CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat Twitter hesabından Türkiye ekonomisine AKP döneminde giren 'sıcak paralara' mercek tuttu. Karabat, İktidara yönelik eleştirilerde bulunan Karabat, “Sevgili yurttaşlar, AK Parti’nin bu ülkenin potansiyelini nasıl yerle yeksan ettiğini daha iyi anlamamız açısından sizinle önemli bir veriyi paylaşacağım. Konumuz, Türkiye’ye gelen sıcak paralar. Hisse senedi, Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ve mevduat üzerinden Türkiye’ye gelen sıcak para, 2002-2021 döneminde 1 trilyon 551 milyar doları buldu. Tabloda da göreceğiniz üzere son yıllarda büyük bir ivme kaybı yaşanıyor" dedi.
İktidarın Türkiye'ye giren sıcak parayı yanlış değerlendiriğine vurgu yapan Karabat, “2008’de patlak veren mortgage krizi ile birlikte dünyaya paralar saçılmış, Türkiye de payına düşeni almıştı. 2010-2015 arasında yoğun sıcak para girişi oldu. Ama bu paralar betona gömüldü. Yatırıma değil, ranta ve faize dönüşte. Finans sektörünü beslemesi açısından yurt dışından gelen sıcak paranın önemi büyük. Burada işlem gören para, bankacılık sektörü eliyle yatırım kredisi olarak kullandırılır. Ayrıca sermaye piyasalarında güçlenen şirketler, yeni yatırımlara yönelir. Ama AK Parti döneminde gelen 1.5 trilyon dolar sıcak para sanayiye, fabrikalara kaynak olmadı. Türkiye’nin makro verileri yerinde saydı, hatta geriledi. Dünyanın ilk 16’ncı ekonomisiyken, 21’inciliğe kadar düştük. İşsizlik çift haneye demir attı” ifadelerini kullandı.
Karabat şu açıklamaları yaptı:
“1980’de Türkiye dünya ekonomisinden %0,86 pay alırken, 2020’de bu oran %0,85’e geriledi. AK Parti, 1,5 trilyon dolar kaynağı heba etmiştir. Üstüne bir de 128 milyar dolarlık rezervimizi yok etti. Yaklaşık 65 milyar dolarlık özelleştirme geliri de uçtu gitti.
Tüm bu saydığım kaynaklar bitti, yeni yollar aranmaya başlandı. Yabancı merkez bankalarından alınan emanet dövizler, swaplarla verilen diplomatik ödünler, net hata noksanla gelen kirli paralarla Türkiye ekonomisi yüzdürülmeye çalışılıyor.
Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Temiz para” sözü işte bu yüzden Cumhur İttifakı’nı rahatsız etmiştir. Giriştiğiniz kirli ilişkiler Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atacak boyuta doğru ilerliyor ve Sn. Kılıçdaroğlu öncülüğünde buna “dur” diyoruz. Kaynakların adil kullanımı, yatırım ve istihdamın artması, yüksek teknolojili katma değerli üretim için koyduğumuz iradeyi yerine getireceğiz. Sn. Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi, “Temiz para gelirse, kirli para gider.” AK Parti de gidecek. Az kaldı...”