Doğru Parti, İstanbul 1. Olağan Kongresi’ni yaptı. İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başlayan kongrede konuşan Genel Başkan Rifat Serdaroğlu, şunları söyledi:
“Atatürk, mekanı cennet olsun, aldı saraydan o yetkiyi tuttu millete verdi. Ama son 20 yılda öyle bir toplumu, algı operasyonlarıyla, korkuyla, baskıyla oluşturdular ki Atatürk’ün verdiği milli irade, saraya gitti. Tek kişinin eline gitti. Alacağız. Ondan kimsenin endişesi olmasın. 74 vilayete gittik biz, arkadaşlarla. Hiçbir siyasi söylemde bulunmadan ‘Ne yapıyorsunuz? İyi misiniz? Neler yapalım Neler yapılabilir? Susmak doğru mu? Cesaret vermek için ne yapmak lazım?’ Bunları konuştuk 74 vilayette. Sonra siyasi sözlerimizi daha etkili olarak söyleyebileceğimiz bir parti kurulmasına karar verdik arkadaşlarımızla beraber ve Doğru Parti’yi kurduk. Doğru Parti’yi kurarken en fazla kadınlarımızın ve gençlerimizin çok önde olmasına gayret gösterdik. Şu ana kadar bir kısmında başarılı olabildik ama bu siyasette hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz. Başaracaksınız veya başaramayacaksınız…
Daha dün Temel Karamollaoğlu çıktı dedi ki Abdullah Gül’ün adaylığını, bir kelime kullandı. Sıcak bakıyor gibi. E Abdullah Gül, tekrar bu ülkede cumhurbaşkanı olacaksa, o zaman biz 20 sene niye yaşadık ya? Arap kralı geldi Ankara’ya Anıtkabir’e gitmedi biliyorsunuz. Çankaya’ya da çıkmadı. O zaman daha bu kaçak saray yapılmamıştı. Oteline çağırdı ikisini. Cumhurbaşkanı ile başbakan topukları vura vura gittiler…
“SEÇİMLE BUNLARI SANDIĞA GÖMECEĞİZ”
Konuşunca her şey suç sayılıyor. Konuşmam sonrasında dava açılıyor ama ben yılmadım devam edeceğim doğruları söylemeye devam edeceğim. Türkiye AKP’nin gerçek yüzünü gördü. Türk milletini mahveden bu iktidar her gün yalanlar söylemeye devam ediyor. Merkez Bankası’nı deldiler. Savaşmadan vatan toprağını kaybeden tek lider. Seccade şeytanları her geçen gün çoğalıyor ve büyüyorlar. Öğretmenlerimiz sürüklenip dövülüyor… İttifak çalışmalarımız devam ediyor yakın bir zamanda netice alacağız. Demokratik rejim içinde yapılacak seçimle bunları sandığa gömeceğiz sandığın anahtarını da Anıtkabir’e gömeceğiz.”