Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Kılıçdaroğlu'nun helalleşme çağrısına dünyadan örnekler

Avukat İnan Akgün Alp, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşme' çağrısını dünya tarihinden örneklerle değerlendirdi.

Avukat İnan Akgün Alp, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşme' çağrısını yorumladı. Alp, dünya tarihinde yer alan çeşitli olayların izinde Kılıçdaroğlu'nun çağrısının önemini vurguladı.

Avukat İnan Akgün Alp'in yazısı şöyle:

HELALLEŞME ÇAĞRISININ ZAMANLAMASI VE EKONOMİK KRİZLE İLİŞKİSİ

Toplumsal barışı inşaa edecek yöntemler, her ülkenin öznel koşulları içinde sosyal ve politik ihtiyaçlara göre belirlenir ve isimlendirilir. CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU'nun "helalleşme" diyerek kavramsallaştırdığı çağrısı da bu yöntemlerden biri olarak değerlendirilebilir. Bu hali ile helalleşme ; barış inşaası yöneteminin Anadolu'nun kadim kültürü içinde yoğrulmuş hali olarak tanımlanabilir. Türkiye'nin toplumsal barışını tesis edecek helalleşme yolculuğu zamanlaması bakımından da, ağır ekonomik ve toplumsal tahribatlar yaratan tek adam yönetiminden güçlendirilmiş parlementer demokrasiye geçiş aşamasında başlaması nedeniyle dünyadaki diğer örnekleri ile benzerlik göstermektedir.

Toplumsal barış talepleri, genelde baskıcı rejimlerin yıkılmasından sonra normalleşme ihtiyaçlarının arttığı dönemlerde yükselir.

Mesela; Arjantin, 1976-1982 yıllarında hüküm süren askeri yönetimin yaşattığı acılarla 1983 yılında yüzleşmiş, 10.000 e yakın kayıp vakası ortaya çıkartılmıştır. Yayımlanan "nunca mas" (Bir Daha Asla) raporu tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştır.

Şili, , 1973 - 1989 yılları arasında Pinochet cuntası altında işlenen suçlarla 1990 ylında parlementer rejim yeniden tesis edilince yüzleşmiş , işlenmiş suçlarda zerre sorumluluğu olmayan sonradan seçişmiş devlet başkanı Aylwin bütün toplumdan yeni bir sayfa açılmasını istemiştir.

Güney Afrika, ırkçı apartheid döneminde yaşanmış acılar ile 1995 yılında yüzleşmiş, Nelson MANDELA " derin acılarla ciddi biçimde bölünmüş toplumun geçmişi ile ; renk,cins,ırk gözetmeksizin birlikte barış içinde yaşama hakları üzerine kurulu gelecek arasında köprü kurma" idealini haykırmıştır.

Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı üzere ; CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU'nun , korkunç bir enkaz bırakarak gitmekte olan AKP iktidarından sonra "toplumsal ilişkilerimizi güçlendirmek , birbirimizin yaralarını sarmak, umuda, barışa ve sevince yürümek, " amacıyla çıkacağı helalleşme yolculuğu da zamanlaması bakımından dünyadaki örnekleri ile uyumludur.

Toplumsal barışı inşa mekanizmalarının dünyadaki başarılı örnekleri ; mağdur edilmiş tüm toplum kesimlerinin acısı ile yüzleşen, ceza adaletini de sağlayıp hakikatlerin ortaya çıkmasında mağdurlar bakımından iyileştirici ve onarıcı bir rol oynayan, hak ihlallerinin bir daha asla tekrarlanmaması için yapılan kurumsal reformlarla halkın sarsılan güvenini yeniden tesis eden, uzun ve meşakkatli süreçlerden geçmiştir.

Helalleşme yolculuğunda başarılı olursa ulusal bir vicdanı yeniden tesis etmeyi başaracak olan Kılıçdaroğlu'nun helalleşme çağrısı daha önceki çağrıları ile de uyumlu görünüyor.

