Mehmet ve Medine Bülbül çifti, depremde evleri ağır hasar görünce, annesi ve babası ayrılınca kendileriyle birlikte yaşamaya başlayan, ’Hidrosefali’ hastalığı nedeniyle belden aşağısı tutmayan torunları Merve Hazal Bülbül ile birlikte konteyner kente yerleştirildi. Mehmet Bülbül, 31 Mayıs akşamı torununun tekerlekli sandalyesini kaldıkları konteynerin önüne bıraktı. Sabah tekerlekli sandalyenin olmadığını fark eden Bülbül, durumu konteyner kent yetkililerine ve polise bildirdi.
“GETİRSİNLER ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM”
Mehmet Bülbül, torununu dış dünyaya bağlayan tek şeyin tekerlekli sandalye olduğunu söyleyerek, çalan kişinin geri getirmesini, şikayetçi olmayacağını belirterek, “Anne ve babası ayrılınca torunum Merve Hazal yanımda kalmaya başladı. Beyni doğuştan su topladığı için belden aşağısı tutmuyor. Kafasına şant adı verilen pilli bir hortum takıldı. 10 yaşına geldiğinde ameliyatla bu cihazın da yenilenmesi gerekiyor. Torunum hastalığı nedeniyle yürüyemiyor. Dünyaya bağlayan tekerlekli sandalyesiydi. Torunumun sandalyesini gece dışarı bırakmıştım sabah kalktığımda göremedim. Vicdansızlar götürmüş. Birazcık insanlık merhamet varsa geri getirirler. Benim başka bir isteğim yoktur. Şikayetçi de olmayacağım'' dedi.
“YARDIM İSTİYORUZ”
Küçük Merve'nin anneannesi Medine Bülbül de tek dileğinin torununun yürüdüğünü görmek olduğunu ifade ederek, "Yardımsever insanlar bu çocuğumu ameliyat ettirir ve yürümesine vesile olurlarsa ömür boyunca dua ederiz. Dar gelirli bir aileyiz. Depremde evimiz hasar gördüğü için konteyner kentte yaşama tutunmaya çalışıyoruz. Allah devletimizden razı olsun. Merve Hazal sürekli bize 'Ben ne zaman yürüyeceğim' diye soruyor. Torunumun ameliyat olması halinde yürüyeceğini söylüyorlar. Allah'tan tek dileğim torunumun yürüdüğünü görmek. Devletimiz ve hayırseverlerimiz bu konuda yardımcı olsunlar'' diye konuştu.