BIST 100 9.640 DOLAR 34,64 EURO 36,64 ALTIN 2.938,68
9° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

'Koronavirüsten ölümü' rapor üzerinde gizlenmeye çalışılan işçinin ablası isyan etti

'Koronavirüsten ölümü' rapor üzerinde gizlenmeye çalışılan işçinin ablası isyan etti

Mersin’de COVİD-19 nedeniyle yaşamını yitiren ve “doğal ölüm” raporu verilen, ölüm nedeni bölümüne sonrasında el yazısı ile “COVİD-19” notu düşülen işçinin ablası Ceylan Canatan, “İnsanları kandırmayın. Ben kardeşimin cenazesini aldım geldim, kim bunun hesabını verecek? Devlet yetkilileri neden normal ölümmüş gibi gösterdiler? Yapılan haberlerden sonra kardeşim hakkında yeniden ölüm raporu düzenlenip bize gönderildi. Bu kimin suçu?” diye sordu.

Mersin sanayisinin yoğunlaştığı Serbest Bölge’de kronik hastalığı olmasına karşın zorla çalıştırıldığı belirtilen 37 yaşındaki işçi rahatsızlanmasının ardından hastaneye kaldırılmış ve COVİD-19 testinin pozitif çıkmasıyla genç işçi Tarsus Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirmişti. Hastanenin düzenlediği “Ölüm Belgesi”nde önce “Doğal Ölüm” yazılmış, işçinin ailesi gerçek dışı rapora itiraz edince doktorun el yazısı ile “COVİD-19” yazısı eklenmişti. ANKA’ya konuşan işçinin ablası Ceylan Canatan, “İnsanları kandırmayın. Ben kardeşimin cenazesini aldım geldim, kim bunun hesabını verecek? Devlet yetkilileri neden normal ölümmüş gibi gösterdiler? Yapılan haberlerden sonra kardeşim hakkında yeniden ölüm raporu düzenlenip bize gönderildi. Bu kimin suçu?" diye sordu.

Canatan, şu ifadeleri kullandı:

Kardeşimle beraber Tarsus Devlet Hastanesi’ne gitmiştik, grip teşisi ile eve gönderdiler. Üç gün sonra kardeşim fenalaştı, test yaptırmaya gittik, akşam pozitif geldi, hastaneye gittik, kardeşimi hastaneye yatırdık. Kardeşim 9 gün boyunca çok iyidi, 9 gün sonra sürekli sürekli nöbet geçirdik. Ben pozitif olup iyileşmeme rağmen refakatçi olarak gittim. Tüm gece nöbet geçirdiğini gördüm, doktorlara söyledim, onlar sinir krizi geçirdiğini söylediler ama ben kardeşimin nöbet geçirdiğini biliyordum, onlar anlamak istemediler. Kardeşimin bilinç dışı davranışlarını kameraya aldım ve doktora gönderdim. Yoğun bakıma yatırdılar sonra kardeşimin kalbi durdu. Kardeşim koronadan ölmediyse neden korona tetikledi dediler. Neden hastalığı kaldıramadı dediler. Normal şekilde öldüyse neden cenazesini normal verdiler. Herkes suçlu… Test verdim, test sonucum yok. 27’sinde verdiğimin hiç sonucu çıkmadı, 30’unda verdiğimin belirsiz olduğunu söylediler. Neden insanların sağlığını önemsemiyorsunuz? İnsanları kandırmayın. Ben kardeşimin cenazesini aldım geldim, kim bunun hesabını verecek? Bizim ölüm raporundan sonra kardeşimi istediğimiz gibi defnedemedik? Biz biliyorduk koronadan öldüğünü. Devlet yetkilileri neden normal ölümmüş gibi gösterdiler? Yapılan haberlerden sonra kardeşim hakkında yeniden ölüm raporu düzenlenip bize gönderildi. Bu kimin suçu?

İşte o açıklamalar: