CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da; Maltepe Ekonomi Forumu'nda konuştu. Devlette şeffaflık vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde kuracakları komisyonları sıraladı ve hesap verilebilirliğin, vergilerin ne kadar, nasıl ödendiğinin halk tarafından bilinmesi gerektiğinin önemi vurguladı.
Kılıçdaroğlu, “Siyasetçi devleti yönetmeye kalkıyorsa hesap vermesi lazım. Kesin Hesap Komisyonu kuracağız, başkanı ana muhalefet partisinden olacak, yürütme organı harcamaların hesabını muhalefete verecek” dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasında öne çıkanlar şöyle:
"Devlet saydam olmalı. Harcadığım verginin nereye gittiğini bilmeliyim. Siyaset ahlaklı ve erdemli olmalı. Vergilerin sağlıklı ve adil bir şekilde toplanıp toplanmadığını bilmek zorundayız. Bunun için Ulusal Vergi Konseyi'ni kuracağız ve herkes vergilerini kontrol edebilecek. Ödediğimiz vergilerin hesabını soracağız ve demokrasi güçlenecek.
Ben ödediğim vergilerin hesabını soramıyorsam o ülkede demokrasi yoktur.
Yeni kadrolar, yeni kurallar ve yeni kurumlar... Bu kurumlarda görev alanların hedefe kitlenmesi gerekiyor. Eğer stratejimiz yoksa hedefe kitlenemezler.
Demokrasi yoksa adalet ve yargı bağımsızlığı yoktur. Demokrasi yoksa yabancı sermaye de yoktur. Yok olan demokrasiyi var edip var olan baskıcı rejimi yok edeceğiz.
Yeni kadrolardan kastımız devlette liyakatin olmasıdır. Eğer siz Merkez Bankası'ndaki herhangi bir yönetim kurulu üyeliğine bir arkeoloğu atarsanız bu olmaz.
Yeni kurallardan kastımız; birincisi devletin saydam olması lazım. Ben vergi ödüyorsam bu vergilerin nereye ödendiğini bilmem lazım.
Siyasetçinin hesap vermenin onurunu yaşaması lazım. İki temel kuralımız var; Kesin Hesap Komisyonu. Paranın nereye harcandığını, hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını Kesin Hesap Komisyonu denetler.
Biz Sayıştay'ın da yapısını değiştirerek Uluslararası Sayıştaylar Birliği'nin öngördüğü temel kurallara göre Sayıştay'ın denetim yapmasını sağlayacağız.
Ulusal Vergi Konseyi kuracağız. Ödediğimiz vergilerin nereye harcandığını bilmek zorundayız. Vergilerin adil şekilde toplanıp toplanmadığını bilmek zorundayız. Herkes vergilerinin ne kadar toplandığının ayrıntılarını öğrenecek.
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu yeni bir kurum olarak ortaya çıkacak. Demokrasinin güçlenmesi, hiç kimesinin kendisini öteki hissetmemesi için kurulacak. Var olan haksızlıkların giderilmesi konusunda bu kurum çalışacak.
Aile Destekleri Sigortası Kurumu. Yardımı insan onuruyla bağdaşır bir model içinde yoksul aileyle buluşturmalıyız. Yardımı onların yoksulluğunu afişe ederek yapamayız.
Üniversiteler bilgi üretemezse katma değeri yüksek ürün üretemezsiniz. O nedenle sıcak siyasetin girmemesi ve her türlü düşüncenin üniversitelerde özgürce tartışılması lazım. Eğer bunu yapabilirsek Türkiye büyür."