BIST 100 10.030 DOLAR 34,13 EURO 38,24 ALTIN 2.918,46
19° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Koronavirüsünü duyuran gazeteciler birer birer ortadan kayboluyor!

Koronavirüsünü duyuran gazeteciler birer birer ortadan kayboluyor!

Corona virüsü salgınını ve Çin hükümetinin virüsle mücadele şeklini dünyaya anlatan gazeteciler birer birer ortadan kayboluyor. Corona virüsü krizi Çin'deki basın özgürlüğü tablosunu gözler önüne seriyor.

Euronews’te yer alan habere göre, Çin’in Hubey eyaletindeki Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip Corona virüsü (Kovid-19) salgınında hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 500’e, virüsten etkilenenlerin sayısıysa 79 bine yaklaştı.

Çin’de Corona virüsü salgınını ilk defa dünyaya duyuran gazetecilerden ise haber alınmadığı belirtiliyor. O gazetecilerden biri Fang Bin. Giyim mağazasında satış danışmanı olan Bin, Vuhan Hastanesi önünde çektiği videoda en az 8 ceset torbası olduğunu söylemişti.

Bin, internette tanınır hale gelmesini sağlayan 40 dakikalık bu videoyu yayınladıktan sonra 2 haftadan kısa bir süre içinde ortadan kayboldu ve yaklaşık 15 gündür nerede olduğu bilinmiyor. Kaybolmadan önce Çinli yetkililer Bin’i ceset torbalarını saydığı videoya atıfla “yalan haber yaymakla” suçlamıştı.

“ZORLA KARANTİNA” İDDİASI

Salgını duyurması sonrası hakkında haber alınamayan tek gazeteci Fang Bin değil. Profesyonel medyanın devlet tarafından sıkı bir şekilde kontrol edildiği Çin’de Corona virüsü krizini anlatan bir diğer bağımsız gazeteci Chen Qiushi de günler önce kayıplara karıştı. Qiushi’nin ailesi ve arkadaşları zorla karantinaya alındığına inanıyor.

Qiushi ve Bin’in yayınladığı onlarca videonun ortak noktası, salgının merkezindeki hastanelerden hasta ve hasta yakınlarının durumunu ve Çinli yetkililerin virüsle nasıl başa çıkmaya çalıştığını gösteren görüntülerdi.

Hükümete yönelik ‘dozajı düşük’ eleştirilerin bile hızla çevrim içi platformlardan kaldırıldığı Çin’de profesyonel medya kuruluşları dışından gelen bu görüntüler, sansüre ilişkin tartışmalar başlattı.

CORONA VİRÜSÜNE KARŞI UYARAN DOKTOR CORONA’DAN ÖLDÜ

virüsü erken döneminde tespit ederek halkı uyarmaya çalışan Vuhanlı doktor Li Wenliang’in ölümüyse Çin’in sosyal medya kanallarından hükümet sansürüne yönelik isyan dalgasına yol açtı.

Doktor Li Wenliang’ın CoronA virüsÜ uyarısını geniş çaplı salgının patlak vermesinden haftalar önce yaptığı ancak yerel makamlar tarafından susturulduğu kaydedilmişti.

Li, “internette söylenti yaymak ve kamu düzenini bozmak” ile suçlandı, ifadesi alındı, ilgilendiği hastalardan Corona virüsün bulaşması sonucu 11 Ocak’ta hastaneye kaldırıldı, şubat ayı başlarındaysa hayatını kaybetti.

Li, 30 Aralık tarihinde Çin’de sıkça kullanılan mesajlaşma uygulaması WeChat üzerinden Corona virüsü hakkında arkadaşlarını uyarmıştı. Söz konusu mesaj daha sonra sosyal medya üzerinden hızla yayılmıştı.

EN AZ 350 KİŞİYE CEZA

Çin İnsan Hakları Savunucuları örgütüne göre, Çin’de en az 350 kişi salgınla ilgili “söylenti yaydığı” suçlamasıyla cezalandırıldı.

Kayıp gazetecilerden Chen Qiushi, salgın öncesi de tanınan bir avukattı. Youtube üzerinden yayınladığı ve milyonlarca kez izlenen videolarda Qiushi, yakınlarını kaybetmiş kişilerle görüşüyor, karantina merkezlerinin ve tedavi bekleyen hastaların durumunu izleyiciye aktarıyordu. Quishi yalan haber yaydığı gerekçesiyle WeChat uygulamasından engellendi.

Chen Qiushi 30 Ocak’ta yaptığı açıklamada, “Korkuyorum, önümde virüs var, arkamdaysa Çin’in yasal ve idari gücü” ifadelerini kullanmıştı.

Yetkililerin ailesiyle temasa geçmesinin ardından çektiği bir videodaysa hükümete seslendi:

“Ölümden bile korkmuyorum, senden korktuğumu mu düşünüyorsun Komünist Parti?”

Ailesi ve arkadaşları 6 Şubat’tan beri Qiushi’ye ulaşamıyor.

Qiushi’nin aksine Fang Bin daha önce bilinen bir figür değildi, videoları da onunki kadar profesyonelce hazırlanmıyordu. Ancak bu videolar hastaneler ve Vuhan kentinin boş sokaklarından kayda değer görüntüler içeriyordu.

Hazırladığı son videolardan birinde konuşan Bin, yaşadığı yerin çevresinin polislerle çevrili olduğunu söyledi.

Bin, arkadaşlarının güvende olabilmesi için hükümeti eleştirmekten vazgeçmesini söylediğini belirterek, “Dünyanın gözü üzerimizde olduğu için bana bir şey yapmaya cüret edemezler, bu mümkün, ancak duramam, bana bir şey yapamayacak olsalar bile hedefleri siz olacaksınız” şeklinde konuşmuştu.

8 Şubat’ta yayınladığı 13 saniyelik kısa videoda Fang Bin, “Direnin yurttaşlar! Gücü hükümetten alın ve halka geri verin” ifadeleri yazılı bir kağıt gösteriyor.

Son videolarında Doktor Li’nin ölümü ve avukat Chen Qiushi’nin ortadan kaybolmasını da eleştiren Bin’e 9 Şubat’tan beri ulaşılamıyor.