Sadece insan sağlığına odaklanıp görevlerine koşan sağlık çalışanlarının, bu özverilerinin karşılık bulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karabulut, bu gibi zorlu dönemleri meslek hayatları boyunca yaşadıklarını, süreç boyunca kahraman ilan edilseler de daha sonra herkes tarafından bu çabalarının görmezden gelindiğini dile getirdi.
“GÖREVİMİZİ YAPMAYA DEVAM ETTİK”
Prof. Dr. Karabulut, şu ifadeleri kullandı:
* Ben 1999 depreminde ilk defa topyekün seferberliğin ne olduğunu gördüm ve yaşadım. Sağlık çalışanlarının ne kadar özveri ile o tehlike dolu anlarda bile kendi canını bir an olsun düşünmeden bir cana ulaşmak için verdiği çabaları, bir canı hayata bağladıklarında da ne kadar içten attıkları sevinç çığlıklarını gözlerimle gördüm.
* Bir süre kahraman olduk her yerde. Sonra yine unutulduk. Öyle unutulduk ki, dövüldük, öldürüldük, hırpalandık ama yine görevimizi yapmaya devam ettik.
* Sadece caydırıcı bir sağlıkta şiddet yasası istemiştik, o bile tatmin etmedi, nedendir bilinmez, içerik olarak caydırıcı bir yasa çıkmadı, bir gecede onlarca, yüzlerce bazen binlerce yasa çıkarıldığı ortamda bize karşı yapılan şiddete sıra gelmedi bir türlü.
Karabulut, sağlık çalışanlarının çok yakından izlendiğini ve takip edildiğini ama bu mücadelenin psikolojik yükünün de göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyerek, tüm sağlık çalışanlarına başına gelecek tüm olası durumlar için ek ödeme tazminatı tanımlanması gerektiğini kaydetti.
“ŞEHİT SAYILMALI”
Salgın süreçlerinde vefatların yüzde 10'unun sağlık çalışanlarından olduğunu söyleyen Bülent Karabulut, kaybedilen sağlık çalışanlarına şehit hakları verilmesi için yasa çıkarılmasını talep etti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunun Karabulut,
* Kaybettiğimiz sağlık çalışanlarına şehit hakları verilmesi için yasa çıkarılmasını talep etmek hakkımız değil mi sizce? Çünkü o kişiler kamu vicdanında ülkesi ve vatanı için gözünü bile kırpmadan kendi hayatlarının riskte olduğunu bilerek çalıştılar.
* Sağlık çalışanlarının elbette mesleki riskleri var, ama milli seferberlikte, eğer olayın adı milli ise, ölenlere şehit hakkı verilmelidir. Cenaze töreni bile yapılamayan, yakınlarının veda edemediği bir ölümü hak etmiyor bu insanlar.
* Evet bu yapılanlar gerekli önlemler ve önemli, ama bu insanların onurlandırılması gerekmez mi? Bu millet ve devlet, fedakar sağlık çalışanlarını, tam da savaşın en sıcak günlerinde, mutlu etmek, onurlandırmak, morallendirmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır.