa Saray aynısını yapıyor.

Saray talimat veriyor, Osman Kavala içeride kalacak diye, Selahattin Demirtaş içeride kalacak diye, yargı gereğini yapıyor. Cezaevlerinde onlarca gazeteci var. Buradan cezaevinde olup kalemini satmayan gazetecilere selamlarımızı gönderiyoruz. Trump Saray'a talimat verdi, rahip Brunson'ı derhal serbest bıraktılar. Saray talimat veriyor, özgür medya susturuluyor. 20 Temmuz sivil darbe sürecinde TBMM'nin yetkileri kısıtlanmıştır. Denge ve denetleme mekanizmaları felç edilmiştir. Böyle bir ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değildir.

"18 YILDA HARCANAN PARA 2 TRİLYON 400 MİLYAR LİRA"

İkinci sorunumuz ekonomi. Mutfağımızda yangın var. Çocuklarınız işsizse 18 yıldır ülkeyi bu noktaya getirenleri sorgulamak zorundasınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik bağımsızlığı tehlike altındadır. Türkiye Cumhuriyeti savaş meydanlarında kuruldu. Hiç kimsenin önünde diz çökmedik. Cumhuriyeti kuranlar tam 79 yılda 57 hükümet kuruldu. 714 milyar dolarlık bir kaynak kullanıldı. Demir çelik fabrikaları yapıldı, şeker fabrikaları yapıldı. Osmanlı'nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. 2003-2020 18 yıl... 18 yılda harcanan para 2 trilyon 400 milyar dolar!

ÖZGÜRLÜKİSTEYEN GENÇLERİMİZLE ÇÖZECEĞİZ

Sorunu iyi analiz etmeden geleceği inşa edemeyiz. Biz bu sorunları kimlerle ve nasıl çözeceğiz? Bu sorunları sizlerle, yol arkadaşlarımızla çözeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Millet İttifakı'nı oluşturan dostlarımızla çözeceğiz. Özgürlük isteyen gençlerimizle çözeceğiz. Her gün şiddete uğrayan, ama pes etmeyen kadınlarla çözececeğiz. Kalemini satmayan gazetecilerle aydınlarla, bilim insanlarıyla, zeki çevik ve ahlaklı sporcularla, çiftçilerle, emekçilerle çözeceğiz.

İşsizlerle, siftahsız kepengini kapayan esnafımızla çözeceğiz. İş insanlarıyla çözeceğiz. Hakkını ve hukukunu her yerde savunduğumuz emeklilerle çözeceğiz.

Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız.

Firavunların iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız. Her firavunun bir Musa'sı vardır. Hiçbir zaman hiçbir yerde hiç kimseye kibir ve öfkeyle bakmayacağız. Herkesi kucaklayacağız. Hangi partiye oy verdin değil hangi derdin var sorusunu soracağız. Yeni bir siyaset anlayışı, ahlaklı, adaletli bir siyaset anlayışını Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin topraklarına indireceğiz.

Akılla, bilgiyle, birikimle, deneyimle, istişare ile çözeceğiz. Adalet duygusuyla çözeceğiz. İkinci yüzyıla çağrı beyannamesini hazırladık. 2023'te ikinci yüzyıla geçeceğiz.

Birinci hedefimiz, yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçilecektir. Bunun için öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak, darbe hukukundan arınmış, gücünü milletten alan yeni bir anayasa yapılacaktır. Bu ülkeye bugüne kadar anayasalar vesayetçi kurumların baskısıyla geldi.

Bu anayasada cumhurbaşkanının tarafsız olması sağlanacak. Partili cumhurbaşkanı uygulamasına son verilecektir. Cumhurbaşkanı dürüst olacak, aldatılmayacak, kandırılmayacak, bu toprakların evladı olacak. Kuvvetler ayrılığı esas olacak. Yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanacak.

Yasa tasarı ve teklifleri TBMM Komisyonları'nda görüşülürken ilgili meslek kuruluşları, STK görüşleri zorunlu olarak alınacak. Baro ile kanun çıkarıyorsan baroları çağıracaksın. Sendikalarla ilgili kanun çıkarıyorsan uzmanları çağıracaksın.

Düşünceyi ifade, örgütlenme, basın özgürlüğü koşulsuz güven altına alınacaktır. Medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır. Bir devlet hukukun üstünlüğünden ve adaletten vazgeçerse o devlet bir süre sonra organize suç örgütü haline dönüşebilir. Dönüşmemesinin temel nedeni zaten anayasalardır. Bir kişinin baskısıyla devlet yönetilemez.

İkinci ilkemiz, Türkiye'nin toplumsal barışı vehuzuru sağlanacaktır. Başta Kürt sorunu olmak üzere demokrasi temelinde, TBMM'nin öncülüğünde çözülecek. Kürt sorununu egemen güçlerin bir manivela olarak kullanmasına izin vermeyeceğiz. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirilecektir.

Tüm terör örgütleriyle mücadele ödün verilmeksizin sürdürülecektir. Yeraltı dünyasında hala suç örgütleri var. Bunlar güçlerini meclisteki bazı siyasi otoritelerden alıyorlar.

3- Liyakat sistemi hakim kılınacaktır. Devlet hizmetlerinin partizanca yapılmasına engel olunacaktır. İşi ehline vermek bir devlet politikası olacaktır.

Güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi olmayacak. Akademik hırsızdan rektör, rüşvetçiden büyükelçi olmayacak.

4. Seçim yasası değişecek. Milletin vekilini millet seçecek. Seçim barajı kaldırılacak. Milletin iradesinin meclise tam olarak yansıması sağlanacaktır.

Seçim yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentoda temsili yasal güvence altına alınacaktır. CHP'li kadın milletvekilleri bu yasa teklifini hazırlayacak TBMM'ye verecektir. Parlamentoda kadınlar hak ettiği yeri alacaklardır.

Vatandaşla siyasi arasındaki güven yeniden oluşturulacaktır. Para ile iş takipçisinden, yolsuzluk yapandan milletvekili mi olur? Kendisi Hac'da iken sahte pusula gönderip ben Meclis'teyim diyenden milletvekili mi olur?

Ayrıntılar Geliyor...

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER