BIST 100 10.044 DOLAR 34,15 EURO 38,23 ALTIN 2.916,12
26° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Koronavirüsle mücadelenin gerçek fotoğrafı 

Koronavirüsle mücadelenin gerçek fotoğrafı 

Trabzon ve Diyarbakır'da görev alan iki sağlık çalışanının fotoğrafları koronavirüsle mücadelede karşılaştıkları zorlukları gözler önüne serdi. 

Gülhan Aksu Akarsu ve Seher Altuncu, koronavirüsle fedakarca mücadele eden sağlık çalışanlarından sadece ikisi. Koronavirüs hastalarını iyileştirmek için yoğun çaba sarf eden iki hemşirenin yüzünde kullandıkları koruyucu ekipmanlar nedeniyle yaralar oluştu.

Gülhan Aksu Akarsu, Diyarbakır Dicle Üniversitesinde koronavirüs servisinde görev yapıyor.

Giyinme odasında maske ve siperliğini çıkaran Gülhan Aksu Akarsu, koruyucu ekipmanlar nedeni ile yüzünde yaraların oluştuğunu gördü. Görevini aşkla yürütmeye devam eden Akarsu sağlık çalışanlarının pandemi sürecinde ellerinden gelenin fazlasını yapmaya devam ettiğini söyledi.

YÜZÜNDE YARALAR OLUŞTU

Akarsu, “Yaklaşık 1 aydır koronavirüs servisinde çalışıyorum. Her gün hastalarımızın iyileşmesi için elimizden gelen her şeyi ortaya koyuyoruz. Biz koronavirüs hastalarına müdahale ederken, maske ve koruyucu ekipmanlarımızı hiç çıkarmıyoruz. 24 saatlik nöbetimin ardından koruyucu ekipmanlarımı çıkardığımda yüzümde yaraların oluşmaya başladığını gördüm. Bu durum beni rahatsız etmedi, her zaman hastalarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızdan ricamız, biz onlar için buradayız, onları sağlıklarına kavuşturmak için her şeyi yapıyoruz, onlar da bizim için maske, mesafe ve temizliğe önem göstersinler” dedi.

'SAATLERCE İÇERİDE KALIYORUZ'

Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yoğun bakım servisinde görevli hemşire Seher Altuncu'nun mesai bitimi fotoğrafı sosyal medyada çok sayıda beğeni aldı.

Kullandığı maske ve gözlük nedeniyle yüzünden yaralar oluşan Seher hamşire, bu durumdam rahatsız değil.

"Bütün ekibimizle birlikte bu zorlu dönemin üstesinden gelmeye çalışıyoruz" diyen Altuncu, "24 saatlik nöbetlerimiz oluyor, bu nöbette Covid Polikliniği'nde ve yoğun bakımda tulumların içinde çalışıyoruz. Bizim için gerçekten zorlu geçiyor, bazen saatlerce içeride kalmış oluyoruz. Yani şöyle bir durum var; normalde dışarıda, siz öksüren birini gördüğünüzde ‘Acaba mı’ deyip ihtimal vererek kaçabilirken, biz yüzde 100 koronavirüs olduğunu bildiğimiz insanlarla yüz yüze geliyoruz. Bundan çekinmiyoruz. Bu bizim görevimiz. Ama bazıları buna ‘Zaten alıyorsunuz karşılığını’ dese de bizce bunun karşılığı bu şekilde alınamaz, bunun maneviyatı çok farklı" dedi.

'MESLEĞİMİZİN DEĞERİNİN BİLİNMESİNİ İSTİYORUM'

Paylaştığı fotoğrafla ilgili kendisine ve tüm sağlık çalışanlarına övgü dolu yorumlarda bulunanlara teşekkür eden Altuncu, "Öncelikle herkese çok teşekkür ediyorum. O fotoğraf öncesinde; tulumlarımızı giyip, maskelerimizi takıp, içeri girdiğimizde, saatlerce içerde kalmıştık ve gerçekten çok yoğun ve zor geçmişti içerisi. Bazen normalde planlayıp, 1 saat için giriyorsun ama saatlerce sürebiliyor. Maskeyi çıkardığımda maskenin bütün izi yüzüme çıkmıştı. Ben o gün eve gittiğimde yüzümde maske olmamasına rağmen hala burnumun üstünde maske varmış gibi hissettim. O fotoğrafla sağlıkçı arkadaşlarımın çektiği zorluklara yoğunlaşmak istedim. Çünkü bu mesleğimizin değerinin bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Herkes ne kadar zorluk çektiğimizi görsün istedim" diye konuştu.

'MUSTAFA KEMAL ATATÜRK TANISAYDI ÇOK SEVERDİ'

Bir takipçinin yaptığı ‘Mustafa Kemal Atatürk seni tanısaydı, çok severdi çocuk’ yorumundan çok etkilendiğini de kaydeden Seher Altuncu, "Beni en çok etkileyen yorum; biri 'Mustafa Kemal Atatürk seni tanısaydı, çok severdi çocuk' diye yazdı. Bu gerçekten beni onore etti, gururumu okşadı. O yüzden o kişiye teşekkür ediyorum. El üstünde tutulması gereken mesleklerden biriyiz. Tedbirlerle ilgili her yerde bangır bangır bağırıyoruz. Ama şöyle bir durum var; kimse size ‘Hayatınızı yaşamayın’ demiyor. Tabi ki hayatınızı yaşayacaksınız, bir şekilde hayat devam ediyor. Ama bu sırada gerçekten bazı şeylere özellikle sosyal izolasyona, maske ve hijyen kurallarına çok dikkat edelim. Görüşün ama belli bir mesafede görüşün. Temizlik önemli, maske mutlaka takın. 2 kişi karşılıklı maske takarsa etkili oluyor. Bir kişi maskeyi, burnunun altına ya da çenesine indirip, koluna taktığında etkili olmuyor. Lütfen her yerde maske takın. Tedbirlere hep birlikte uyarsak bu dönemi daha kolay atlatacağız" dedi.