Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen ve afette hayatını kaybedenler nedeniyle saygı duruşu ile başlayan grup toplantısında açıklama yaptı.
Grup toplantısında yaşanan acılar nedeniyle alkış olmamasını isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, dün Hatay'ın Defne ilçesinde 6,4, Samandağ ilçesinde 5,8 büyüklüğünde meydana gelen depremleri hatırlattı. CHP lideri yarın belediye başkanları ile birlikte de 6 Şubat'tan bu yana meydana gelen depremler nedeniyle büyük yıkım ile karşılaşan Defne'ye gideceğini açıkladı.
Kılıçdaorğlu o konuşması:
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Her acıdan ders çıkarmak insanların temel görevlerinden birisidir. Her acıdan ders çıkarmalıyız. Aynı acıları yaşamamak, önlem almak aklın gereğidir.
Yaşadığımız büyük felaketin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Milletimizin tekrar başı sağ olsun. Çok fazla kaybımız var. Bugün yapacağım konuşma için uzun uzun düşündüm. Kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Herhangi bir alkış ve sloganın olmamasını istiyorum. 15 dakika konuşacağım ve sonra sessizce dağılacağız.
Büyük bir felaket yaşıyoruz. Haberi aldığımda hepiniz gibi dehşete düştüm. Sonra en iyisi hemen depremin olduğu bölgeye gitmek geldi. Başkanlarımızı aradım 'Kalkın gidiyoruz' dedim. Hatay'a vardık. Gördüklerim nasıl anlatılır bilmiyorum. Rüyada gibiydik. Gördüğümüz gerçek olamayacak kadar korkunç ve kabustu. Kadim şehirlerimizde ölümden başka hiçbir şey yoktu. İnsanlar isimleri haykırıyordu sokaklarda; evlat, anne, baba, kardeş isimleri... Gece indiğinde tümüyle tükenmiştik.
Buz gibi bir soğuk gerçek bir zifiri karanlık. Yatacak yer arıyoruz kendimize. Dinlenmeye çekildim ama dinlenmek, uyumak mümkün değil. Gözlerimi kapatıyorum o çocuklar, o isimler gitmiyor aklımdan.
'HER ŞEYİ BÖLÜŞTÜLER, ACILAR HARİÇ'
Bu ülkede acıları kimse bölüşmeyecek mi diye sordum. Torunlarımı düşündüm. Anladım ki ben o an itibariyle o aynı Kemal değilim. Bu ülkede her şeyi bölüştüler, acılar hariç.
Telefon hatları çekmiyor, hiçbir şey çalışmıyor. Herkeste aynı travma.
Erdoğan ile siyaset üstü hizalanmayı reddediyorum dedim. Dayanışacaksam da milletimle dayanışacağım dedim.
Siyaset üstü diyerek iğrenç reklamlara imza atan İletişim Başkanlığı ile mi dayanışacağım?
'ZİHNİYETİ DEĞİŞTİRMEMİZ LAZIM'
Bizim bir iktidarı değiştirmekten çok daha derin meselelerimiz var. Değişim bir iktidarı değiştirmekten büyük olmalı. Zihniyeti değiştirmemiz lazım. Zihniyet değişmedikçe bu sorunlarla hep karşılaşacağız. Değerlerimizi yeni baştan örmemiz lazım.
Zihniyet değişmedikçe bu sorunlarla karşılaşacağız. Bu ülkeyi enkaz altında bırakan düşünce şeklini kökünden kurutmamız lazım. Beşli çeteler koca Hazine'yi soyuyor, imar affı veriliyor, soygunculara ses çıkarılmıyor, şehirler rant düzeniyle inşa ediliyor.
'NEDİR BU HARAM SEVDASI'
Rant peşinde koşanlar bizi yönetiyor. İş insanları yasa boşluklarını dolduruyor. Kibir alkışlanıyor, düzen aynen devam ediyor. Büyük küçük herkes rantın peşinde. Biz ne yaptık kendimize böyle? Nedir bu haram sevdası böyle?
Elbette önce bu düzeni suçlayacağız. Bu düzeni onlar getirdi. İğneyi kendimize batırmak zorundayız. Siyasete giren anormal şekilde zenginleşiyor. Biz siyasiler de oy kaybederiz diye imar aflarına el kaldırıp, indiriyoruz. Defter tutuyorlarmış, zıvanadan çıktılar. Onlar bambaşka bir evrende yaşıyorlar.
Değişmemiz lazım. Düzenin çalışma şeklini kökünden değiştirmemiz lazım. Siyasetin yapılma şeklini değiştirmemiz lazım. Davranışlarımızı değiştirmemiz lazım. Her şeyi temelden değiştirmek zorundayız.
Değişime bu vahşi neo-liberal tek adam rejiminden başlayacağız. Halkı ilgilendiren her alana sirayet edecek değişim. Şafak söktüğünde evsiz barksız kalanlar yuvalarını yeniden bulacak. Depremler hep olacak. Ama devlet artık depremler karşısında aciz kalmayacak. Bu kabus bir daha yaşanmasın. Haramdan, düzensizlikten, yalandan, riyadan siyaset elini çekecek.
Kayırma bitecek, suistimal bitecek, açgözlülük, rant bitecek. Her birimiz elimizi taşın altına koyacağız. Önce inanacağız. Birbirimize inanacağız. Adaleti getireceğimize inanacağız, daha iyisini hak ettiğimize inanacağız.
Deprem gecesinden beri dayanışma içinde olan onurlu halkımız için inanmak zorundayız. Halkımız için bu ülkeyi yeniden kuracağız. Kural koyacağız, asla çiğnetmeyeceğiz. Artık imar aflarını ağzımıza almayacağız. Kurumlar inşa edeceğiz, tek adamlar asla bu coğrafyada asla olmayacak. Bu harami düzeni mutlaka değiştireceğiz.
Yarın çocuklarımız sorduğunda, 'Bu kabusu biz bitirdik' diyelim."
Ayrıntılar geliyor...