Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Nerede bir dert nerede bir sorun varsa ben ya da arkadaşlarım yanınızda olacak. Biz siyaseti halka hizmet için yapıyoruz. Birileri siyaseti köşeyi dönmek için yapıyor. Herkese hakkını teslim etmek gerekiyor. Somalı işçilerin hakkı verilene kadar onların haklarına sahip çıkacağız.
ŞEHİTLER İÇİN TOPLANAN PARALAR NEREDE?
Şehitlere saygı duymak hepimizin görevidir. Şehitlerimizin hakkın ve hukukunu her zaman savunduk. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından şehit yakınları ve gaziler için başlatılan dayanışma kampanyasında toplanan paralar nerede? Vakfın adresi yok. Şehit yakınları ve gaziler için toplanan paralar nereye gitti. 15 Temmuz için para topladın, nerede bu para, cevap yok?
Tank-palet fabrikasını hangi gerekçeyle verdiniz? Bu soruyu soruyorum, cevap yok. Hangi gerekçeyle cevap vermiyorsunuz. Vicdan sahibi herkes adaletsizliğe karşı çıkar. Devletin dini adalettir. Canlı olan her şeyin hakkı ve hukuku vardır.
Sabahın 5’inde insanların evini basıyorlar. Küçücük çocukların önünde babalarının ters kelepçeyle tutuklanması hangi adalette var? Demokrasi diyoruz, düşünce açıklamak suç oldu. Hangi reformdan bahsediyoruz? Hakimin vicdanı olmadan o ülkeye adalet gelmez. Talimatla karar veriliyorsa o ülkeye adalet gelmez.
KHK’lar ile 125 bin 687 kişi ihraç edildi. Arkasından FETÖ borsası kuruldu. Paran varsa kimse sana dokunmaz. İyi mevkilerde damadı, kayınpederi olanlar dışarıya; garibanlar içeride kalabilir. Siyasi akrabaya göre adalet dağıtıyorlar. Eren Erdem 480 gündür, Osman Kavala 720 gündür hapiste.
Garibanı içeri atarlar. Parana göre adalet dağıtılıyor, bu en büyük adaletsizliktir. Adalet yoksa can ve mal güvenliği yoktur. Herkesin mal varlığına el konulabilir. Evi hemen basılabilir. Adalet herkes içindir.
HDP'Lİ BELEDİYELERE KAYYIM ATANMASINA TEPKİ
Belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum atanması demokrasiye aykırıdır. Adaletin birinci kurallarından biri de demokrasidir, milletin iradesine saygı duymaktır. Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanları bir süre sonra yerlerine kayyım atandı. O zaman bu seçimleri neden yaptınız? Bu adaylar savcılıktan iyi hal kâğıdı aldı, YSK’da sorun çıkmadı, vatandaş çekti. Suçlularsa senin istihbarat örgütün var o zaman suçüstü yap. Kimse de sana bir şey demez. Demokrasiye aykırıdır, hangi partiden olursa olsun. Bizim çizgimiz adalet ve demokrasidir. Adalet bu kadar bozuk olduğu yerde ekonomi dikiş tutmaz.
SİGARA ÇIKIŞI
Yuları kaptırdılar. Yuları kaptırırsan atın nereye gideceğine yuları tutan karar verir. 'Arabada sigara içmeyeceksin' diyorlar. Sana ne kardeşim? Araba benim. Senin başka derdin yok mu? Milletin mutfağında yangın var. Şimdi tutturdular 'sigara haramdır.' Millet sigara içmese senin bütçe açığın daha da artacak. Arabada sigara içme diyor, alışveriş poşetinden para alıyorsun. Şimdi de tutturmuşlar sigara haramdır diyor. Beyefendi haramın ne olduğunu bilmez, kul hakkı yiyen adamdan haram anlaşılmaz.
İSMET İNÖNÜ ÖRNEĞİ
'Beyefendi gerekirse 40 milyar dolar daha harcarız' diyor. Bu milletin çektiği nedir ya? Harca bakalım. Zaten Saray kara delik para yutuyor. Kimsenin dikkate aldığı yok. ABD'de Rus diplomata trafik cezası kesildiği zaman Rusya'da da 15 dakikaya aynı ceza kesilir. Sen ne yaparsan ben de onu yaparım diyor. Buna en güzel örneklerinden biri bizim tarihimizden. İnönü, Lozan toplantısına gider. Bakar ki kendisine küçük koltuk tahsis ederler. İnönü geriye döner. İnönü 'Aynı koltuktan bulduktan sonra geliriz' der. Onur, şeref, haysiyetin korunması budur."
Suudi Arabistan'da demokrasi var mı? Suudi Arabistan ve Türkiye, Suriye'de barış için silah gönderdiler. Suriye'yye demokrasi mi geldi, hayır. Süleyman Şah Türbesi'ni kendi topraklarımızdan çıkarmak zorunda kaldılar. Bunu da büyük bir başarı olarak satıyorsun. Kendi toprağından kaçan nasıl kahraman olur?
ERDOĞAN İÇİN EZİK İFADESİ
16'sında gazeteciler 'ABD heyeti ile görüşecek misiniz?' sorusuna 'Ben dimdik ayaktayım, ben görüşmeyeceiğim, Trump geldiği zaman görüşeceğim" yanıtını veriyor. Aynı gün Fahrettin Altun, Erdoğan adına görüşeceğine dair açıklama yapıyor. Niye kardeşim? Baştan söylediğin doğru mu doğru. Mevkidaşın mı? Cumhurbaşkanlığı forsunun önünde ABD Başkan Yardımcısı ile eşit konuma oturdukları fotoğraf beni rahatsız etti. Mütekabiliyet dediğimiz bir kural vardır. Oturması gereken yer Fuat Oktay'ın karşısı. Erdoğan onu yanına oturtuyor çünkü ezik.
Ben 'Trump'la görüşürüm' dedi, heyetle görüştü. Sürekli terör örgütü ile tanımladıkları PYD'ye bütün görüşmeler aktarıldı.'Senin, çocuklarının, ailenin mal varlığını araştıracağız' diye sopa gösterildi. Çıkıp aslan kesilmesini beklerdik. 'Araştırmazsan namertsin. Ben hesap vereceksem Türk milletine hesap veririm' diyeceksin ama demedi.
Trump, aşağılayan bir dilde mektubu kaleme almış. Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihinde bizi bu kadar aşağılayan bir mektup gelmedi. İnönü'nün Johnson'a yanıtını hatırlıyorsunuz. Bu mektubu nasıl hazmettiler. ABD'nin elinde nasıl kozlar var?
Trump, Erdoğan'a 'Sorunlarını çözmek için çok uğraştım' diyor. Hangi sorunları çözmek için uğraştı? Kimse bu mektubu içine sindiremiyor. Erdoğan, mektubu inkâr edemiyor, unutulacak gibi değil. 'Bizim karşılık sevgi ve saygı bunu sürekli gündemde tutmaya müsaade etmiyor' diyor Erdoğan. Hangi sevgi saygı? Vakti ve saati ne zaman gelecek bekliyoruz. O mektup bütün devletlerin arşivine girdi."
Kılıçdaroğlu'ndan mektupla ilgili 7 soru:
1. Hiç bir şekilde diplomatik teamüllere uymayan ve hakaret dolu ifadeler içeren bu mektubu "bu üslup kabul edilemez" diyerek neden iade etmediniz?
2. Okuduğunuzda bu ifadeleri nasıl hazmettiniz? Neden ve hangi korku, endişe ve ruh haliyle bu mektubu kabul ettiniz?
3. Hakaretler içeren mektubu anında iade etmediğiniz gibi, kamuoyundan da gizlediniz. Neden?
4. Bu mektubu Amerikalılar kamuoyuna duyurmasaydı üstünü örtecek, sessiz mi kalacaktınız?
5. Hakaretler içeren mektubun üstünü artık örtemeyeceğinize göre, milletin onurunu nasıl kurtaracak ve bu yakışıksız üsluba Türkiye ve ABD arşivlerine girecek şekilde nasıl cevap vereceksiniz?
6. “Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak” T.C. Cumhurbaşkanlarının anayasal görevidir. 82 milyonun huzurunda ettiğiniz yemini hatırlıyor musunuz?
7. Ettiğiniz yeminde bahsi geçen “namus ve şeref” kavramları sizin için neyi ifade etmektedir?