Şöyle ki ; CHP 'nin 37. Kurultayında delegelerce oybirliği ile kabul edilen 2. Yüzyıla Çağrı Beyannemesinde " ülkenin en önemli beş temel sorunun çözümü, ön görülen ekonomik-siyasal-toplumsal dönüşümü sağlayacak, güven veren, bir siyasal birliktelik kapasitesini oluşturmaya bağlıdır. Bu kapasite ancak reform iradesi etrafında toplanmış geniş bir mutabakatla sağlanabilir. Bu süreçte, Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli görevi, bu reform iradesi ve temel ilkeler çerçevesinde oluşturulacak geniş bir uzlaşmayı sağlamak ve seçim sonrasında vaat edilen reformları hayata geçirmektir" diyen KILIÇDAROĞLU adeta geniş uzlaşma ve reform yolu ile toplumsal mutabakat sağlayarak ekonomik,siyasal toplumsal krizlerden çıkışın yolunu gösteriyor ; 22 Nisan 2020 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan Alçakgönüllü Bir ve Uygarlığa Çağrı yazısında ise " cumhuriyetimiz , ikinci yüzyılında yeniden kimsesizlerin kimsesi olabilir" diyerek her mağdur kesimi kucaklayağını ilan ediyordu. Helalleşme çağrısı aynı zamanda CHP tarafından uzun zamandır dillendirilen cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırma çabasının da bir yolu sayılabilir.

Ülkemiz için toplumsal barışı tesis etme yanında ekonomik krizi aşmak için de bir helalleşme yolculuğu gereklidir.

Çünkü ekonomimiz güven bunalımı yaşamaktadır. Toplumsal barış sağlanmadıkça, fay hatlarından beslenen sertlik yanlıları devlet yönetimine hakim olmakta, bu kesimlere devlet yönetimi teslim edildikçe hukuk dışına çıkan yapılar kendilerini yeniden üretmektedir. Bu yapılar emniyet ve güvenlik bürokrasisine hakim oldukça darbeye yönelmekte, darbe tehditlerinden korunmak bahanesi ise devlet otoriterleştirmektedir. Otoriterleştikçe her kademede liyakat kaybolmakta , hepsinin sonucunda ekonomik krizi yaşanmaktadır. Bu süreçlerde birileri zenginleştikçe zenginleşmekte ve bütün toplum bundan zarar görmektedir. Ülkenin en önemli sorunu olan ekonomik krizden kurtulmak için insanların devlete yeniden güvenmesini sağlamak gerekir bunun için de her alanda normalleşmeye ihtiyaç duyulmaktadır. KILIÇDAROĞLU eğer helalleşme yolculuğu ile , ekonomik-siyasal-toplumsal dönüşümü sağlayacak, güven veren, bir siyasal birliktelik kapasitesini oluşturmayı başarabilirse ülke ekonomise de bundan şüphesiz olumlu etkilenecektir.

Görünen odur ki; krizlerden memnun olanlar " helalleşmiyorum" diyeceklerdir. Toplumdaki fay hatları üzerinden siyaset yapmaya devam etmek isteyenler olacaktır. Oysa, acılarla yüzleştikçe hakikatler ortaya çıkacak , toplum yaralarını tedavi edecek , devlet de toplum da zamanla normalleşecektir. Helalleşme yolculuğu bir süreçtir, sadece bir günlük açıklama ve birkaç kişilik liste olarak görülmemelidir. Helalleşme yolculuğu başarılı olursa , yeni kurulacak hükümetlerde bu irade var oldukça , Cumhuriyetin 2. Yüzyılına girerken temiz sayfalar açılabilir . Genel Başkan KILIÇDAROĞLU'nun "tadadi" şekilde saydığı isimler dışındaki kişi veya toplum kesimlerini sanki kapsam dışında bırakılmıştır gibi yorumlayarak veya geçmiş CHP iktidarları döneminde yaşanan olayları örnek vererek çağrıyı amacından saptırıp ülkenin en önemli toplumsal barış hamlesini boşa çıkarma gayretleri nafiledir. Kılıçdaroğlu'nun çağrısı samimi bir özeleştiri de içeriyor, CHP dahil geçmiş tüm iktidarlar dönemlerini kapsayacak şekilde cumhur ve cumhuriyet adına bir büyük yolculuğa hazırlanıyor. Bugüne kadar yapılmayanı cesaretle ve en doğru zamanda yapıyor.

Kılıçdaroğlu bu çağrısıyla bir yandan da sadece Erdoğan karşıtlığı üzerinden hareket etmediğini, iktidarı değiştirmenin ona yetmeyeceğini ,ülkenin makus talihinin de değişeceğini, acılarla yüzleşmeden her gelen iktidarın devleti yıpratabileceğini, bu nedenle yeni gelecek iktidarın tertemiz bir sayfa açması gerektiğini ilan ediyor ve iktidara gelmekten daha önemli bir vizyon ortaya koyarak Cumhuriyetin 2. Yüzyılında ihtiyaç duyulan güçlü liderliği bir kez daha göstermiş oluyor.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER