Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın perde arkası

Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı gerçekleşmiş pandemi ile mücadele için alınması gereken tedbirler masaya yatırılmıştı. Bu toplantıdan çıkan tavsiye kararları Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulmuş Erdoğan da bir gün sonra kısıtlamaları duyurmuştu. Bilim Kurulu Toplantısı'nda uzmanların durumun vahametinden dolayı daha sert tedbirler önerdiği ancak hükümetin kulak asmadığı öğrenildi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nda yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasını önleyici somut tedbirlerin hayata geçirilmesinin tavsiye edilmesi yönünde karar alındığını bildirmişti.

Alınan kararlar Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulmuştu. Erdoğan da bir gün sonra kısıtlama kararlarını duyurmuştu. Ancak bu kısıtlama kararlarının salgınla mücadelede yetersiz kalacağı bilim insanları tarafından dile getirilmişti.

Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nda yaşananlar ortaya çıktı. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya bugünkü yazısında Bilim Kurulu üyesi, Halk Sağlığı uzmanı Prof. Dr. Levent Akın'dan aldığı bilgili aktardı.

"Bilim Kurulu üyelerinin neredeyse tamamı daha sert tedbirler önermiş" diyen Sarıkaya yazısında şu ifadeleri kullandı:

Koronavirüs salgınına karşı ilk önlemler alınırken, devamının gelmesinin an meselesi olduğunu karar alıcılar da söylüyor.

Altını çizdikleri süre de gelecek 10 güne ilişkin:

“Eğer 10 gün içinde vaka sayısında bir düşüşle karşılaşmaz isek daha fazlası gelir. Adliyeler ve bazı kamu kurumları dahil edilmedi, onlarda da kapanma devreye sokulur…”

Bu sözün sahibi de salgın ortaya çıktığı günden bu yana nerelerde kapanma, nerelerde açılmanın olacağı konusunda tavsiyelerde bulunan Bilim Kurulu üyesi, Halk Sağlığı uzmanı Prof. Dr. Levent Akın…

Bilim Kurulu’nda katılan üyelerin neredeyse tamamı daha sert tedbirler önermiş, içeriğine girmedi ama ağırlıklı bölümünün çıktığını bildirdi.

BUNLAR DAHA İYİ GÜNLERİMİZ OLUR

Sorunun İstanbul’da gittikçe içinden çıkılmaz hale geldiğini, baskılanmaz ise daha büyük boyuta ulaşacağını vurguladı.

“Eğer böyle giderse bunların daha çok iyi günlerimiz olduğu görülür” dedi…

Kapanmanın da getirdiği sorunlar olduğunu belirtti.

Hükümetin de kapanmaya ekonominin dinamikleri nedeniyle olumlu bakmayabileceğine vurgu yaptı.

HES KODU İLE İZİN

Toptan kapanma yerine önerisi daha önce bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan, kendisinin de Azerbaycan’da uygulamasına bizzat tanıklık ettiği sistem…

Buna göre sokağa çıkmak isteyen kişi daha önce belirlenen merkeze bir SMS yolluyor ve “Şu saatler arasında, şu adreste bulunmam gerekiyor” deyip izin istiyor.

Merkez ise o saatlerde gideceği yerde yoğunluk yoksa belirlenen saatler içinde orada bulunmasına izin veren bir SMS yolluyor.

Diyelim ki daha fazla süreye ihtiyacı var; yeni bir SMS mesajı ile ek süre isteme hakkına da sahip oluyor, ancak gerekçesini de bildirmesi gerekiyor.

Sokakta polis çevirdiğinde de izin SMS’lerini gösterip cezadan kurtuluyor.

Prof. Dr. Akın, bunun çok iyi çalışan HES kodu sistemi içinde de yapılabileceğine dikkat çekti.

ÖZEL SEKTÖR DE UYGULUYOR

Ankara’da bir pastanenin uygulamayı başlattığına bizzat tanıklık ettiğini belirterek, “Demek ki özel sektör de bunu uygulayabiliyor. HES kodunu görmeden içeri kimseyi almıyor” dedi.

Uygulamanın İstanbul’da örneği çok görülen açık pazarlarda zorunlu hale getirilmesinin faydasına işaret etti.

Ateş ölçümünün ancak %30 oranında virüse maruz kalanı tespit edebildiğini, oysa HES kodu ile hastalık kapmış olanın da anında görülebileceğini belirtti.

Sorunun da daha çok bu kişilerden kaynaklı olduğunu bildirdi.

Tam kapanma halinde fırın, belediye temizlik hizmetleri, posta, hazır yemek paket servisi gibi birçok yerde sıkıntının yaşandığına da vurgu yaptı.

DÜĞÜN NİŞANLAR YASAKLANMALI

İstanbul için mesai saatleri düzenlemesinin sabah 06.00 ile 10.00 arasındaki saatlere yayılmasının zorunlu olduğunu, bunu İl Pandemi kurullarının ayarlaması gerektiğini söyledi.

Bu aşamada şu önerisini de dile getirmekten kaçınmadı:

“Tüm eğlence mekanlarının kesinlikle, hem de uzun vadeli kapanması gerekir. Düğünlere çok yakınlarının gelmesi ve sayının 50’yi geçmemesine yönelik bir düzenleme yaptık, ama olmuyor düğünlerin tamamen yasaklanması lazım. Çünkü nikahta sınırlı sayıda kişi bulunuyor ama evdeki eğlence engellenemiyor. Düğün ve nişan kesin yasaklanmalı…”

Bu aşamada sağlık çalışanlarının aşırı yorgunluğunun yarattığı problemlere de dikkat çekti; bunun sağlık sistemini de etkileyecek noktaya doğru gittiğini söyledi.

Arkadaşlarının yorgun hallerine bizzat tanıklık ettiğini de sözlerine ekledi.

Başta da belirttiği gibi, dilerim İstanbul’da başlayıp ülkenin her yanını kapsayan, birinin diğerinden farlı olmadığı bir sonuca getiren salgın yeni önlemlerle bir noktaya varır.

Ancak alınan tedbirlere ilişkin daha açıklayıcı olunması gerektiği de bir kez daha ortaya çıktı.

TEDBİRİN ANLAŞILMAZLIĞI

Sabah saatlerinde özellikle Milli Eğitim Bakanlığı kaynaklı düzenlemelere ilişkin soru bombardımanı vardı.

Örneğin saat 13.00- 16.00 saatleri arasında sokağa çıkma izni olan üniversiteye hazırlanan 20 yaş altı bir genç özel ders almayı hangi arada başaracak…

Ya da başarılı bir sporcu olan genç, şampiyonaya hangi arada hazırlık yapacak.

Bunların hiçbiri yayınlanan genelgelerin içinde yoktu.

Umarım daha iyi anlatılır, yoksa arapsaçına döner; yasağın da yaptırımı kalmaz…

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER