6 Şubat depremlerinin en çok etkilediği illerden Malatya’da vatandaşların barınma sorunu devam ediyor. Depremde evi yıkılan 59 yaşındaki Ramazan Başkan, depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hala barınma sorunu yaşayanlardan sadece biri.
"KONTEYNERDA 4 KİŞİ KALABİLİYORUZ, BANA YER YOK"
Başkan, yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı:
"Benim evim yıkıldı. Yıkıldıktan sonra bana bir 10 bin TL yardım ettiler. Aldım Ziraat Bankası’ndan. Onun dışında 25 bin TL daha aldım. Ondan sonra 9 bin de kira yardımı verdiler. Ondan sonra konteyner bana çıktı. Konteyner çıktıktan sonra F10 ve F19, MALET 2’nci bölgede. Konteynerde biz 4 kişi kalabiliyoruz. Şu an benim oğlum Elazığ’da hastanede yatmakta. Bende yer yok, nereye gideyim” dedi.
Hayırsever bir vatandaşın yardımıyla emanet bir konteynere yerleştiğini belirten Başkan, "Allah razı olsun, bu adam bana sahip çıktı. Burayı emaneten istedi bir arkadaşından. Bu adamın da bize verdiği yanıt şudur; ben yaza kadar sana yardımcı olurum, burada kalabilirsin" dedi. Bir başka hayırseverin kendisine elbise getirdiğini söyleyen Başkan, "Bu yatağı adam aldı getirdi. Kendi ofisindeki buzdolabını aldı getirdi, bana bıraktı. O zaman havalar sıcaktı, sular içilmiyordu" diye konuştu.
"BEN DIŞARIDA DA KALSAM ÖNEMLİ DEĞİL"
Ramazan Başkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Malatya Kernek Parkı karşısında 2+1 ev tuttum 4 bin liraya. Şimdi kendi kendime dedim ki 3 binini devlet veriyor, binini de bir şekilde buluruz. Sonra o adam da dedi ki benim evimin fiyatı 12 bin. Ben de konteyner talebinde bulundum. Benim günümün dolmasına 3 gün kala konteyner bana çıktı. Şimdi çocuklar konteynerde kalıyor. Oraya 4 kişi sığabiliyoruz. Dedim ki en azından siz dışarıda kalmayın. Benim şu anda ufak da torunlarım var. Benim kızım da boşanmış. Ben dışarıda da kalsam önemli değil. Ondan sonra burası denk geldi. Ben burada kalıyorum. Şimdi yaza kadar burada kalacağım. Eşya paramız neden verilmiyor? Benim eşya paramı verseler en azından ben de başımın çaresine bakarım. Şimdi çıktı, dediler ki bir eşya parası vereceğiz, eşya paramız verilmedi. Başka ne diyebilirim?"